Ben (Bora),Arel,Naz ve kene misali bize yapışmış olan Alya ile bir cafede 11.sınıfın bitişini otuz derece sıcak altında kola yudumlayarak kutluyorduk. Herkes telefona gömülmüştü, Arel'e gelen "Sayın abonemiz 300 mb internetiniz kalmıştır" mesaji Arel'e garsonu çağırıp wifi şifresini sormaya mecbur bıraktı. Hepimiz b*k böceği gibi internete üşüştük. Izmir'in muhteşem deniz manzasına değil onun yerine akıllı telefonlarımıza bakarak pek koyu muhabbetimizi sürdürüyorduk. Ve sonunda ağır hakaret ve küfürler ile onları biraz sanal alemden uzak tutmayı başardım.
Arel,aramızda en fazla meraklı olan kişiydi. Bundan mütevellit tarih profösörü olmak istiyordu ama keşke merakı tarihle kalsaydı. Evrendeki tüm gereksiz etkinlikleri,tarihi alanları ve inli cinli mekanları biliyordu. Ve kendini korkutmayı severdi ve onla beraber biz de yanardık.
Telefon kullanmaya bir süre ceza koyduğumdan Arel'in gereksiz korku muhabbetleri başladı;
"Kanka be millet gezio tozuyo biz de mal gibi oturuyoruz. Napsak, acaba bi kaçamak yapıp gezsek mi? Ama öyle Bodrum'muş oymuş buymuş değil şöle güzel gezilmeye deger biryer olsun. Benim aklımda birkaç yer var.". Aman onun aklındaki yerler kalsın. En son bizi bir ormana kampa götürdü. Kamp dağın başında milletin s*ktir ettiği biryerdi. Gece bir çadıra soktu bizi,dışardan domuz sesleri geliyor. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi.
Biz orada birkaç saat oturup evlerimize dağıldık. Ama ben o gece Arellerde kalacaktım ve onların evine gidip o piskopatın odasına girdim. Her yer saçma sapan not kağıtlarıyla doluydu. O piskopatla bir gece nasıl geçerdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAUNTED HOSPİTAL
Paranormal3+1 bir arkadaş grubunun burnunu sokmaması gereken işlere burnunu sokması ile bu arkadaşların piskolojileri ile arkadaşlıklarının bozulması.Hastane,peri,cin ve daha nicelerine bulaşamılar mı? Buluşmamalılar mı?Peki bu durumda ne yapmalı? SÜREN DOLUY...