SON KEZ

"SU"

Merhaba arkadaşlar; Bu benim ilk deneyimim. Sıkıcı veya kötü olmuş olabilir anlarım.Yorumlarınızı bekliyorum...

BAŞLANGIC:SU

  Dolabımın başında iki saat bekledim. Ne giyeceğime karar verememekten birçok kişi gibi nefret ediyorum.Annem elinde telefonla odama girip "Sevgilin seni bekliyor." dedi.Bunu söylerken yüzünde hem neşeli gülümseme hem de aceleci tavır vardı.Ben hiç acele etmeden sakinliğimi koruyarak dolabıma yöneldim.Çünkü Aras'ın bu erken gelme huyuna alışkındım. Annem çıktıktan sonra kapıyı kapatıp dolabın kapaklarına asıldım.  Beyaz belimi saran mini elbisemi dolaptan aldım ve yatağımın üstüne attım. Yere eğilip beyaz mini elibisemin altına uygun olabilecek ayakkabılarına göz attım. Fosforlu pembe ayakkabılarım benim için vazgeçilmezdir,ayaklarımı vursa bile...İlk bakışımda fosforlu pembe aykkabılarımı seçtim.Üstümü değiştirip camdan dışarı baktım.Aras üstü açık kırmızı arabasıyla dışarıda beni bekliyordu.Onun yandan kusursuz profilini görmeme engel olan camın lekeleri sinirimi bozdu.

 Üstüme ne aldığımı bilmeden dışarı çıktım.Aras mavi gözleriylle bana baktı.Koşup ona sarıldım.Duygusuz yüz ifadesi bana sinirlendiğini anlatır gibiydi.Endişeye kapıldım.ne olduğunu soracağım an mavi gözleri bana arabaya binmemi söyledi.Arabaya bindiğimde kırmızı dudaklarım kıpırdayacak gibi oldu fakat onun bu sinirli hali beni susturmaya yetti...Ardından bana kızgın ve sinirli bakış attı ve bu bakışlar beni konuşmaya sürükledi.haykıran mavi gözlerimi ona dikip konuşmayı başlattım.

     - Ne oldu sana?

     - Kendini ortaya çıkarmışsın bravo!

     - Ne yani bu yüzden mi?Bir mini elbise için mi?!

     - Evet!

     - Durdur arabayı!

    - Durdurmayacağımı biliyorsun!Şansını zorlama küçük hanım!

    -Herzaman ki gibi aynı konu üzerinde saçma sapan tartışıyoruz!Ve bu herzaman senin yüzünden gerçekleşiyor!

      (Aras arabayı ani bir frenle durdurup,direksiyona avuç içiyle vurur)

      - İn!

     - Kendine gel!Beni nerde indirdiğini farkında mısın?

     - Sana in dedim!

     - İniyorum!Bitti tamam mı, bitti!Arabanı al git!Karşıma çıkma!

      Anlamıyorum,ne bok buluyorsam bu sinir bozucu insanlardan!Düşüncelerimi bir kenara atıp sarı saçlarımı arkaya attım ve önümdeki ormana doğru ilerledim...Ayaklarıma vuran ayakkabılarmı elime alıp yürümeye başladım.Şuan birisinin beni öldürmesi için dua ediyorum!

   Bir an duraksadım...Babamı görür gibi oldum."Baba!"diye bağırmanın arkasından babamı gördüğüm yere gittim ve ilk önce gözüme çarpan siyahların içindeki genç adam oldu.Ağaçları aşarak babamı gördüm ve gördüklerim herşeyin sonu oldu...İntikam kokan hava bir silah sesiyle son buldu!İstem dışı çığlık atarak ağlamaya başladım...

    Babam annem ve beni doğduğum an terk etmiş!Sadece ona kinim var...Babam yurtdışından gelmişti.Tam 7 yaşımdaydım.Babama beni terk etme demiştim.Tamam dedi söz verdi ama içkili bir adamdan ne beklenir ki...İşini kaybeden o adam annemi sıkıntılara sokup annemin yüz felçi olmasını umursamayıp,bize el kaldırmıştı! o anlar aklıma geldikçe çıldırıyorum ve babama olan kinimi arttırıyorum!

        Kolumu kvrayan güçlü kuvvet beni arabanın üstüne sertçe itti, arabanın kapısına itildikten sonra yeşil gözlerle karşı karşıya kaldım.Kusursuz yüzü olan adam bana birini hatırlatır gibiydi...Genç adam bana gözlerini dikip bileğimi sıktı ve kapıyı açıp,koltuğa sertçe savurup otturdu...Zorluk çıkaracak halim yoktu,fakat denemek istedim...Arabanın kokusu içime girmişti...Bu adam benden ne istiyordu?Polise ihbar edeceğimi falan mı sanıyordu?Evet tabiki de polise ihar edecektim...Camdan kafamı çıkarıp genç adamın yüzünü aradım.Dağınık saçları onu çok yakışıklı kılmıştı.Arabanın kapısını açıp dışarı çıktım ve koşmaya başladım.Genç adamın beni görmediğini zannediyordum fakat p hızlı bir hareketle beni yakalayıp boynuma sert bir darbe indirdi...