Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤️ 9, 435 beğenme seokjjin Hâlâ bekliyorum...
chrijimin Gelir, merak etme sen
f Vay aq
ü Fermuarlarım in, çık, in, çık bozuldu
y Bacak fetişim varsa sebebi sensin
j Kesin fotoşok
t Ağzından yüzünden ukelik akıyor
r Bu halinle semelik yapmaya, daddy olmaya utanmıyor musun? @t
u Pü, tipinden/görüşünüşünden utan! @r @t
_
Seokjin pizzacının tuvaletinden çıktı ve sırt çantasını koyduğu masaya ilerledi. Zaten fazlasıyla gergindi bir de Namjoon'un gelmeyişi onu deli ediyordu. On dakikadır burada beklese de iki saat daha bekleyebilirdi. Zaten dünya hali, her an, her şey olabilirdi. Telefonunu alıp kamerasından kendine baktı, fazla mı abartmıştı? İçine kocaman bir endişe öküzü oturdu. Boynundakini çıkarsa mıydı ki?
Kapı açıldı, içeri biri girdi; Namjoon olmayan biri. Seokjin hayal kırıklığıyla eğdi kafasını telefonuna tekrar. Kapı her açıldığında yüreği ağzına geliyor ve gelenin Namjoon olduğunu düşünmeden edemiyordu.
"Efendim, sipariş vermek ister misiniz?" Garson ikinci defa tüm nazikliğiyle sorduğunda Seokjin onu reddetti. "Birinin gelmesini bekliyorum da." dedi. Garsonun bu kadar kibar olması belki de Namjoon'u on dakikadır beklemesinden kaynaklanıyordu, ona acımış olabilirdi.
"Belki de Namjoon haklıdır." diye geçirdi içinden. "Belki de cidden herşeyimiz çok hızlıdır." Bu defa üzüntü öküzü oturdu Seokjin'in içine. Sadece minygi adlı kişiyi takip etmiş, ardından da öneri olarak Namjoon'u görmüştü. Her şey orada başlamıştı zaten, onu görüp takip ettiklerine eklediği zaman. Sonrasında işte yorumlar vesaire. Namjoon, hızlı gittiklerini düşünebilirdi ama Seokjin'in kendisine yorum yapmasından öncesi de vardı tabii. O kadar takipçinin arasından Seokjin'in kendini takip ettiğini elbette göremezdi. Görmediği için de Seokjin'in onu iki aydır takip ettiğini bilemezdi. Ya da her gün fotoğraflarına bakma isteği olduğunu, dayanamayıp her gün fotoğraflarına baktığını, gece bakarken yanlışlıkla beğendiğini, kendine küfürler saydığını ve sonrasında da yorumlar yazmaya başladığını... Namjoon'un bunları bilmesi gerçekten imkansızdı.
Kapı açıldı, Seokjin boş boş baktığı menüden bakışlarını kaldırdı. Kısa boylu adam ve elini tuttuğu küçük kız kesinlikle Namjoon'a benzemiyordu. "Bugün kesinlike ve kasten çok müşterileri var." dedi kendi içinden. Kafasını kaldırıp kapıya bakmaktan boyun fıtığı olacaktı neredeyse. Ki bu bir yandan iyi olurdu çünkü Namjoon'u suçlar, onun evine gelip kendisine bakmasını isterdi. "Evet, bu iyi fikir. Daha fazla müşteri gelsin ve ben de fıtık olayım." Belki de delirmişti Namjoon'un hasretinden.
