***** 32*****

2.5K 44 2
                                    

Sonbahar geçmiş kış gelmişti yarın bir ocaktı onuncu ayımıza giriyorduk çok şey atlatmıştık şimdi düzenli bir hayatımız vardı. Ceyhun'dan erken kalkıp kahvaltı hazırlıyordum bu alışkanlık olmuştu bazense sabah sevişmesi yüzünden okula o bırakırdı. Hafta sonlarıysa bir günüm yatakta geçerdi feci şekilde beni beceriyordu işleri yoğundu. Bazen geç geliyordu yemeğe onu bekliyordum günler geçtikçe Ceyhun soğumak bıkmak yerine beni ilgisiyle boğmaya başlamıştı. İşte okulda rahat bırakmıyordu sürekli arıyordu kulaklıkla servis yaptığım vardı. Nihat işini bana devretmişti okuldan sonra parttaym çalışıyordum patron beni sevmişti. Öğlen gelip akşam yedide eve gidiyordum yada Ceyhun alıyordu derslerim berbattı yine.

Tek değişen Murat'ın hayatı olmuştu annesiyle tam olarak barışmasada kardeşleriyle görüşüyordu Derin'le ilişkileri ciddiydi. Kardeşimde tanıştırdığı kızla birlikteydi herkes hayatından memnundu bende heyecanlıydım yılbaşında Ceyhun'laydım. Dışarıda geçirmeyi istesede evde onunla baş başa olmayı istedim iş güç derken yalnız kalamıyorduk. Telefon çaldığında heyecanla açtım Derinin aklına uyup alışverişe çıkacaktık.

"Çıkıyor musun?."

"Evet çarşıda bekliyorum." Telefonu kapatıp cebime attım.

"Patron ben çıkıyorum."

"Tamam evlat yarın yılbaşı sen izinlisin." Bunu duyduğuma sevindim Ceyhun'un elinden sağ çıkarsam o şekilde nasıl çalışırdım bilmiyorum. Otobüste durakta indiğimde karşı kaldırımda el kol hareketi yaparak beni selamlayan kıza güldüm. Ona çok alışmıştım bazen oturup sevgililerimizi çekiştirip övüyorduk onunla konuşurken rahattım yanına ulaştığımda sıcak bir kucaklaşma yaptı.

"Nasılsın bakalım?."

"Fena değil sen nasılsın?."

"Eh işte."

"Heyecanlısın?." Yürümeye başladığımızda başımı salladım.

"Hala emin değilim aklına uyup pişman olmam umarım?."

"Sen bana güven." Çarşıya girdiğimizde Ceyhun'a alacağım kazağın satıldığı mağzaya uğradım el örgüsüydü her şeyi vardı. Dolaba bakarken hiç kazağının olmadığını gördüm magzaya girdik.

"Hazır mı?."

"Evet efendim buyurun." Ücreti ödeyip çıktım önceden gelip ayırtmıştım üç saat boyunca çarşıyı alt üst etmiştik eve elim dolu döndüm. Saat ona geliyordu Ceyhun arayıp durmuştu kızdığına emindim kapıyı anahtarımla açıp girdim elimdeki poşetleri girişteki dolaba koydum. Salona girdiğimde televizyon izliyordu beni görünce kaşları çatıldı temkinli yaklaşıp kucağına oturdum.

"Hoş geldin aşkım."

"Neden bu kadar sürdü bu çarşı gezmesi?."

"Kalabalıktı ve kızlar alışverişte kendini kaybediyor."

"İyi bir daha olmasın."

"Hoş geldin öpücüğü yok mu." Somurttuğumda öpmüştü bunuda yeni huy edinmişti eve ondan önce gelip on bekleyecektim. Sebebi güzeldi ağzından kaçırdığında sarhoştu kendimi seninle evli hissediyorum kapıda seni görünce demişti. Ayıken bahanesi çok saçmaydı rahatsız oluyorum demiş başından savmıştı gerçeği bildiğimden susmuştum.

"Yemek yedin mi?."

"Evet geç geleceğini anlayınca yedim yalnız ve tek başıma." Güldüm duygu sömürüsü yapıyordu.

*****ALTI ÜSTÜ AŞK*****Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin