Birden uyandım lanet sivriler leşlere üşüşen akbabalar gibi etrafımı sarmışalrdı. Bi sakin aqü daha ölmedim! Tele yine umutsuzca baktım. Mesaj yoktu.
Sabah attığı o mesajdan başka mesaj atmamıştı. Ama o mesajı atması dünyadaki bütün mesajlara bedeldi.
"Sana ihtiyacım var."
Benimde bana ihtiyacım var o yuzden bu sefer bencillik yaşıyorum ve kendi ihtiyaçlarımı karşılıyorum.
Ama...
Birden penceremden tıklatma sesi geldi. Oha buraya gelmiş olamaz herhalde manyak ama aptal değil..
Cama yöneldim ve camı açtım. Kocaman yeşil gözleriyle bana gülerek baktı.
"Selam!"
"Burda ne arıyorsun?"
"Allah'ın selamını alsana sen bi önce."
"Sana demiştim ben atayistim. Hıh iyi numara seni küçük çakal."
"Lanet...neyse gel yatalım."
Dedi ve camdan içeri atladı sonra da beni yatağa doğru attı."İhtiyacım olanı alırım."
Üstüme çıktı ve giysilerime hunharca saldırdı. Yine yapacaktı yine o büyüyü kullanacaktı. Ama ben buna izin veremezdim.
"Yeter!!"
Diye bağırdım.Şerefsiz bi şekilde sırıttı ve elleriyle saçlarını bir hamlede arkaya attı.
"Hıh"
"Yeter artık sürekli bana bunu yapmandan bıktım. Beni kölen yapmandan ve köleni sürekli sahipsiz bırakmandan bıktım. Sana köleyim anlamıyor musun hala?!? Sensiz sahipsiz bir köpek gibiyim yurtsuz bi öğrenci gibi ruhsuz bi beden gibiyim. Beni bunlara dönüştürme. Beni rahat bırak artık!!"
Diğe haykırarak içimi döktüm ama yine kendimi onun kollarında ağlarken buldum. Ondan ne kadar beni rahat bırakmasını istesemde onsuz rahat olmayacağımı biliyordum.
Hala üstümdeyken bana sarıldı ve geniş göğüsüne göz yaşlarımı akıtmama izin verdi... tişörtüne tutundum hayata tutunurcasına yıldızların kaymamak için gökyüzüne tutunduğu gibi..
O bi playboydu. Çünkü kalbimle oynuyordu legolar gibi inşa edip yıkıyordı kalbimi...
O gece benimle uyudu. Evde hala ebeveynlerim varken. Umrumda değildi şuan kollarında olduğum çocuk benim aliemdi...