'Tamam,ama nasıl?Ben sana nasıl yardım edebilirim?'
-Öncelikle,senin bu depoyla olan alakanı anlatabilirsin mesela.Buraya neden geldin ve anahtarı nasıl aldın?
Ezgi'nin kaçırılmasıyla bir ilgin var mı vee en önemlisi Oğuz denen adamı tanıyor musun?'O-o-oğuz mu dedin
-Hey,sen iyi misin?Al biraz su iç...
-Sağol,biraz daha iyiyim.'
-Adını duyduğunda bile fenalastigina göre o adamla kötü bir anınız olmalı...********************
Saklanmamız gerek,hemen!Birileri bu tarafa doğru geliyor.
-İyi ama nereye?Burada saklanacak bir yer yok ki!Yani en azından ben öyle bir yer bilmiyorum...
'Ama ben biliyorum,benimle gel.Seni yalnızca benim bildiğim bir yere götüreceğim. Geçite...Orada bizi ASLA bulamazlar...
*********************
Derya önce kolyesinin ucundaki anahtarı alıp geçitin kapısını açtı,kapinin hemen arkasinda geçitten geçebilmek için bir şifre vardı.
-Anahtarı saklama şeklini sevdim doğrusu.
Öyle karışık bir şifreydi ki kimsenin bilmemesine şaşmamalı.
-Sonunda girebildik! Bir de muhafız falan tutsaydın.
'Of,çok konuşma,az kaldı.'
Uzun,duvarlarında garip resimler olan,değişik bir geçitin ardından küçük bir odaya geldik.
İşte,burası.Küçük olduğuna bakma,öyle gizemler var ki burada...Artık sana her şeyi anlatmanın vakti geldi.