Alarmın o iğrenç sesiyle gözlerimi aralamaya çalıştım,ama olmadı.Durun bi dakika bişi eksik, annemin sesi!! 1-2-3... İçimden saydım ve.. "Aryaaa kalk artık.!!" Diyip üstümden yorganı açması bir oldu. "Tamam büşra sultan kalkıyorum off " diyip yatakta oturdum. "EE çık artık da giyiniyim , yoksa geç kalıcam. Ha! Anne cenki de kaldır olur mu ? " " Olur uykucu sen kalk da ben cenki hallederim ,kahvaltıda hazır zaten ,hadi soğutmadan inin aşağı ." Dedi. Onu başımla onaylayarak ,odadan çıkmasını bekledim. Annem odadan çıktıktan sonra yatakta oturur vaziyete geçtim ve komidinimin üstünde duran ,sürahiden bir bardak dolacak kadar su koydum,ilaçlarımıda ambalajından çıkarttım. Ve ilaçlara bakarak, " bir gün senden kurtulacağım, herkesi aynı anda terketceğim ve emin ol en başta sen geleceksin, antidepresan şeysi,duydunmu beni ?" diyip hapı ağzıma attım ve suyuda yemek borumdan aşağı gönderdim. O an başımın dönmesi,kalktığım yatağımdan geri oturmamı sağladı. Bir iki dakika sonra başımın dönmesi geçtikten sonra kalktım. "Aryaaa!!! Getirme beni oraya hadi geç kalcaksın." diye annemin bağrışına "Tamam Büşra sultan geliyorummm." diye karşılık vererek, dolabıma yöneldim. Yine rutinimi bozmadan " lanet şeyler sizi de terk edicem merak etmeyin!" söylenerek dolabımdan okul formamı aldım. Üstümdeki siyah geceliklerimden iki dakika da kurtuldum. Yatağımı topladım,saçlarımı taradım ve yine rutinimi bozmadan, siyah ve uzun saçlarımı at kuyruğu yaptım. Lavaboya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp ,odama geçtim, çantamı aldım ve merdivenlerden aşağı ikişer ikişer inmeye başladım.
Mutfağa girdiğimde annem ve cenk kahvaltı ediyorlardı. İkisi de bana bakıp "günaydın" dediler. Bende "günaydın" diyerek Cenk 'i dürtükledim. "Cenk hadi geç kaldık çıkalım." dedim .Annem bana bakarak "Kızım yemeğini yeseydin?" diye masaya oturmamı beklerken ,cenk ayaklandı. Bende salatalıktan bitane alıp ağzıma attım ,bi kaç zeytini de mideye indirdikten sonra annemin yanağına sulu bi öpücük bırakıp "Ben doydum ellerine sağlık büşra sultan. " dedim. Cenkin koluna girdim. "hadi yürüü giy ayakkabılarını." derken bende kulaklığımı takıyordum. "T-tamam." diyişini duydum. Bende ayakkabılarımı giyinip müzük listeme girdim, yürümeye başladık. Müziği değiştirmeye tekrar listeme girdim bir şarkı seçip çıkıyordum,ekranı kilitliyordum ki ,ekrana baktım poyraz vardı yine ,sonra galeriye girip karanlık bi duvar kağıdı seçtim ve duvar kağıdı yaptım. Hala yürüyorduk..
Bunu yapmıştım ,çünkü artık ben bir oyuncaktım.. Zübbe Fırat'ın oyuncağı,kuklası ,aşağalık, pislik birinin tatminlerini, emirlerini yerine getirecek olan kişi, kölesi.. O bendim. Ben bunları düşünürken cenk yanımda annesiyle yani Begüm teyzeyle konuşuyordu. Konuşması bitti. Bana döndü ve gülümsedi ,bende yalancıktan her zamanki gibi zor bi şekilde gülümsedim. Okula gelmiştik, dış kapıdan içeri geçicekken Cenk'i durdurdum ve sen gir ben biraz kafa bulayım geliyorum dedim. Oda sağ kolumu tutarak "Rutine devam ha?" dedi kıkrdayarak."Aynen, sen git yok yazdırma ,baktın yazıyor s*ktir et amaaann" dedim buruk acı dolu serseri sırıtışımla. "Tamam fazla geç kalma." diye uyardı başımı olumlu anlamda salladım ve kolumu bırakıp kapıdan içeri girdi .Bende okulun arka dış kapısının üstünden sarkan dev ağacın altına ilerledim. Çantamın ön gözünden sigaramı ve çakmağımı aldım. Sonra gözüm peçetenin altında duran bıçağıma ilerlerdi. Babamın bıçağıydı bu..Her ne kadar onu tanımasamda ,fotoğraflardan hatırlasam da ondan kalan bir şeydi işte.. Sigaramı içerken,düşündüm."Bugün ilaçlarıma ,okul formama onları bırakcağımı söylemiştim. Peki ya annem? Onu bırakabilecekmiydim.? Cenki, Asya 'yı bırakabilecekmiydim? Peki mutlumuydum? Ne yaşıyordum böyle içimde? Neden kendimle konuşuyorum? Nasıl hissediyorum? Ne yaşıyorum ben böyle? Anlamıyorum..
Başımm... Zonkluyorrr.."Ahh!! Durdurun şunu, bunu yapmayı kes!" ' Sakin ol! Sakin ol!' Bu kelimeler nerden geliyor?! "Yeterr!" 'Öfkeni kontrol et! Öfkeni kontrol et! Sakin ol! Kendini öldür! Kendini öldür! Sen iyi birisin ,hayır kötüsün sen! Öldür! Öldür!' "Susunnn, yeter artıkk!! " diyip sigarayı yere attım. Kulaklarımı ellerimle kapattım, dizilerimi göğüsüme kadar çektim.Yavaş yavaş sallanmaya başladım. Ve kafamdaki seslerden oluşan dalgınıkla ,babamın çakısına baktım. Çantamın ön gözünden çıkardım. O anda bi ses " Kendini öldür! Kendini öldür!" "Sakin ol! öfkeni kontrol altına al!!" diyordu. Elime aldım bıçağı ellerim titreyerek başıma gitti. Sesleri "Yeterrr!!" diyerek susturdum. Bıçağa baktım , kolumdaki beyaz gömleği sıvadım dirseğime doğru. Tam o sırada koluma bakarken ,bir damla yaş düştü koluma." Yap şunu, korkaksın!" "Korkak" Elimdeki bıçağı koluma doğru götürdüm,her şey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Fıratın beni zorlaması,cenkin yaralanmasına neden olan ben, beni sevemeyen poyraz, küs olduğum en yakın arkadaşım asya, sürekli peşimde koşan ,artık benden yorulduğunu düşündüğüm annem,hocaların şikayetleri ,bütün kötü olan herşey, bir babamın olmayışı,yada kardeşimin,hepsi geçti... Gözlerimi kapattım, sımsıkı yumdum,yumdum.. ,bıçak tenimle temas ediyor ama ben hiç bir şey hissetmiyordum. Gözümü de açmıyordum. Sadece gücüm yettiği kadar bıçağı derinlere sokuyordum. Elime gelen sıcak sıvıyı umursamıyordum. Hala yaşadıklarım gözlerimin arkasında ,zihnimde canlanıyordu."Aryaaa" diye soluklanmaya ,nefes almaya çalışan bir erkek sesi duydum. Ama açamadım gözlerimi,cesaretim yoktu. Elim hala kolumla meşguldü. Önümde birinin durduğunu hissettim. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Göz yaşlarımı sildi. O öyle yapınca daha da ağlamaya başladım ,hıçkırıklarım artmıştı. Kolumdan bıçağı indirdi."Gözlerini aç " dedi. Elimdeki bıçağı aldı ve yere attı. "Korkuyorum" dedim." Ben burdayım, aç gözlerini" dedi. Yavaşça ıslanmış kirpiklerimi araladım. Cenkti bu. O nasıl olur? " Şşhhşş ben burdayım ağlama ,ağlama geçicek her şey. " demesiyle benim ona sarılıp ağlamam bir oldu. Başımı tam göğüs hizasında ,kalbinin oraya koydum. Neden bu kadar hızlı atıyor? Oda çok geçmeden kollarını belime doladı. Bir süre öyle kaldık. Sonra sol kolum yanmaya başladı .Tenime değen beyaz gömleği kan olmuştu. Acımı belli etmeden ayrıldım. Tekrar yüzümü avuçladı ve göz yaşlarımı sildi. Kolumu avuç içinlerine alıp içini çekti. Kanım hala akıyordu. Ayakkabılar elbiseler çimenler taşalar da kan olmuştu. " Peçete varmı?" diye sordu. Çantam da olduğunu söyledim. Hızlı hareketlerle kanımı temizledi ve kolumu peçeteyle sardı. Peçeteyi tutmamı söyleyip ,boynundaki kıravatını çıkardı. Koluma bağladı. Çantamı toplayıp bıçağı temizledi ve sağ koluma girip ,hadi gel bakalım dedi. Gömleğimin kolunu indirmeme rağmen kıravatın düğüm attığı yeri şiş duruyordu. Bu yüzden kolumu arkama sakladım. Sınıfın kapısına geldiğimizde cenk kapıyı tıklattı ve içeri girdi. " Hocam arkadaşımın başı döndüğü için tuvalatten çıkamamış , bir de sıcaktan burnu kanamış,dediğim gibi, girebilirmiyiz acaba ?" diye sordu cenk. Ben hiç bişi demiyordum. Hoca şöyle bi baktıktan sonra " Geçin evladım ,bi daha olmasın ,hadi yallahlıyın sıranıza " emirini duyduktan sonra cenk koluyla önünden geçmemi istediğinde yürüdüm. Arka sıraya ,asyanın yanına geçtim, hiç bir şey demeden. Sadece bakıştık. Cenkte önümüze oturdu, ve dersi dinlemeye başladı. Asyaya dödüm ve sessizce " Özür dilerim,fazla sinirliydim ve kendimi suçuluyordum ki hala öyle ,ne yapacağımı bilemez haldeydim. Bu yüzden sinirlendim ve öfkemi kontrol altına alamadım. Çok üzgünüm asya ,sana öyle demek istemedim. Bunu sende biliyorsun." dediklerimi asya dikkatli bir şekilde dinlemiş ve bir iki dakikanın ardından bana sarılmıştı."Biliyorum tatlım ,önemli değil ,kendini üzme tamam mı?" dediğinde ellerimi beline koydum biraz sıkıcaktım ama,sol kolum izin vermedi. Ben acı bi inleyiş duyarken ders durmuş herkes bize bakıyordu.
Hoca " Noluyor orda sinirlemdirmeyin beni!" " Pardon hocam ,arkadaşımın kanını temizliyordukta!" diyebildi asya.
Yallahçı şevket hoca " Tamam herkes derse dönsün!" demesiyle zil çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK OLMAYAN (DEVAM EDECEK)
Novela JuvenilBu sesler nerden geliyor?? Neden sürekli çığlıklar içimde ,şeytanlarla boğuşuyorum? Neden ben neden? Yoksa... Yoksa delirdimmi? Hayır hayır ,bunlar bir rüya olmalı! Sadece bir rüya!!