Scourge'ün havalanan siyah tüyleri tekrar indi ve mavi gözlerini ilerde görünen kampa dikerek yürümeye devam etti.
Hollyleaf, klasik köşesinde yatıyordu. Scourge ve Bone kampa girince tüm kediler susup ikisine yol verdi. Scourge, çöp kutusuna çıktığında savaşı haber veren kahverengi dişi, onun önüne büyük bir karga koydu. Bone'a da bir baykuş verildi. Bone, kulaklarını teşekkür edercesine salladı ve baykuşu yemeye başladı. Scourge, karganın kanatlarını aşağıya atınca zayıf kedilerin bir kısmı ona baktı. Scourge kargayı bitirip kalanları aşağı atıp kuyruğunu salladığı zaman çok aç olan kediler, kalanları yemek için kavgaya başladı.
Scourge, çöpü kurcaladı ve biraz eskimiş, birazı yenmiş bir tavuk butu buldu. Bone, Hollyleaf'ın ne yaptığına baktı bir süre. Scourge, ağzında but ile Hollyleaf'a gelince dişi kedinin üstüne liderin gölgesi düştü. Hollyleaf ayağa kalktı ve Scourge'a baktı. Scourge kafayı indirmeden ağzı açınca but aşağıya düştü. Bir süre Hollyleaf'a bakıp etrafı kontrol etti. Hollyleaf 'bana mı?' dercesine baktı
Scourge, "Yok Bone'a getirdim" dedi alayla. Hollyleaf, Bone'a bakınca onlara baktığını fark etti. Sonra Scourge'a teşekkür edercesine kafa salladı. Minyon kedi, arkasını dönüp genç savaşçıların yanına gitti.
Hollyleaf, Scourge arkasını dönünce yerdeki tavuk butuna uçuş yaptı. Tekrar bakılınca et yoktu. Hollyleaf, Bone'a gelmeye başladı. Scourge yandan onlara bakıyordu. Eğer Hollyleaf çöp kutusuna çıkarsa atlamaya hazırdı, ama Hollyleaf kutuya çıkmadı ve aşağıdan konuştu.
"Hekim kediye ihtiyaç var mı?"
Bone aşağıdaki Hollyleaf'a baktı. "Üç kedinin ihtiyacı var."
"Göster bana," dedi Hollyleaf ve ilerleyen Bone'u takibe başladı. Scourge manevi kızı gibi olan, kızıl dişiye seslendi.
"Gel buraya Ginger." Kahverengi kedi oraya doğru ilerledi. Sonra Bone'a seslendi Scourge. "Bone!" dediğinde Bone oraya geldi. Scourge, Hollyleaf'a baktı. "Sen de Hollyleaf."
Hollyleaf sendeleyerek gelmeye başladı. Sağ arka bacağına basamıyordu ama çaktırmamaya çalıştı.Scourge, "Ginger'da sana yardım edecek." diye miyavladı. Ardından "Yaralılara bakmak için." diye açıkladı.
Hollyleaf, etrafa baktı. "Öncelik kabile üyeleri."
Scourge, "Sadece kabile üyeleri." diye düzeltti. Bone, yaralı kedileri burnu ile işaret etti. Hollyleaf onlara gitmeye başlayınca Scourge, Ginger'a baktı. "Ginger ne yapacağını biliyorsun." Ginger kafa salladı ve Hollyleaf'ın peşine gitti. Scourge arkalarından sırıttı.
Hollyleaf, hafif sendeleye sendeleye ilk kediye gitmeye başladı. Ginger, Hollyleaf'ın kuyruğunu yaralı bacağına doladı ve düşmesini sağladı. Hollyleaf ön patileri yere koydu ve zorlanarak kalktı. Ginger, hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi kalkmasına yardım etti. Kızıl kedi, "Pardon." diye mırıldandı.
Holyleaf, "İyiyim önemli değil." dedi ve kediye gelip gerekeni yaptı. Scourge, gülmemek için zor dururken Bone, ruhsuzca onlara bakmayı sürdürdü. Hollyleaf ikinci kediye ilerlerken Ginger arkasından bir soru sordu. "Hangi yaprakları ne için kullanıyorsun?"
Hollyleaf ilerlemeye devam ederek, "Yanımda tek haşhaş var," dedi. Ginger, Hollyleaf'ın kalan son haşhaşına baktı.
Kızıl dişi, "Bir tane kalmış," dedi ve haşhaşı aldı. "Tadı nasıl?" diyip ağzına attı ve çiğnemeye başladı. Hollyleaf, kızıl dişiye kötü kötü baktı.
Siyah dişi, "Şimdi öğrenmiş oldun." dedi ve kedinin yarasını sardı. Üçüncü ve son kediye ilerlemeye başladı. Hollyleaf'a dikkatli bakılacak olursa boynundan ensesine doğruda bir yara olduğu belli oluyordu. Üçüncü kediye gelip karnındaki yarayı sardıktan sonra kendi köşesine gitmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kɑղ KɑbíӀҽsí ÜyҽӀҽɾí
FanficŞehirde yaşayan katil kedilerin genç lideri, suya uzanıp yansımasına baktı. Sevimli küçük bir yavru. Sonraki karede ise, bir katil. 3. ve son karede ise gözü yaşlı bir lider. Bunu biliyordu. Kalan son dostlarına, kabilesine, son konuşmasını yaptı. S...