GERÇEK OLMAYAN (DEVAM EDECEK)

#1#OKUL

Aryaaaa!! Kalk artık kızım geç kalıcaksın okuluna ,hadii!!! Yemek hazır bekliyorum.!
Annemin çağırışlarına artık dayanamayarak ,yorganı iki ayağımla üstümden iteledim. Bir kaç dakika kafamın yerine gelmesi için oturdum,ve bekledim .Komidinimin üzerinde ki ilaçlarımı, bir bardak suyla kafaya diktikten sonra yerimden kalktım.

Dolabıma doğru ilerleyip içinden ' lanet olasıca şu kıyafetleri giymek zorunda mıyım ?' diyerek  kıyafetlerimi aldım. Üstümdeki  siyah pijamalarımdan kurtulup ,okul formalarımı söylene söylene üzerime geçirdim. Siyah belime kadar uzanan saçlarımı salık bir at kuyruğu yapıp ,banyoya yöneldim.  Tuvalet ihtiyacımı karşıladıktan sonra ,elimi yüzümü yıkayıp  banyodan çıktım. Merdivenlerden ikişer ikişer inip mutfağa girdiğimde anneme 'Günaydın Büşra sultan' diyip karşısına oturdum .Oda bana ' günaydın  uykucu' diyince ona bir gülümseme bahşettim.
' E hadi başla artık şu yemeğe sen okula,bende işe geç kalıcam ' diyince onu' tamam tamam ,sakin ,relax ' diyip yemeğe başladım. Aradan bi on beş dakika geçtikten sonra sofradan kalkıp annemin yanağını öptüm ve tam mutfaktan çıkacakken annemin ' İlaçlarını aldınmı ?' sorusuna bi göz devirip ' evet aldım merak etme ' diyip ayakkabılığa yöneldim. Aykkabılıktan konverslerimi alıp ayağıma geçirdim ve kapıyı çekip ,kulaklıklarımı taktım. Telefonumun şifresini girip bir şarkı seçtim ve tam çıkacakken ana ekran fotoğrafı gözüme takıldı .Poyraz vardı. Her şeyiyle benim olmasını istediğim poyraz. Herkes onun  benim için bir takıntı olduğunu söylerlerdi. Ama ben pek umursamazdım. Poyrazla ilgili hayallerime şarkıda eşlik ettiğinde ,kendimi sigara içerken buldum.

Poyrazla ilgili düşüncelerime bir son verip ,sigaramı yere atıp ezdim ve okulun  dış kapısından içeri girdim. Yürüdüm ve tam okulun  eşiğinden  adımımı içeri atacakken ,ayakta dikilmiş iki oğlandan biri' Aha geldi bizim sorunlu' diyerek elleri cebinde kaşlarıyla beni ima ettiğinde , kafamı yavaşça sol tarafa  döndürdüm ve ona öldürücü bakışlarımdan birini atıp içeri girdim.

Merdivenlerden yukarı çıkıp sınıfa girdiğimde  asya 'günaydın pisikopatcığım ' diye zıplayarak üzerime doğru geldiğinde hiç istifimi bozmadan  ' günaydın' diyerek karşılık verdim.

' ilk ders ne' dedim sırama doğru geçerken.
' Edebiyat ' dedi dudaklarını büzerek .
' Off ya yine  mi o manyak adam ,gelmese olmazmı şu okula ? '
' Hıhı zaten mahmut da pek meraklıydı sana demi kuzum,demi annem ' diye bir anne edasıyla konuşunca dayanamayıp güldüm .Evet genelde pek gülen birisi değilim.
' Sen onu bunu bırakta inek gelmedi? Acaba bişimi oldu?' diye soruları art arda sıralıdığında kafamı sadece iki yana sallamakla yetindim .Oda hayret edercesine baktı ve yanıma oturdu. En arka  sıra  sağ köşe bizim sıramızdı. Biz asyayla berbar otururduk. Ve önümüzdeki sırada ise 'İnek' - yani cenk. Ben ona sadece bu lakapla hitap etmeyi seviyorum ,çünkü o tam bir inek-otururdu. Daha fazla hocayı takmayıp kafamı sıraya gömdüğümde  telefonum titredi.

Elimi gizlice kapşonlumun cebine attım ve mahmut hocayı yoklayıp ,asyayı dürttüm' şu velet buraya gelirse beni dürtükle tamam mı?' dediğimde başını salladı. Hemen kafamı sıraya koyup elimi telefon gözükmiycek şekilde altına soktum ve gelen mesajın üstüne tıkladım. Kilidi açtım ve okumaya başladım" Meraba güzelim ,şu senin gereksiz arkadaşın cenk varya hani ,hah işte o bizle,ve çok eğleniyor gibi durmuyor ,hemen msj attığım yere geliyosun ,yoksa bu veletin g*tünü zor toplarsın .
     ZÜBBE FIRAT

Başımı sinirle kaldırırken ,asya bana doğru döndü ve - hayırdır - bakışları atarken kulağına eğilip' hemen topuklamamız lazım '  dedim. Oda  bana ' nereye noluyo ?' diyince;
' boşver hadi yürüüüü!' bana öküzün trene baktığı gibi bakıp çantasını aldı .Bende çantamı sol omzuma takıp yürüdüm de sınıftaki *o*- anladınız  siz o kelimeyi küfür etmek istemiyorum- diyebilceğim ece  ve tüm sınıf bize doğru baktı ,bende ona ters bir şekilde bakıp tek kaşımı kaldırdım, o sırada asya arkamdan itekliyip yürümem için işaret yaptı ,Mahmut hoca bunlardan habersiz  arkasını döndü, asya karnını tutatarak  karnım ağrıyor numarası yapmaya başladı. Bende koluna girip mahmut hocaya yalanları salladım. Oda  garibim napsın yaşlı adam,her zaman olduğu gibi yuttu mis gibi ve okulun bahçesinden çıktık.