*

4 0 0
                                    

13.07.2017

Kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu,Michael benim arabamı alıp kayıplara karışmıştı ve 7 saattir ona ulaşamıyordum,sinirden avuçlarımı sıkmaya başlamıştım hatta onları sıktığımı tırnaklarım derime geçiripacı hissettiğimde anlamıştım.Camdan bir daha bahçemize baktım ve o hala orada değildi, komodinin üstündeki telefonumu hızlıca kaptım, Luke'u aramaya karar verdim.

"Alo?"

"Michael nerede?"

"Siz kimsiniz?"

"Audrey,bana Michael'ın nerede olduğunu söyle."

Bir süre sadece nefesini duyduktan sonra sinirle bağırdım.

"Bak Lucas,ben sinirlendiğimde gerçekten çok kötü bir insana dönüşürüm ve benden bir şey saklanılması beni sinirlendirir."

"Ee..Audrey.Üzgünüm bunu sana söyleyemem Michael'a 'kutsal kardeşlik' sözü verdim."

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Bak annem ve babam bizi koskocaman eve iki kişi bırakıp Fransa'ya gittiler yarın eve gelecekler yani bu benim son gecem.Ve bu kocaman evi bile bana dar eden bir kardeşim var çıldırmak üzereyim.Senin bahanen ise kutsal kardeşlik yemini olamaz.Bana onun nerede olduğunu söyle."

Söylediklerimi yüksek sesle söylediğimi farkındaydım ama aynaya bakana kadar,ağladığımı farketmemiştim bile.

Telefondaki ses ile aynaya bakmayı kesip kafamı yere doğru çevirdim.

"Üzgünüm Audrey,sana sadece Calum ile birlikte olabildiğini söyleyebilirim.Gerçekten üzgünüm. "

gerçekten üzgünmüş hadi ama?

"Tamam Lucas veya Luke bana Calumın numarasını at."

Telefonu kapatıp yatağımın ucuna oturdum,Calum denen çocuğu arayıp aramamak konusunda çok endişeliydim çünkü onunla merhaba dışında hiçbir dialogumuz olmamıştı,bana doğruyu söylemesi için aramızda en ufak ilişki kırıntısı bile yoktu.

Sonra Michael'ın bugün yaptığını hatırladım.

"Öyle veya böyle " diye mırıldanıp Luke'un attığı numaraya tıkladım.

Çalıyordu.

"Audrey?"

İsmimi direk sorması bir anlığına benim dikkatimin dağılmasına sebep oldu.

"Ne yani sende kayıtlı mıyım?"

"Ah"

"Şey"

"Hayır ben sadece tahmin ettim."

"Calum,seni öldürmemi ve evimizin garajında yakıp,küllerinle pasta yapıp dünyadan varlığını kaldırmamı istemiyorsan bana Michael'ın nerede olduğunu söyle."

"Sen gerçekten tuhafsın.." dedi ses tonu alay ve merak arasındaydı.

"Bazen,erkek kardeşim;önemli ve ihtiyacım olan bir günde nerede olduğunu bilmediğim bir yerde benim arabamı saatlerce kullandığı için böyleyim kusura bakma."

"Bakmadım,her neyse onun nerede olduğunu biliyorum.Ama oraya seni götürürsem olur çünkü 'kutsal kardeşlik' sözünü bozmak istemem.Ama götürürsem sana söylemiş olmam değil mi?"

Michael tam anlamıyla bir zehirdi.

İnsanların kafasına işlemeyi çok iyi beceriyordu ve bu beni rahatsız ediyordu.

Kutsal kardeşlik yemini ise salladığı en boktan şeylerden biriydi.

"Tamam, her neyse.Geldiğin zaman bana sadece mesaj at."

"Olur."

Telefonu elime alıp biraz olsun sakinleşmenin huzuruyla yatağıma uzandım.

*mesaj bildirim sesi*

luke (michaelsbandmate)

-Kendimi gerçekten kötü hissediyorum.

-Umarım bir gün grup çalışmamıza gelirsin ve sana sevdiğin şarkılardan çalabilirim.

-Müzik zevkim iyidir.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 04, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Playlist-CthWhere stories live. Discover now