Tanıtım

129 22 18
                                    

Yıl 2007

O küçük kız oyununu bitirmiş ve eve girmişti. Ama ters giden bir şeyler vardı, belliydi. Annesi bir odada ağlıyor, babası ise bavulunu hazırlıyordu. O küçük kız ise bazı şeylerin daha farkında değildi. Daha olamazdı zaten, nasıl olacaktı? Daha 7 yaşındaydı, okula bile daha yeni başlayacaktı.

Annesinin gözyaşlarını siler ve:

"Anne, neden ağlıyorsun?" diye sorar.
Annesi ise sarılır ve ağlamaya devam eder.

"Anne ağlama." Küçük kız annesinin ağlamasına dayanamaz ve kendisi de ağlamaya başlar sonra ise babasının yanına koşar.

"Baba, annem niye ağlıyor?"

"Gidiyorum diye."

Küçük kız şaşırır, bu zamana kadar babasından hiç ayrı kalmamıştı.

"Nereye gidiyorsun? Gitme."

Babası önüne çöker ve anlatmaya başlar.

"Bak küçüğüm, çalıştığım fabrika iflas etti ve yakınlarda iş bulamadım. Kıbrıs'tan bir arkadaşım aradı. Sizden ayrılmak zorundayım. Bunu istemiyorum ama size bakmak için benim gitmem gerekiyor."

"Baba, lütfen gitme."

"Üzgünüm, meleğim."

Demek ki küçük kızın farkında olmadığı şey buydu. Zaten babası günlerdir işe de gitmiyordu. Ordan burdan borç alıyordu ama onlar da sadece faturaları ödemek için yetiyordu.

"Balıklarım da senin yokluğunu farkeder mi baba?"

***

Umarım seversiniz, baştan her şey için teşekkürler.

Yorumlarınızı unutmayın!

Bana ulaşmak için;
Instagram: rumeysamunroe

Arta KalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin