Otele vardığımızda dönen bir kapı karşılıyordu bizi.Bayağı büyüktü.Ee, beş yıldızlı olunca böyle oluyor işte.Birkaç dk sonra asansörden inmiştik.Malesef Eylül'le aynı odada kalmak zorundaydım.Anlaşılan babam tatilimi burnumdan getirmeye niyetliydi.Odaya girdiğimde biraz da olsa rahatlamıştım.Oda çok büyüktü.Yataklar ayrı ayrı ve genişti.Ayrıca geniş bir balkon bulunuyordu.Odaya yerleşmek için 15 dakikamız vardı.Akşam yemeği için aşağıda olmalıydık.Biraz sonra aşağıdaydık.Babam bizim için biftek ve patates seçmişti.Gerçekten leziz görünüyordu.Masada süren birkaç dakikalık sessizliği ilk bozan Eylül oldu.
"Uçakta konuştuğun çocuk kimdi?"dedi şüpheci bir ses tonuyla. "Evet ben de farkettim, bayağı samimiydiniz." diye araya girdi babam. "Yanımda oturuyordu ve tanıştık, hepsi bu"dedim patatesi ağzıma tıkıştırırken. "Sen yanına oturan herkesle tanışır mısın?"dedi imalı bir şekilde.Lanet olası sürtük işte.Kim bilir kaç kişiyle yattı,babamın yokluğunda eve giren çıkanın haddi hesabı yok bide bana bana laf çakıyo pislik.
"Bu kadar yeter, bu konuyu bir kenara bırakalım?diye çıkıştı babam. "Bence de yeter!"dedim ve yarısı yenmiş bifteğimi tabağımda bırakarak masadan kalktım.Babamın arkamdan bir şeyler söylediğini duyabiliyordum ama takmıyordum.Odama çıktığımda biraz nefes almak için balkona çıktım.Havuzu görebiliyordum.Güneş çok güzel parlıyordu.Kendimi bu zevkten mahrum bırakmayacaktım.Hemen mayomu giydim ve havlumu omzuma atıp çıktım.
* * *
Havuza indiğimde herkesin ne kadar eğlendiğini görebiliyordum.Yalnız inmiştim ama günümü yalnız geçirmeyecektim elbette.Bunun için de bir arkadaş bulmam gerekiyordu.Hatta gözüme yalnız başına şezlongunda uzanmış yaşıtım gibi duran bir kız gördüm.Yanındaki şezlong boştu.Hemen havlumu kapıp kızın yanındaki boş şezlonga yerleştim.Kız güzeldi.Hızlı bir girişimde bulundum.Elimi uzatıp " Ben Ekin" diyerek gülümsedim en şirin halimle.Kızda gülümseyerek "Öykü" diye karşılık verdi.Muhabbete başladığımızdan bu yana yaklaşık yarım saat geçmişti.Sohbet ilerledikçe Öykü'ye kanım ısınmaya başlamıştı.16 yaşına yeni basmıştı.Ayrıca Antalya'nın en güzel dans okuluna gidiyordu.Başarılı bir dansçı olmak hayallerimin arasında hep önemli bir yere sahip olmuştu.Bundan olsa gerek o okulu görmeyi çok istiyordum.Konuşma esnasında kendimi zorla da olsa davet ettirmiştim ama bundan pek de rahatsız olmuşa benzemiyordu.Şansa bakın ki yarın dersi vardı.Biz de yarın öğlen saat dörtte otelin kapısında buluşmak üzere sözleştik.
* * *
Sabah kahvaltısından sonra hazırlanmak üzere odama çıktım.Dolabımın önünde geçirdiğim birkaç dakikadan sonra mini kot eteğimin üstüne geçirdiğim ip askılımı sandaletlerimle tamamladım.Omuzlarımın biraz aşağısında biten kahverengi saçlarıma dalga yakışıyordu.Bu yüzden uçlarına hafif dalgalar yapıp onları serbest bıraktım.Saat tam dörtte Öykü ile otelin girişinde buluştuk.Okul fazla uzakta değildi.Biz de okula kadar yürümeyi tercih etmiştik.Böylece birbirimizi daha çok tanıma fırsatı bulmuştuk.Sarı saçları ve yeşil gözleri olmasına rağmen bundan pek memnun değildi.Benim gibi esmer ve mavi gözlü olmak istiyordu.Onunla bu konu üzerine biraz tartıştıktan sonra nihayet varmıştık.Okulun önüne geldiğimizde adeta dilim tutulmuştu.Okul çok büyük ve ihtişamlıydı.İçeri girip dans salonlarına bakmaya başladık.Dans ediyorlardı ve çok eğleniyorlardı.Tam kafeteryaya geçecekken öylece kalakaldım.Çünkü onu görmüştüm.Bu "Efe"idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hadi dans edelim
Teen FictionAntalya'nın en güzel dans okulunun önüne vardığımızda adeta dilim tutulmuştu.Okul çok büyük ve ihtişamlıydı.Öykü ile içeri girip dans salonlarına bakmaya başladık.Dans ediyorlardı ve çok eğleniyorlardı.Bir an için orada olduğumu hayal etmiştim.Öykü...