2.Bölüm

16 3 2
                                    

Boralar her zaman ki gibi arka bahçeydeydi. Onların yanına gider gitmez bir takıma girdim ve oynamaya başladık, ben tam gol atacakken Hilmi Cem topu havaya dikti... Ben alırım deyip topa doğru koştum. Topun gittiği yere geldim. Almak için eğildiğimde toprağın içinde bir kolye gördüm. Biraz zorlanarak çıkardım ve o an dünyanın en büyük şokunu yaşadım... Bu kolye küçükken annemin bana verdiği kolyenin aynısıydı korkarak içini açtım bir de ne göreyim, kolyenin içindeki fotoğrafta aynıydı. Yere yığıldım ve göz yaşlarımı tutamadım. Arkadan Hilmi Cem yine bağırdı:
-"Eee hadi kızım tepemizde güneş var 40 saat seni mi bekleyeceğiz!"
Yemişim topunuzu lan diyerek topu onlara attım ve oradaki kayaların üzerine oturdum. Hilmi Cem Bora ya baktı. Daha sonra Bora yanıma gelip oturdu.
-"N'oldu Deniz bi sıkıntı mı var niye ağlıyorsun?"
-"Yok hayır iyiyim ben."
-"Nasıl iyisin kızım ben senin çiğerini bilirim anlatabilirsin bana."
Tekrar ağlamaya başladım ve elimdeki kolyeyi Bora ya uzattım içini açmasını söyledim...
-"Bu bir kolye ve içinde bir resim var seni ağlatan şey buysa yakarım bu kolyeyi..."
Hayır hayır deyip kolyeyi elinden aldım hemen ve anlattım:
-"Bu kolyeyi bana yıllar önce  annem almıştı, içinde ki de benim öz ailem."
Bora şaşkınlıkla bir yüzüme bir de kolyeye baktı...
-"Emin misin yani senin ailen sen altı yaşındayken ortadan kayboldu diye biliyorum yanlışmıyım?"
-"Evet doğru ama bu kolye de altı yaşındayken alındı ama ben bunu 10 yaşıma kadar taktım sonra bir gün hastaneye gittiğimizde bir abla bu kolyeyi annemin istediğini söyledi ve bunu benden aldı. O zaman hiç bir şey anlamamıştım hala da anlamıyorum."
Bora yüzüme bakıp şöyle dedi:
-"Okuldan sonra akşma hazır ol seni evden alacığım ve o hastananeye yeniden gideceğiz!"

💜Üçüncü bölümü aklıma gelince yazacağın yorum
yapmayı unutmayın...💜

Hayatın TadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin