hello sunshine；「sebaek texting」

2

baexh: Merhaba gün ışığı.

Neler yapıyorsun bugün?

oshun: Seni dövmek istiyorum. Yemin ederim, bugün yaptığım ilk şey bu. Seni çok fena dövmek istemek.

Baekhyun, unut artık şu gün ışığı saçmalığını.

Zaten yeterince kişi dalga geçiyor, bir de sen çıktın şimdi başıma.

baexh: Aman, çok şey istiyorsun sen de.

Üstelik ben bunu dalga geçmek için söylemiyorum, anlamıyor musun gerçekten?

Her neyse, eğer unutmamı istiyorsan unuturum ama bilmelisin ki şartlarım var.

Anlayacağın rüşvetle çalışıyorum yakışıklı.

Göster marifetini.

oshun: Sana bir marifet gösterebilmek için milyarder olmak gerekiyor ve biliyorsun ki ben öğrenciyim?

baexh: Benim gözüm parada değil, gün ışığı. Bana ederi paradan daha yüksek ve ulaşması çok daha kolay şeyler vermen gerekiyor. (:

oshun: Şey yani, şey diyorsun

Çikolatalı pasta?

baexh: Biraz daha genişlet şu sınırlarını.

Ama itiraf etmem gerekirse; iyi başlangıçtı.

oshun: Çilekli pasta?

baexh: ...

Yazık sana.

Kalın kafalı şey seni.

oshun: Zırlama hemen.

Seni alayım, çikolatalı çilekli pasta yemeye gidelim?

baexh: Şey, bilmiyorum farkında mısın ama benim okulum seninki gibi rastgele saatlerde ve günlerde gidilmesi gereken serbest bir alan değil.

Lise öğrencisiyim ben Sehun. Okuldayım yani hala.

oshun: Okuldasın ve bana mesaj atıyorsun.

Bundan abine bahsetmeli miyim sence?

baexh: Jongin'i işin içine karıştırmasana it herif.

oshun: Ne?

Ne diyorsun?

Baekhyun sen cidden

baexh: 4 diyorum, 4'te çıkıyorum okuldan.

Arabanla gel de arkadaşlarımın gözü yakışıklı görsün.

oshun: Bana uyar.

Yalnız, arabama yakışıklı dedin fark ettiysen.

baexh: Haha

Komiksin. (:

Arabana neden yakışıklı diyeyim Sehun?

Senden bahsediyordum.

Gecikme lütfen.

baexh çevrimdışı.

oshun: Sen nasıl bir velet oldun böyle ya?

Neyse, derse girdin sanırım.

Gecikmem, merak etme. Gecikirsem de eğer önceki gibi tavır alıp kaybolma bir yere.