4 TATLI BELA

BU BAŞ BELALARI KİM?

''Kızlar uyanın artık!''diye bağırdı cenabet Gökçe. Başımı kaldırıp ölümcül bir  bakış attıktan sonra,elindeki faturaya gözüm kaydı.Elektrik faturası olmalıydı,Gökçe bu kadar sinirli olduğuna göre,baya fazla gelmişti.Yine başlıyoruz dedim içimden.

''Valla ben fazla kullanmıyorum,hep İdil'in işi bunlar'' dedim,kendimi acındırarak.Sırıtarak İdile baktım,bana öyle bir baktı ki başımı başka yöne çevirdim.Fatura bu sefer çok fazla gelmişti,Gökçe eve her fatura geldiğinde bizi sıraya dizip sorgulardı.Kendimizi kötü öğretmen-masum öğrenci sahnelerini oynarken bulurduk sonunda.

Gökçeye her zaman imrenmişimdir,bizim aksimize tutumlu,temiz bir kızdır Gökçe.Kalçasına kadar uzanan saçları,ipeksi,kumral renginde,yeşile kaçan gözleri,uzun kirpikleriyle çok güzel bir kız.

'' Bir daha böyle yüksek meblağlar istemiyorum kızlar!'' diyen Gökçeye,bir o kadar acındırıcı,bir o kadar masum bakışlar attık ki hemen yumuşadı.Birden kafama gelen yastık darbesiyle,sersemlesem de  İdilin attığını anlayıp,yatağımdaki pembe çizgili beyaz yastığı İdilin kafasına attım bende.

İdil,evin neşesi adeta.Şirin bir tarzı olan İdilin,kısa kumral saçları,kahverengi boncuk gibi gözleri,onu özel kılan şeylerden biri.Spor takılmayı seven İdilin hiç etek giydiğini görmemişimdir mesela.

Birde,Hazer var.Hazer grimsi saçları,yeşil gözleriyle,çok güzel denecek kızlardan.Yüzmeye ilgisi var,Düzenli bir şekilde de günlük tutar Hazer,Küçüklüğünden kalan bir alışkanlık.

Ben varım birde,omzuma kadar gelen,sarı saçlarım,kocaman mavi gözlerim,şarap rengindeki dudaklarım,her günümü yazmaya adamış bir kızım.Evet,kitap yazıyorum.Yaşadıklarımla ilgili bir kitap.

''Açelya,bişey isteyebilirmiyim '' dedi,masumca Hazer. ''Ya şu ingilizceden hiç bişey anlamadım,bana anlatsana güzel arkadaşım''.

''Hazer kızım cidden malsın'' dedim  2 saatin ardından hiç bişey anlamayan Hazer'e. ''Ya napayım,anamın karnından ingiliççe bilerek mi doğdum'' İngiliççe kelimesi hepimizin gülmekten ölmesine neden oldu.

''Ben çok sıkıldım,dışarı falan mı çıksak''diye bir fikir ortaya attı İdil.Hepimiz,bu fikri onayladık ve dışarı çıkmaya karar verdik.

Ben,siyah pantolon,göbeği açık beyaz bir t-shirt giydim.Saçlarımı hafif bir şekilde bağladıktan sonra,beyaz spor ayakkabılarımı giydiğimde hazırdım.

İdil,vücudunu saran bordo,göbeği açık bir badi,altınada beyaz bir pantolon giydikten sonra,saçlarını iki tane hafif bir topuz yapıp,oda ayakkabılarını giymeye başladı.

Hazer,beyaz bir t-shirt giyip,altına kadife,pudra renginde bir şort giydi.Saçlarını hafif bir topuz yaptı.

Gökçe,siyah bir badi giyip,altına beyaz bir şort giydi,altınada çok beğenerek aldığı topuklu ayakkabılarını giydi,saçlarını açık bırakmıştı.

''Kızlar,hazırmısınız?'' diyen,Gökçeye.Odamızdan çıkıp,yanına giderek karşılık verdik.

Asansörü çağırdık ve bindik,aşağıdan biri daha asansörü çağırmıştı.Çağıran kişinin katına geldiğimizde,bir kişi değil,dört kişi olduğunu gördük.

''Yalnız,asansör 4 kişilik'' diye,bir yorum attı ortaya İdil.Açık kumral saçları,mavi gözleri,adının Eren olduğunu varsaydığım çocuk,aşağılayıcı bir bakış attı ve,asansöre bindi,ardından sarı saçları,yeşil gözleri olan meriç,kumral saçları,kahverengi gözleri olan batu, sonrada sarı saçları,kahverengi gözleri olan emre bindi asansöre.

''anlamadınız galiba,asansör 4 kişi'' dedim,onlara.Meriç birden arkasını döndü ve ''amma tatana yaptınız,bişey olmaz merak etmeyin''yeşil gözleri nefrete,ve sinire dönmüştü bir anda.Bende aynı şekilde ona baktım.

Sinirle birbirimize bakarken,birden asansör olduğu yerde durdu.İlk konuşma cesaretini Batu ''Sıçtık'' kelimesiyle yapmıştı.

''Hep sizin yüzünüzden'' diye bağırdı birden İdil,Devamınıda hazer ve gökçe getirdi.Kızlar ani bir şekilde öfkelenmiş,ve akıllarına gelebilecek bütün küfürleri bahşetmişlerdi.Eren,İdilin,Batu,Gökçenin,Emre,Hazerin ağızlarını elleriyle kapatmış,kızlarda büyük bir şekilde çaba sarf ederek,debeneliyor ama kurtulamıyorlardı.Sonunda Gökçe ''Bıraksana Hayvan'' diyerek,sinirini ortaya koydu.

''Nefes alamıyorum'' dedim birden.İlk Meriç,sonrada herkes aniden bana baktı.''Açelya,tamam sakin ol,az kaldı çıkıcaz burdan''dedi,İdil.Hazer,Gökçe ve İdil bana sakin olmamı söylerken birden asansörün kapısı açıldı.Ve ne olduğunu anlamadan,Meriç beni kollarının arasına alıp,dışarıya taşıdı.

''Şimdi biraz daha iyimisin?'' dedi,Meriç,bana yavaşça su içirirken.Beni düşünmesi garibime gitsede,fazla belli etmedim.İdil,Erenin omzuna vurup,''Hep sizin yüzünüzden hayvanlar'' diye bağırdı.Eren ,İdilin vurduğu yeri ovuşturup,''ben ne yaptım lan'' diye İdile çıkıştı.Sonra herkes birbiriyle kavga etmeye başladı.

''Yeter'' diyen,Gökçe kavgayı kesmeyi başardı.''Kavga etmeyi kesin,elinize bişey geçmez''.

2 SAAT SONRA

''Bu kadar medeniyetsiz öküzü ilk defa bu kadar görüyorum'' dedi,sinirle Hazer.''Şeytan dedi vur şu Emrenin ağzına bitane''

''Siz Erenin tavırlarını görseydiniz,sanırsın David Beckham!''

''Kızlar,tamam geçti gitti boşverin'' dedim,oturduğum yerden.

MERİÇTEN

''Bu baş belaları kim?'' diye sordu,Eren.

''Bizim üst kattaki kızlar kanka.Daha yeni taşındılar'' dedi Batu.

''İşimiz var bunlarla.'' dedim,bi yandan telefonla mesaj yazarken.

''Aynen öyle'' dedi Emre,İŞİMİZ VAR.

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR,BU İLK HİKAYEM,ACEMİLİK,YAZIM HATALARI VS OLABİLİR.KENDİMİ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUM,LÜTFEN SİZDE BANA Bİ ŞANS VERİP,OYLAMAYI VE FİKİRLERİNİZİ YAZMAYI UNUTMAYIN! İSTERSENİZ TAKİP DE EDEBİLİRSİNİZ! HER GÜN YENİ BÖLÜM ATICAM! SİZLERİ SEVİYORUM 

NİDAÇKINIZ!