*****ALTI ÜSTÜ AŞK*****

*****1*****

Okulun çıkış zili çaldığında çantama sokuşturduğum eşyalarımla bir an önce okuldan tügmek istiyordum. Okul kapısından çıkıp sağa döndüğümde yakalanmanın üzüntüsüyle olduğum yerde bekledim. Karşımda bana doğru gelen beş kişilik guruba bakıyordum içlerinden kankam dediğim pisliğin oyununa gelmiştim. Hepsi yanıma geldiğinde gevşek sırıtışıyla kolumu omzuma atmıştı diğerlerinin de ondan farkı yoktu.

"Nereye Tunacım?."

"Eve Murat."

Suratının tam ortasına vurmak istesem de yapamayacağımı oda bende biliyorduk. Kendisi çocukluk arkadaşım ilk okul orta okul ve lise arkadaşımdı. Ayrıca aynı mahallede oturuyorduk güvendiğim için sırrımı biliyordu. Ona erkeklerden hoşlanıyorum dediğimde bir güzel dövmüştü bir hafta kendime gelememiştim. Aileme merakla soranlara okulda dövüldüğümü kendisinin de beni son anda kurtardığımı söylemişti. Mahallemde evimde kahraman ilan edilmişti dövdüğü gün bile beni eve götürmüştü babamın o halde enseme vurup 'Eve dayak yiyerek mi geliyorsun birde erkek olacaksın' dediğini asla unutamıyordum. Şimdi nasıl olurda bu yavşakla kankasın dediğinizi duyar gibiyim cevap basit denize düşen yılana sarılır. Okulda mahallede birbirimizin kıçını kolluyoruz benim mahallemde oturup okulumda okusaydınız beni anlardınız.

"Bugün başka pilanımızın olduğunu biliyorsun."

Ağzındaki sakızı geviş getirerek çiğneyen Yeliz orospunun saçlarını yolsam Muratla kavga edecektik. Sakızı şişirip patlattığında ya sabır duasına başlamıştım kendileri biricik kankamın sevgilisiydi orospunun kaşarın tekiydi. Okulda bunu bilmeyen yoktu Muratta biliyordu ne çıkıyorsun bu yolluyla suruma kafama vurarak sokan memnun giren memnun sanane demişti. Doğru bananeydi kendileriyle birlikte beni de gittikleri yere sürüklüyorlardı.

Bu arada kendimden ve arkadaşlarımdan hayatımdan anlatayım size adım Tuna Karataş. Yakışıklıyım güzelim kaslıyım diye sallamayacağım ortalama bir tipim var. 1.70 boyum siyah saçlarım ela gözlü 70 kiloyum tek gurur duyduğum şey kıllı değilim. Ne aptalım ne zekiyim ders çalışmaktan kitaptan nefret ederim. Hobim ne kadar gereksiz şey varsa onu yapmak yemek yemeği severim yapmaktan hiç anlamam. Kendimi güçlü görmeme rağmen Murat öküzüne kavgada yenilirim 1.85 boyunda 80 kilo siyah saç siyah göz kıllı kaslı öküzün tekidir. Sevgilisinin kendinden farkı yok gerçi bıyıklarını kaşlarını bacaklarını bir hafta almazsa dişi öküz denebilir. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş hesabı biri pezevenk biri orospu. Neyse ki diğer üç arkadaşım düzgün Demir, Ahmet, Nihat ve onun sevgilisi Sevgi, kankama uymadıkları sürece zararsızlardır.

Hayatım ne siz sorun ne ben söyleyeyim mutlu muyum insanların bakışına göre değişir. Bana göre mutluyum görücü üsülü evlenen birbirlerini gerdek gecesi gören annem babamla. 23 yaşında abim 20 yaşında ablam var giyim magzasında tezgahtar abimse inanın ne iş yaptığını bilmiyorum. 16 yaşında birde erek kardeşim var orta okula gidiyor evde annemle küçük kardeşimden başka kimseyle anlaşamam. Özellikle abim ve babamla annemin bu adama nasıl dayandığını anlayamıyordum. Şimdi benim yüzümden evde kimseyi dövemiyordu ama daha öncesinden çok dövülürdük içtiği zaman kendinden geçerdi. Bu evlilik bu zamana kadar devam ettiyse üç nedendi boşanırsak millet ne der ailelerim ne der çocuklar anasız babasız kalmasın. Neyse hayatım eşcinsel olmama sevgilim olmamasın rağmen mutluyum otobüsten inip sürüklendiğim kafeye baktım.

Çalıştığım kafaye uzak sayılmayan bir yerdeydi omuzumda duran kolla kafaye girmiştik. Duvar kenarında arka masaya geçtik kafeye göz attığımda boş olmasına sevinmiştim.

"Eee neden burası boş?."

"Türkü kafe burası gündüzleri kahve içmeye gelen tek tük müşteri olur." Karşımda oturan Nihatı anlından öpmek istedim daha önce gelmişti demek ki.