Benden Uzak Dur !

Lanet Olası Son Gün!

Ne yazık ki Miami'deki son günümüzde sabah erkenden kalktım ve dağılmış saçlarıma baktım."Buradan ayrılıp İzmir'deki sıkıcı hayatıma dönmek istemiyorum" diye inledim.Yanımda Can ve Efe her zaman vardı evet ama Miami mi? İzmir mi? Cidden yakışıklı çocukları,sıcak havayı,denizi,kumu kim bırakmak isterdi ki.

Üstümü giyinip odadan kahvaltıya giderken Efe'yi gördüm.Yanında bir sürü kız vardı ama Efe hiç biriyle ilgilenmiyordu.Zaten hayatı boyunca hiç ilgilenmemişti.Yanındaki kızlara baktı ve "Stop stop! Please leave alone" diye bağırdı farkında olmadan.Onun sıkıldığını anladım ve onu kurtarmaya gittim.Yanına gittiğimde kızlar bana baktı.Yanağından öperken "Goodmorning swety" dedim.Kızlardaki bakışı görseydiniz oradan ayrılmasaydık öldürülecektim nerdeyse.

Masaya geldiğimizde klasik Can'ı gördük yanındaki iki kızla gülüşüyordu.Efe bana dönerek "Bu çocukla ne yapacağız biz?" dedi.Kahkahalarla gülmek istesem de bize doğru bakan yaşlı teyzeyi gördüm ve bu isteğimden vazgeçerek tebessüm etmekle yetindim.

Efe'yi kolundan tuttuğum gibi masaya oturttum.Gerçekten acıkmıştım.Fiziğim güzeldi.1.70 boyum vardı.Bacaklarım inceydi.Evet fiziğimi çok seviyorum :)

Garsondan bir omlet istedikten sonra tabağımdaki peynir ve domatese yumuldum.Efe bana "Yine hayvan Masal'a dönüştün." der gibi bakıyordu.Bu çocuğu gerçekten seviyorum.Can'a baktığımda hala kızlarla konuşuyordu tek bir lokma bile yememişti.Efe kızlardan bu kadar uzakken Can'ın kızlara olan düşkünlüğü beni sinirlendiriyordu.

Omlet geldikten sonra yarısını Efe'ye uzattım.Biz kahvaltımızı bitirdikten sonra ayağa kalkıp Can'ın yanına gittim.Kolundan tutarak "Hadi havuza." dedim ve çekiştirdim.Gülerek cevap verdi "Tamam tamam kıskanmana gerek yok.".Bu çocuk tam bir salaktır.6 yaşımdan beri en yakın arkadaşım hatta kardeşim olması da cabası.Kızlar şaşırmış  bir halde yüzüne bakarken umursamadan Can'ı ayağa kaldırdım ve asansöre doğru ittim.Efe bize bakarak "Yarım saattir sizi bekliyorum,hadi" dedi.Sondaki i'yi uzatmıştı sıkıldığı her halinden belliydi.

10. kattaki 1000 numaralı odama girdiğimde kapıdan girer girmez görülen denize baktım."Çok güzel görünüyor" diye geçirdim içimden.En sevdiğim kırmızı seksi bikinimi giyinecektim.Ne de olsa son gün diye mırıldandım.Efe'yle Can'ın bakışlarını hayal edebiliyordum.5 dk sonra duştan tam çıktığım anda Efe'nin sesini duydum."Hadi gelmiyor musun?" diye bağırdı.Saniyesinde Siz gidin geliyorum." dedim.Can'ın homurdanmalarını duyabiliyordum.Üstümü giyindim.Aynada kendime baktım ve altıma şortumu giyinip çıktım.Gözüme gelen güneşle kumsala geldiğimi tekrar farkettim ve içimden "Neden son günki?" dedim.Ray-ban'larımı gözüme indirirken bana bakan çocukları görmezden geldim.

Kızlarla konuşan Can ve sıkıntıdan patlayan Efe herzamanki klasik halleriydi işte.

İkisine seslendim."Çocuklar" dememin saniyesinde baktılar.Diğer herkes gibi Can'ın ağzından bir ıslık koptu.Efey ise üzerime havlu sarmaya başladı.Ben daha "Napı...." demeden beni susturdu ve "Bu ne hal?" dedi.Gülerek "Böyle günler için saklıyordum.Bugün de giymek istedim." dedim.Can anlamadan "Bugünün nesi varmış?" dedi.Cidden mi?Mırıldanarak "Bugün son günümüz." dedim.İçimdeki isteksizlik her halimden belli oluyordu.

Havlumu serip üzerimdekileri çıkardım.Güneşlenmek benimde hakkımdı ama değil mi?Bir şeyler içmek için ayağa kalktığımda tam karşımda duran yakışıklı çocukla gözgöze geldim.Şezlongumun başında ne işi vardı?

Can çocuğa tıslıyordu resmen.Çocuk yanıma gelerek ingilizce "Tanışabilir miyiz?" dedi.Anlam verememiştik fakat bu yakışıklıyı geri çevirmeye gönlüm el vermedi ve teklifini kabul ettim.

Hemen konuşmaya başladı.Adının Agustus olduğunu öğrendiğim çocuk bir şeylerden bahsediyordu fakat o kadar çok konuştuki ne anlattığını anlamadan dinlemeyi bıraktım.Birkaç dk sonra yanımıza 2 kişi geldi bakmama bile gerek yoktu.Can ve Efe olduklarını saniyesinde anladım.Çocuğa ters ters baktılar ve "Hadi denize gidiyoruz." diye kaldırdılar beni.Açıkçası itiraz etmeye niyetim yoktu.

Denize girdik.Ben yavaş yavaş giriyordum."Evet.Ne yapayım yani?Su çok soğuk." diye düşünürken nereden geldiğini anlamadığım bir su ile çığlık attım.Efe ile Can'ın gülüşmelerini duyabiliyordum."Öldünüz siz beyler." diye bağırdım.Aramızda bir su savaşı başladı.Efe ile Can ve ben tektim.Sonra koştum ve Can'ın üstüne atladım.Can sudan çıkınca o da beni batırdı.

Saat 5'e geliyordu ve denizden çıkıp güneşleniyorduk.Efe'nin sesiyle irkildim.Küfrediyordu.Noldu diye bakmak istedim fakat bu manzarayı gördüğüm de çığlığı bastım.Tam ayaklarımın ucunda bir yengeç bana doğru geliyordu.Can çığlığımı duyduğu anda koşarak yanıma geldi ve yengeci tutup denize fırlattı.Bana döndüğünde "Cidden mi?" dedim.Can ise sade  bir tavır ile "Ne oldu ki?" dedi.Gözümü devirerek "Hadi otele dönüp hazırlanalım.Sonra bir şeyler yiyip havaalanına gideriz." dedim.Hiç itiraz etmeden kalktılar.

Odama geldiğim de etrafa baktım adeta savaş çıkmış gibiydi.Hemen valizimi topladım.Kısa bir duş alıp,dişlerimi fırçaladıktan sonra üstüme kısa,zımbalı kot şortumu ve göbeğimi tam kapatmayan bir t-shirt giydim.Ayağıma beyaz converselerimi giyip makyaj yapıp odadan çıktım.Lobi de Efe'yi gördüm ve yanına gidip sarıldım.Beni geri iterek süzdü sinirle baktı ve "Sen çok olmaya başladın.Bu ne hal kime hazırlanıyorsun yani anlamıyorum." dedi.O sırada Can geldi ve anlamsız gözlerle bakarken "Yine çok güzelsin fıstık." dedi.Gözümu kırpıp gülümsedim.Efe ise ayağa kalkıp elini omzuma koydu.Bu çocukların beni sahiplenmesine,kıskanmalarına,kardeşim gibi olmalarına bayılıyorum.İyi ki yanımdalar.Yemek yedik ve kalktık.Ortamda garip bir sessizlik vardı.İnanmazsınız Can yanına gelen kızları geri gönderdi.

Valizlerimizi alıp arabaya bindiğim de "Gitmek istemiyorum." dedim.Efe "Seni buraya bir daha getiririm bebek." dedi.Sevindim ve "Sonunda." diye çığlık attım.

İstemeye istemeye o uçağa bindik.LANET OLASI SON GÜN!!

Arkadaşlar dayanamadık ilk bölümü yayınlamaya karar verdik.Umarım beğenirsiniz.Keyifli okumalar...
-Selen -Ece