4 yıl önce
19.09.2013
Saat 22.30
Üniversitede ki ilk günümün sonunda bittiği için seviniyordum. 2. öğretim okumayı seçtiğim için geç çıkıyordum. Ayrıca seçtiğim bölüm her ne kadar güzel olsa da zor bir bölümdü.
Eve doğru giderken uzun yolu kullanıyordum. Çünkü kısa yol genellikle karanlık ve dar sokaklardı. O sokaklarda çok fazla suçlu bulunurdu. O akşamda yol çalışması olduğu için sokak kapatılmış ve ben de kısa olan yolu kullanmak zorunda kalmıştım.
Sokakta olabildiğince hızlı ilerliyordum. Herhangi biri ile karşılaşmak istemiyordum. Fakat her zaman ki gibi şansızlığım tutmuş ve arkamdan iki kişinin koşma sesi aynı anda da silah sesleri geliyordu. Hızımı arttırıp koşmaya başlasam da hiçbir şey farketmemiş, biri beni yakalamış ve çoktan boğazıma bıçak dayamıştı.
Kafamı biraz yan tarafa arkayı görebileceği şekilde bıçağa dikkat ederek çevirdim. Görebildiğim kadarıyla bıçak dayayan kişinin yüzünde maske ve şapka vardı. Bu yüzden de yüzü gözükmüyordu. Sırtında da çanta vardı. Birazı açıktı ve içindeki paralar belli oluyordu.Kafamı tekrar öne doğru çevirdim. Karşımda elinde tabanca bulunduran bir polis vardı. Polisi çok incelemeden bakışlarımı etrafa çevirdim. Zaten incelemek istesem de inceleyemezdim. Sokak çok aydınlık değildi. Polis karanlık kısımda olduğu için çok belli olmuyordu. Sadece üniformasının bir kısmı ve silahı gözüküyordu.
" Eğer peşimi bırakmazsan çakma sarışın ölür. "
" Her türlü hapse gireceksin. Adam öldürmekten ve hırsızlıktan hapse girmek yerine teslim ol ve sadece hırsızlıktan gir daha iyi. "
" Hapse falan girmeyeceğim. Buradan kurtulacağım anladın mı beni? "
Arkamdakinin son dediğinden sonra biraz daha bıçağı boynuma bastırdığını hissetmiştim. Boynum kanamaya başlamıştı. Aynı zamanda istemsizce acıdan dolayı inlemiştim.
" Seni son defa uyarıyorum. Ya bıçağı ve çocuğu bırakıp teslim olursun ya da ben zorla teslim olmanı sağlarım. "
Arkamdaki polisi ciddiyeti almamış ve biraz daha bıçağı boynuma bastırmıştı. Boynum daha fazla kanamaya başlarken arkadan bir silah sesi duyuldu. Ardından boynumdaki bıçak çekilmiş ve arkamdaki çocuğun acı inlemeleri sokakta yayıldı.
Adım seslerinden başka birisinin geldiğini ve onun ateş ettiğini anladım.Yanıma iki polis birbirleri ile şakalaşarak geldiler. Kahverengi saçlı olan suçlunun yanına gidip ona kelepçe takmıştı. Ardından arkadan yeni gelen diğer polislere suçluyu onlara devretmiş ve tekrar yanımıza gelmişti.
JK: " Merhaba ben Jeon Jungkook bu da meslektaşım Kim Taehyung. Suçluyu vuran bendim. Eğer biraz daha geç kalsaydım sanırım Taehyung yüzünden ölecektin. "
TH: " Hah ölecekmiş sen öyle zannet durum gayette kontrolüm altındaydı. Sadece doğru zamanı bekliyordum. Sen gelmesen de halletmiştim. "
JK: " Eminim öyledir. "
TH: " Evet öyle. Şimdi kes sesini velet. Ben gidiyorum sen de çok geç kalma merkeze çabuk gel. "
JK: " Tamam. kendi konuşmamızdan sizi unuttum özür dilerim. "
YG: " Önemli değil beni kurtardığınız için teşekkür ederim. Yapabileceğim herhangi bir şey var mı? "
JK: " Evet var aslında. Sizin benimle merkeze gelip ifade vermeniz gerekiyor Bay... "
YG: " Yoongi. Min Yoongi. "
3. Kişi Ağzından
Yoongi o akşam polis karakoluna gidip ifade vermiş. Bay Jeon'a da ilgi duymaya başlamıştı.
Eve gittiği zamanda ilkokuldan beri arkadaşları aynı zamanda da ev arkadaşları olan Hoseok ve Namjoon'a eve gelmesi gerekenden daha geç geldiği için hesap vermek zorunda kalmıştı.
*************************
Kitabın bazı bölümleri bu şekilde anlatım şeklinde olabilir. Ama geneli instagram şeklinde olacak.
Normal yaşlarını hikayenin tanıtım kısmına yazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer Bunny
RandomJungkook: 26 Taehyung: 27 Jimin: 27 Yoongi: 22 Hoseok: 22 Namjoon: 22