"Sanırım kahven bitmiş." dedim bende ona dudak büzdüm. "Sanırım gerçekten korkuyorsun" "Ne korkması ya!! Sen yeni tanıdığın birini eve alır mıydın? " omuz silkti. Nasıl yalan söylüyorum ya! Ödüm kopuyordu. "O kişi sensen alırdım. " ben ağzım açık ona bakarken arkasını döndü ve gitti. Kapının açılma sesini duydum. Sonra koşarak peşinden gittim. Ben dışarıya adımımı atmışken o verandanın merdivenlerinden iniyordu. Hızımı artırıp peşinden merdivene adımımı atmıştım ki ayağım bir yere takıldı ve "AAAHHH! !" diye gözlerim kapalı çığlık atmıştım ki yere çarpmadığımı hissettim birisi beni belimden yakalamıştı. Gözlerimi açtığımda Scott la burun buruna geldim. Gerçekten burun buruna idik. "Sanırım bana teşekkür etmen lazım Bayan Çok Bilmiş!" dedi. Bana bu kadar yakınken nasıl rahat olabiliyordu. Şahsen benim kalbim göğüs kafesimi delercesine çarpıyordu. "Ö-özür dilerim ve teşekkür ederim. " dedim kekeleyerek. "Neden Özür diliyorsun? " dudaklarını yukarı kıvırmıştı. Hem bana bu kadar yakın hemde çok çekiciydi. "Şey kahveni lavaboya boşalttığım için." sonuna hemen ekledim "Birde kaba davrandığım için" dudaklarını alayla büzdü ve "Sorun değil Bayan Çok Bilmiş . Yalnız bundan sonra kahinlik yapma." başımı uslu uslu salladım. "Artık beni bırakabilirsin" dedim. Yavaşça kollarını gevşetti ve beni bıraktı. "İyi geceler. " "İyi geceler. " gülümsedi ve motoruna gitti. Bende eve girdim. Oturma odasına gidip oturdum kalbim küt küt atıyordu. Beni nasıl yakalamıştı ama! Kafamın dağılmasına ramak kalmıştı ve o beni yakalamıştı. Şanslı olduğuma dua ederek koltuğa daha bi sindim. Bir kaç dakika sonra kapının kilit sesi geldi ve annem içeri girdi. Oturma odasına geldi beni şöyle bir süzdükten sonra "Sen yeni mi geldin?" "Hayır! Geleli iki saat oldu." şu an gece yarısı olduğuna göre saat 10 eve gelmem için iyi bir zamandı. "Seni Scott mı bıraktı." başımı salladım. "Eve gelirken arabamın lastiği patladı motosikletli bir çocuk durup bana yardım etti. Adı Scottmış ve bizim evden geldiğini senin de çok iyi bir çalışan olduğunu söyledi." bunların hepsini söylerken tek kaşını sürekli havada tutmuştu! Tam bütün dikkatimi kaşlarına vermiştim ki söylediği son sözler tekrar ona odaklanmamı sağladı. "2 saat boyunca Scott la evde ne yaptınız Amy?!" "Hiç bir şey. Onu kahve içmeye davet ettim ne de olsa beni buraya kadar getirdi." bir anda yumuşayarak " Ayy anlatsana omuzları geniş mi?" "Hemde nasıl" dedim işte benim annem böyleydi. Çok dengesiz bir ruh hali vardı. Anlaşılan o ki Scott ın yardım etmesi hoşuna gitmişti. Ah benim saf annem!!! Scott ın benim hakkımda bildiklerini beni nereye götürdüğünü bilse acaba hala ona karşı bu kadar hoşgörüyle yaklaşabilecek miydi??? Annemle biraz lafladıktan sonra odama çıkıp uyumaya çalıştım.
♧♧♧
1 haftadır kafede çalışıyorum ve Renee ve Jeremy ile tanıştım. İkisi çıkıyorlar ve onlara imrenerek bakıyorum çok sevimliler. Scott sa duruyor işte beni eve bırakıyor falan filan. Ama garip şey ki bana ilk tanıştığımız gün gibi yakın değil benimle pek konuşmuyor. Sanki kalbini kıracak bir şey yapmıştım. Tamam kabul ona ilk başta kaba davranmıştım ama sonra beni kurtarmıştı hatta bana Bayan Çok Bilmiş ismini bile takmıştı. Peki şimdi ne olmuştuda bana böyle soğuk davranıyordu. Bana şaka bile yapmıyordu. Sinirimi bozmaya başlamıştı bu iş. "Amy sen iyi misin?" soruyu soran Renee idi. Bal rengi gözleriyle bana bakıyordu. "Evet iyiyim sadece düşünüyordum." "Sanırım Scott ı düşünüyordun." bu kasabada ne garip insanlar vardı. Ama Renee benim tek arkadaşımdı ve samimi olmaya başlamıştık bile. Bu kıza güveniyordum. "Bildin! Sence neden bana böyle davranıyor?" "Nasıl davranıyor ki?!" "İlk tanıştığımız zaman bana daha yakındı. Şimdiyse sanki ona bir şey yapmışım gibi bana kötü davranıyor ve sadece belli şeyler için konuşuyor. Tıpkı müşterilerle konuştuğu gibi konuşuyor benimle." "Neden böyle davrandığını bilmiyorum. Scott hep karmaşık biri olmuştur zaten." başımı salladım. Hayır yani saçma davrandığının farkında değil miydi? Ben böyle dengesiz bir insan daha görmedim hayatımda. Aptal çocuk. "Amy masa 3 e şu çikolatalı pastayı götür!" bunu söyleyen Scott dı. Mutfağa yanına gittim çikolatalı pastayı aldım ve ona hiç bakmadan siparişi götürdüm. Gün boyu Scott ın suratına bakmadım. Hatta onunla konuşmadım. Akşam saatlerine doğru kafe boşaldı zaten bir öğlenleri bir de akşam geç saatlerde çok müşteri geliyordu. Renee ile bar masasına oturmuş sohbet ediyorduk ve bu kız beni gülme krizlerine sokup duruyordu, karnım ağrımaya başlamıştı. Sesini alçaltarak "Bu hafta sonu kumsalda parti var.4 ümüz gideriz ne dersin?! " çok heyecanlanmış gibiydi. "Şeyy... bilmem ki Scott gelmemi istermi ki?" gelmemi istemezdi kesin hatta ona rahatsızlık verirdim ve bunu yapmayı istermiydim? Evet isterdim! Hemde çok isterdim! Uyuz sinir olsun gıcık olsun BANANE! Ben bunları düşünürken yanımıza Scott ve Jeremy geldi. Jeremy Renee yi öperken kendimi aralarında fazlalık gibi hissettim. Scott sa bana aptal bir gülümsemeyle bakıyordu. Ona buz gibi olduğunu hissettiğim bakışımı gönderdim. Uyuz dengesiz konuşma konuşma sonra bir anda bana gülümse oldu canım! "Amy bizimle kumsal partisine geliyorsun değil mi?" bunu bana soranın Renee olduğunu düşündüyseniz yanıldınız. Bunu bana soran SCOTT dı! Noluyoruz der gibi baktım ona ve "Yok ben gelmiyim. Nasılsa bana dış kapının dış mandalı gibi davranıyorsun!" dedim ve yüzümü birbirlerine gülümseyerek bakan çifte çevirdim. Ama sonra onların bu güzel anlarını bozmak istemediğim için tekrar bakışlarımı Scott a çevirdim. Bana öyle bir bakıyordu ki. Eğer bakışlar birini öldürebilseydi şu an ölmüştüm. "Ne var!?!?" dedim atarlanarak. Surat ifadesini yumuşatarak. "Amy yoğunduk işte biliyorsun. O yüzden pek konuşamadım seninle. Hem bir sorunum vardı. Aklım kuzenimdeydi." "Hasta mı?" "Hayır... Onun.... Onun bazı problemleri vardı." gözlerini gözlerime dikerek. " Ama eminimki sen beni gıcık olsun diye gelirsin o partiye." içimden OHA diyerek ona baktım sesli düşünseydim Renee bir tepki verirdi ama vermemişti. Ve ben içimden düşündüğüme emindim. Kalbim küt küt çarparken bu çocuğun düşüncelerimi nasıl okuduğunu anlamaya çalışıyordum. "Beni korkutuyorsun?" sesim fısıltıdan farksızdı. Gülümseyerek ellerini çırptı. " Çocuklar Amy de geliyor harika. Çok eğleneceğiz.!" son cümleyi söylerken gözlerinde oluşan garip ışıltıyı fark etmiştim. Bu ışıltıyı kan grubumu sorduğunda da görmüştüm. Derin bir nefes aldım verirken Renee " Bu akşam nöbet sırası ikiniz de biz çıkıyoruz. Görüşürüz. " başımı salladım ve gülümsedim. Jeremy bana yaklaşarak "Kesinlikle çok eğleneceğiz. Görüşürüz." dedi ve Renee nin yanına gitti. Birlikte dışarı çıktılar. Scott bar masasının üstünden atlayarak demin Renee nin oturduğu yere oturdu. Başımı başka tarafa çevirdim. "Hadi ama Amy! Bana hayatın boyunca küs kalamazsın." "Beni sinirlendiriyorsun. Beni umursamıyorsun sonra bir anda bana gülümseyip seninle hiç bir şey olmamış gibi davranmamı bekliyorsun. Ve bu zor tamam mı? Kuzeninle sorunun olduğunu söyleyip yardım isteyebilirdin. Ama sen konuşmadın bile benimle. Ben senin canının istediği zaman konuşabileceğin canının istediği zaman bir köşeye atabileceğin bir arkadaş değilim. Oysa ilk tanıştığımız gün senin ne kadar iyi bir arkadaş olacağını düşünmüştüm. Hem zevklerimizde çok uyuyordu." sessiz sessiz birbirimizin gözlerine baktık sonra çok üzerine gittiğimi düşünerek. "Şeyy üzgünüm. Ama gerçekten çok dengesizsin. Bazen böyle bir anda patlıyorum. Kusura bakma. " "Sorun değil. Suçun yarısı hatta yarısından fazlası benim. Sanırım gerçekten çok dengesizim." gülümseyip eliyle saçlarını karıştırdı. Bu şekilde ne kadar sevimli olduğunu bir bilseydi! "Sen hala benden korkuyor musun Bayan Çok Bilmiş" tekrar benimle böyle konuşunca istem dışı olarak gülümsedim. "GERÇEKTEN. Düşüncelerimi okuduğunu düşünmeye başladım. " söylediklerimi duymazdan gelerek "Nasıl davrandığımda benden korkuyorsun?" "Bazen tam düşündüğüm şeyi söylüyorsun bi o zaman bi de bana bazen çok yakınlaşıyorsun. mesela ilk geldiğimde mutfakta bardağı alırken bi de bilardo öğretirken." bunları neden söylüyordum bilmiyorum. Eğer karşımda başkası olsaydı ' Ne korkcam be!' der giderdim ama onun gözlerine bakarken bu çok zordu. "yaa" dedi bana yaklaşırken. Burunlarımız arasında 1 milim kaldığında durdu. Şu an korkmuyordum. Bir anda ona olan güvenim artmıştı belkide. Hiç birşey söylemeden öylece gözlerimizin içine bakıyorduk. Kalbimse göğüs kafesimi kırmak üzereydi. "Hala korkuyor musun?" sesi fısıltıdan farksızdı. Elimle başını ittirerek. "Sapık." dedim o ise kocaman bir sırıtmayla. "Sapık işini hallettik sanıyordum." "Bende" sonrasında müşteriler geldi. Artık benimle eskisi gibi konuşuyordu. Şakalaşıyordu. Mutluydum. Hiçbir insanla aramın kötü olmasını istemezdim. Helede bende önceden tanışmışlık hissi uyandıran , zevklerimizin uyuştuğu insanla.... Eve geldiğimde huzurla yatağıma girdim.
HAFTA SONU♧♧♧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATSIZ
FantasyAmy yeni bi kasabaya taşınmıştır ama bu kasaba bi gariptir. Partileriyle olsun, insanlarıyla olsun, oyunlarıyla olsun... Bir de Amy nin çalıştığı kafe vardır. Ama ne yakışıklı patronu ne de arkadaşları normaldir. Gittiği kumsal partisinde ısırıldığı...