BİR MÜZİKLİK YAŞANTI

430 19 13
                                    

       Güzel bir mart sabahıydı;havanın ılıklığı  yüzümü okşarken esen tatlı rüzgar iştahımı kabartıyor ve içimdeki çılgın ses kendimi sokağa atıp kilometrelerce yürümem gerektiğini kulağıma fısıldayıp duruyordu.Böyle bir sabahta yürümeyi kim istemezdi ki...Bir an önce kendimi dışarıya atıp ilkbaharı tüm hücrelerimde hissetmek istiyordum.Bunları düşünürken ne ara sokağa çıktım ne ara evden metrelerce uzaklaştım bilmiyorum.Öylece yürüyorum.Aklıma aniden böyle bir yürüyüşü unutulmaz yapma fikri geliyor.Cebimden kendimi hayattan soyutlamak için kullandığım bir mucizeyi çıkarıyorum;kulaklığım.İşte çalıyor; o büyüleyici sesiyle Ailee. Şarkının her kelimesinde vücudumun titrediğini hissediyorum,efsunlanmış gibi sokakta aylak aylak geziniyor ve heaven şarkısının nakarat kısmını bağıra bağıra söylüyorum.

Heaven heaven heaven heaven heaven

(cennet cennet cennet cennet cennet)

yeongwonhi du-riseo never gonna be alone.

(asla yalnız kalmayacağız sonsuza dek iki kişiyiz )

  Şarkıya kulaktan aşina olduğum kadar eşlik ederken etraftakiler çıldırmış olduğumu düşünüyor.İçimden "ahh evet ne yazık ki ben hayattan nasıl zevk alacağını bilen lanet çılgının tekiyim" diye geçiriyorum ve farkında olmadan kahkaha atıyorum.Bu da insanların o aşağılayıcı bakışlarını üzerimde hissetmeme ve hakkımda asılsız önyargılarını dile getirmelerine fırsat vermek oluyor.İşte tam bu anda mucize giriyor devreye.Bütün o mükemmeliyeti ile sarıyor benliğimi,çekip çıkarıyor ve soyutluyor insanların rezalet ithamlarından.Böylelikle bir kez daha ruhumun evrende özgür kalıp huzura erdiğini hissederken ayakkabımın içerisinde tuhaf bir kaşıntı sezdiren ama iyi hissettiren kristal parçalarına odaklanıyorum.Önümde milyonlarca kum zerresinden oluşan bir plaj.Sahilin azıcık gerisinde kalmış fakat güzelliği hep göz önünde duran bu yer; oldukça huzur verici.Kristal parçaları arasında biraz yürüdükten sonra kafamı kaldırıp bakıyorum ki  sahile çoktan varmışım.Dünya'nın hiç bir yerinde olmayan bu pahabiçilemez kokuyu içime çekiyorum.Derinlemesine bir nefes ile tüm deniz kokusunu içime doluyorum fakat nefes vermeden öylece bekliyorum.Nefesimi tutuyorum; soluduğum kokunun vücudumun her zerresine temas edişini hissediyorum.Deniz kokusu vücudumla tepkimeye girdikçe farkediyorum ki denizin o berrak kokusu benim fetişlerimden biri.Bunu düşünürken gülümsüyorum ve nefes veriyorum.Sahilin görmediğim yerlerini keşfederken bu işlemi yüzlerce defa tekrarlayıp duruyorum.Daha sonra bir ses işitiyorum.Etrafıma bakınıyorum,bu sesi kimsenin duymamış olmasını umut ediyorum.Geriye dönüp bakıyorum.Burası ıssız bir ada gibi ; ne karnımın gurultusunu duyup afallayacak insanlar ne de sesi duyduktan sonra  "ıyy gördün mü bu iğrençti" diyip dalga geçecek insanlar var.Şu an yapayalnızım fakat bu diğer giünlerin aksine kötü hissettirmiyor, yalnızlığımın mutlu hissettirdiği nadir anlardan birini yaşıyorum ve tekrar karnım gurulduyor o kadar sinir bozucu bir şey ki anlatamam. Biraz daha yürüdükten sonra seyyar bir simitçi ile karşılaşıyorum.Konuşmaya takatimin olmadığını farkedip parayı uzatıyorum,sessizce simitimi satıcıdan alıp sahilin tadını çıkarmaya devam ediyorum.Bir an duraksıyorum; inanılması güç geliyor,kalp ritmim hızlanıyor ve yalnızken mutlu olabildiğim için kendimle gurur duyuyorum.Simitimden ısırıklar alırken tekrar düşüncelere dalıyorum.Kilometrelerce yürüyüşün,transa geçiren bir müziğin  ve bir simitin insanlardan daha çok mutlu ettiğini ve huzura erdirdiğini düşünüp hayret ediyorum.Daha sonra simitimin yarısıyla doyduğumu farkedip diğer yarısını uçsuz bucaksız bir özgürlüğe sahip olan,imrenilecek güzellikleriyle göz dolduran canlılarla paylaşmak istiyorum....Martılar...Menfaatçilikte sınır tanımayan yamyam insanların aksine yarım bir simitten haklarından fazla tek bir susam tanesini bile almayan dost canlılar...İnsanlardan çok sevilmesi ve sayılması gereken zeki canlılar.Belki de bu yüzden insanların çoğu simitlerinin diğer yarısını arkadaşlarıyla paylaşmak yerine dostane tavırlarıyla gönlümüzde taht kurmuş martılarla paylaşıyorlar.Bu da arayışlar içerisindeyken farkettiğim şeylerden biri.

      Martılarıda geride bırakıp özgürlük arayışıma kaldığım yerden devam ediyorum.Sahili geride bırakarak yemyeşil bir orman parkında kayboluyorum.Öylesine benlik ki ; sanki kaybolmamışımda evimi yeni bulmuşum,öylesine sahiplenici ki; asla gitmememi isteyen ağaçlar serenat yapıyormuş,öylesine büyüleyici ki; saniyeler içerisinde gitmemek için yüzlerce bahane üretiyormuşum ve yine öylesine zor ki; içimdeki sesin kulağıma buraya ait değilsin laflarını sarf edişi.Bunların bir gerçek olduğunu bilmeme rağmen burada kalmak ve yalnızlığa serenat yaparak ağaçlara karşılık vermek istiyorum.Buna gücümün kalmadığını anlayıp bir palamudun altına uzanıyorum.Palamut ağacını koca yapraklarını sıklaştırıp güneşi engellemesine tanık olunca kendimi özel hissediyorum ve uykuya dalıyorum.Tüm gün uzunca bir yürüyüş ve zihnimdeki arayışlar beni yormuş olmalı ki derin bir uykunun eşiğinde olduğumu farkediyorum.

    Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum sadece uyumak istiyorum,uyanmak istiyor muyum onu bile bilmeden uyuyorum.İstediğim tek şeyin yalnızca uyku,gerçekleşmesi olası hayaller ve hayat dolu umutlar olduğunu biliyorum.

        Aniden karnımın üst kısmında bir titreşim hissediyorum ve rahatsız edici bir sessizlikle ürkerek gözlerimi açıyorum.Kendimi boşluğa düşmüş gibi hissediyorum.Kısa bir süre sonra beni uykumdan uyandıran titreşime odaklanıyorum.Meğer ise titreşimin sebebi telefonumun şarjının bitmesinden dolayıymış.Yine şarjım bitiyor...yine müziğim susuyor ve yine uyanıyorum huzur dolu yaşantımdan.Başımı yastığa koyup müzik dinlediğim tüm zamanlarda bir palamutun gölgesinde uyanıyorum.Ben her gün odamda uyandığımı sansamda aslında  ruhum bir ormanda uyanıyor.Yaşım beni ne kadar kısıtlasada ruhum evrende cirit atıyor ve kurduğum tüm hayaller  bir rüyadan ibaret oluyor.İşte ben buna bir müziklik yaşantı diyorum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 04, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR MÜZİKLİK YAŞANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin