10 Temmuz 2004
Sokakta misket oynayan küçük esmer çocuk uzaktan onu izleyen bir çift gözden habersiz oyununu oynuyordu. Renkli misketleri onu herşeyden soyutlamıştı. Küçük dünyasını aydınlatan, renklendiren misketler onun ilgisini çektiği kadar onu izleyen küçük kızında ilgi alanındaydı. Küçük kız yabancı olduğu bu mahalleye yeni taşınmıştı. Karşısında misketle oynayan çocuğu ilgi ile izliyordu. Sonunda dayanamayıp esmer çocuğa doğru ilerledi.
"merhaba" dedi.
Tüm ilgisi miskette olan esmer çocuk zorda olsa bakışlarını renkli dünyasından kıza yönlendirdi. Saçları örgülü bu kızı ilk defa görüyordu.
Kaşları çatık ve sert bi sesle
"sende kimsin?" dedi.
Kız her zamanki tatli edası ile
"biz yeni taşındık buraya adım Hazal"
"eee banane" dedi her zamanki asabi ses tonuyla. Bu çocuğun büyümüşte küçülmüş bi hali vardı.
Kız üzülmüştü arkadaş olabileceklerini sanmıştı.
"ben misketlerinle oynayabilir miyim diyecektim"
Dedi sesi kırgındı.
"hayır onlar benim ve git burdan" dedi asabi bey.
Kız önüne döndü yavaş adımlarla uzaklaştı. Arkasından bakan çocuk kızı kırdığının farkındaydı. Ama umursamadı.
Çocuk aklıyla paylaşmadığı misketler ilerde yaşayacaklarına zemin hazırlamıştı belki.
Yıllar ona yeni renkler, yeni oyunlar, yeni heyecanlar yaşatacaktı ama o bunları bilmiyordu.
05 Mayıs 2017
Hazal
Sabah saat 7 annemin
'kalk hadi Hazal'
bağırışları beni yine ayni rutin sabahıma uyandırmıştı. Bıkkın çıkan sesimle
"son 1 ay" diyip banyoya ilerledim.
Rutin işlerimi halledip odama geldim. Formamı giyip saçlarımı örgü yaptım. Son olarak çantamıda alıp kahvaltıya indim. Annemin erken kalkmadığım hakkında yakınmaları eşliğinde kahvaltımı yaptım. Saate baktığımda 7.40dı. Okul yakındı ve yürüyerek gidiyordum. Onur ve Emre abi ile birlikte okula giderdik. Geç kalmamak için hemen çantamı alıp ayakkabılarımı giydim. Emre abi bekletilmekten nefret ederdi, bekleten bensem daha çok. Hızla çıktığım kapıda Onur ile karşılaştım.
"Günaydın" dedim neşeli sesimle.
"Günaydın" dedi Onur da. Emre abi her zamanki soğuk sesi ile
"günaydın" diyip kulaklığını taktı.
Hep böyleydi zaten. Soğuk, sert, agresif. Bazen Onur ile kardeş olduklarına inanamıyordum.
Biri beyaz biri siyah, biri yaz biri kış.
Emre abi bana bakınca hep içim üşür, bakışları bu kadar soğuk olan bi insan tanımadım. Soğuk olan bakışları bana bakınca daha karanlık gelirdi hep.
Beni buraya geldiğim ilk günden beri sevmemişti. Konuşmazdı hiç, tek ortak noktamız Onur du. Onun kardeşi, benim en yakın arkadaşım, dostum. Onur ile yaşıtız Emre abi bizden 1 yaş büyük. Biz lise 3 o 4.
Biz Onur ile önden Emre abi arkadan geliyordu. Genelde böyle olurdu zaten çünkü Emre abi hep sinirlenirdi bize.
Rutin soğuk sert bakışlarını bize gönderirken Onur a
"onur bu abin beni neden sevmiyor" dedim.
"o nerden cıktı badem şekeri?"
"baksana bakışlarıyla beni öldürdü üstüme toprak atıyor"
"saçmalama kızım be abimi tanımıyor musun soğuk nevale"
"Yok Onur abin beni hiç sevmedi kaç senedir"
"Boşver badem şekeri ben sevdim seni yeter, hem yakışıklı, esprili olan benim şanslısın"
Dedi göz kırpıp. Omzuma kolunu attı yanına çekti. Şapşaldı ama iyi dosttu.
"sorma valla sana aşık kızlardan bıktım valla" dedim gülerek.
"hahha tabi kızım benim gibi yakışıklı kankan olması kolay değil"
" Aman Onur sabah sabah egon uzaydan görüldü"
Onurun kendini överek, benim onu dinleyerek, Emre abinin bıkkın bakışları eşliğinde okula varmaya çalışmıştık.
Okul kapısından girince Emre abi arkadaşlarının yanına yöneldi. Bizde banka oturduk.
Sessizce etrafı izlerken Onur koluma vurunca kendime geldim
"Hayırdır bakalım?"
"Yok birşey Onur"
"Hadi kızım abime mi takıldın sen"
"yok"
"Valla güzel saçlarını çektirme bana saçmalama kızım her zamanki abim işte takma boşver"
"Baksana Onur abine arkadaşlarının yanında iyi senin yanında iyi ama benim olduğum ortamda sert soğuk beni sevmiyor çocukken ağlardım o böyle davranınca büyüyünce geçer sandım ama sevmiyor işte"
"Abim böyle badem şekeri alışmış olman lazım ben yeterim hem sana boşver şu buzdolabını"
"hem o en üst sürüm kolay kolay buzlarını eritmez ondan çok talep var ona"
dedi gülerek kafamı göğsüne çekti kafam Onur un göğsündeyken gülerek etrafa bakan Emre abinin bakışları buldu. Gülen suratı bi anda sertleşti. Yine aynı şey olmuştu.
Buz devri insanı. Gözleriyle bi insan döver miydi evet o yapıyordu.
Kaç senedir hayatımda olan, değişmeyen tek şeydi.
İlk bölüm.🙈
İnşallah beğenirsiniz, ben çok heyecanlıyım güzel şeyler var kafamda sizde beğenir destek olursanız sevinirim 💖💖💖💖
Lütfen fikirlerinizi belirtin✋💕