KABUS

83 18 13
                                    

Merhaba Arkadaşlar :

Neden böyle bir giriş yaptığımı bilmiyorum...Neyse çokta önemli değil. sadece bölüm hakkında düşüncelerinizi yazmanızı ve o küçük yıldıza  tıklamanızı istiyorum.. Ve şu arkadaş kelimesini beğenmedim .. Onun yerine size artık kızıl kuşlarım diyicem...

Medya: Engin Akın (okuyun kızıl kuşlar kim olduğunu ögreniceksiniz)

Hadi oyalamıyım ben sizi okumaya başlayın.

                                                                               &&&&&&

Gözlerimi araladığımda gözüme ilk çarpan elimde ki silah oldu. Nerden gelmişti bu silah ? Silahı takip ettiğimde  namlunun ucundaki adama baktım. Gözlerindeki koyuluk ben gibiydi...

Kafasını yere eğip nemli kızıl saçlarını acıyla  çekiştirdi. Alnında oluşan terler şakağına doğru yol aldı.  Kafasını kaldırmadan gözlerime baktı. Gözlerinde kabulleniş vardı , şefkat vardı , sevgi vardı.  İlk defa gördüğüm bu adam da bana ait şeyler vardı.  Bu adama neden silah doğrultmuştum. Bu kadar ait olduğum birini öldüremezdim.  Elimdeki silahı indirmeye çalıştım. Her şey o saniyede oldu parmağım benden bağımsız tetiğe bastı.  Kulakları sağır eden bir gürültü koptu.  Barut kokusunun yanına kan kokusu eklendi.

Gözlerimi sıkıca kapadım. Çocukluğumdan beri ilk defa korktuğumu hissettim.   İçimde kanat çırpan kuşlar bir bir öldü. Yok olduğuna inandığım kalbim korkuyla çarptı. Ölüm yine beni bulmuştu. Yine katil olmuştum. 

Kan bendim , ölüm bendim , azrail bendim..

Gözlerimi  açtığımda karşımdaki adam dizlerinin üstüne düşmüştü.  Beyaz gömleğine  yayılan uğursuz kızıllık  içimde yer etmişti.  Ayaklarımda ki güç çekilirken onun gibi dizlerimin üstüne düştüm.  Yine şefkatle bakan gözleri beni bulmuştu. Dudakları yukarı kıvrılırken içimdeki küçük kız ağlamaya başladı.  

Ben onu vurmuştum ama o gülerek beni yaşatıyordu.  Emekleyerek yanına gittim. Küçük ellerimle yarasını kapatmaya çalıştım. Ama bu eller benim değildi. Bu benim küçüklüğümdü .  Kısa boyum, kırmızı elbisem, minik ellerim... Gözlerim tekrar adama döndü. Büyük elleri  bedenimi sararken kollarında güveni hissettim. İçimdeki kuşlar teker teker yaşamaya başlamışken gözyaşlarımı daha fazla dayanamadı . Gözyaşlarım vanası bozulmuş musluk gibi  akıyordu.  Onu öldürmüştüm. Hiç tanımadığım ama ilk defa kollarında güveni tattığım adamı öldürmüştüm.

Bedenlerimiz yere yığılırken sıkıca sarıldım.  

"Ölme yalvarırım ölme" dedim. SürekLi bu kelimeleri tekrar ederken ağladım ,  canımdan can gidercesine ağladım. Nefesimden nefes gidercesine ağladım. Ömrümden ömür gidercesine ağladım . 

Omuzlarım sarsılırken  gözlerimi araladım. Bedenimdeki acıyı görmezden gelip doğruldum . Terden ıslanan kızıl saçlarım yüzüme yapışmıştı. Nefesimi düzene sokmaya çalıştım . Sadece bir rüyaydı. Ya da bir kabus , kötü bir kabus...Başımı ellerimin arasına alıp , gözlerimi sıkıca kapadım.  Kendime gelmeye çalışırken arkamda duyduğum sesle ürkerek arkama baktım.

"Sadece kabus kızıl"dedi.  Duyduğum sesle ürkerek arkamda oturan adama baktım.  Karanlık o dada belli olan bal rengi gözleri , uzun kirpikleri  ve çıkık elmacık kemikleri...Adamı incelemeye devam ederken cılız cıkan sesimle sordum:

"Kimsin sen ? " 

"Senin  kahramanınım kızıl" dedi alay ederek. 

"Kimsin dedim sana " dedim bu sefer güçlü çıkan sesimle . Dudaklarını aralayıp cevap vericekken  kapıya sertçe vuruldu. 

CEHENNEM KUŞUWhere stories live. Discover now