SECRET DARLİNG

''Çığlık''

Bölüm | 4 

''Çığlık''

***Sabah***(Harry Styles)

Mutlu bir şekilde uyanmak gibisi yok.Tabi belimin tutulmasını saymazsak.Koltukta doğruldum,üzerimdeki pikeyi kenara çektim.Fazlasıyla terlemiştim,tabi sabaha doğru.Çünkü akşam biraz üşüyordum ve sanırım pikeyi üzerime yani üzerimize Madison örtmüş.Madison demişken , dün bana dediği şeylerin hepsini duydum ve ona; 

''Benimle ilgili düşüncelerin ne hoş Madison'',dedim.

O ise bana baktı ve sanki olimpiyatlardaymışız gibi yukarı koşmaya başladı.

Yüzünün halini görmeniz lazımdı kıpkırmızı olmuştu aynı bi domates gibi.Hala aklıma geldikçe gülesim geliyo.Ayaklarımı tahta zemine indirip yerle buluşturdum.Ve aynı anda ayağa kalktım.Sanırım güzel bir kahvaltı hazırlamaktan birşey olmaz ve zaten Niall'ında kızacağını hiç hiç sanmıyorum hele işin içinde yemek varsa.

Niall'ın evini bildiğimden mutfağı ve eşyaları bulmam hiç zor olmadı.Biz kahvaltı ederken Madisonda yanımızda olcaktı değil mi?.Planım u kahvaltıda onu öyle bi utandırıcam ki bu sefer domatesten,patlıcana geçiş yapıcak.Ben bu düşünceyle sırıtırken dibimde Niall'ı buldum.

Salak salak ve bi o kadarda saf bi şekilde yanımda duruyordu yaptığım omletin kokusunu almaya çalışıyordu.Niall değil mi bu , yapar tabi.

***Madison Horan***

Gözüme hiç uyku girmedi .Tanrım o lafı duyduktan sonra nasıl yukaru çıktığımı hatırlamıyorum bile kıpkırmızı olmuştum bide üstelik!! Daha ilk günden (!) rezil oldum.

Süper,böyle devam et Madison!.

Ben şimdi aşağı nasıl ineceğimi düşünüyorum.Tanrım sen bana yardım et.Bavulumun odama nasıl geldiğini bile bilmiyorum ama burda olması işime geldi doğrusu bide aşağı inip onu alamazdım zaten.

Bavulumu açıp içinden yeni iç çamaşırları , düzleştiricimi,mini penye puda renginde eteğimi ve siyah düğmeleri yine pudra renginde olan gömleğimi çıkarrtım,ve siyah topuklularımı.Kıyafetleri yatağımın üzerine koyup odamın içindeki banyoya ilerledim.Banyoya girip kapıyı kilitledim ne olur olmaz diye.

Suyu açıp ısınmasını beklerken soyundum ve kıyafetlerimi kirliye attım.Suyun içine girdim su tam istediğim gibi sıcaktı.

Bi süre sonra işlerimi halledip (saç yakımak gibi) sudan çıktım.Banyodaki dolaptan siyah bi havlu aldım.Üzerime sardım,ve banyodan çıkdım.

Üzerimi giyip saçlarımı tarayıp kuruttuktan sonra düzleştiriciyle düzleştirdim.Ve birazda makyaj yaptım.Bütün negatif düşünceleri silip aynedan kendime baktım yine çok güzel olmuştum.

Aşağıya inmeye başladım topuklularımın sesi merdivenden inerken yankılanıyordu.Aşağıya indiğimde , Niall'ı masaya oturmuş yemekleri midesine indirirken , Harry'i ise sofrayı hazırlamaya çalışırken ve Niall'a yemekleri yememesini söylerken gördüm.Bu yüzümde bir sırıtış yarattı.

Onlara doğru yürümeye başladım.

***Harry Styles***

Ben Niall'a kızarken,topuklu ayakkabı sesi duydum.

Kafamı kaldırdığımda Madison'u gördüm.Gerçekten çok güzel olmuştu.Onunda yüzünde bi sırıtış vardı.

Buda beni gülümsetmişti.Ben bunları size anlatırken Madison çoktan gelmiş hatta sofraya oturmuştu;

-Günaydın,dedi.

Niall'ın ağzı yemeklerle dolu olduğu için kafasını salladı,Madison bu duruma gözlerini devirdi.

Bende bu olaya güldüm ve Madison'a;

-Günaydın,dedim.

O da bana gülümsedi.Gülümsemesi beni etkisi altına almıştı.Çok güzel gülümsüyordu.

Akşama kadar Niall'ın evinde kaldım çünkü birlikte pes oynamayı teklif etti.Tabi kahvaltıdan sonra.Bide Madison kahvaltıda bişeyler atıştırıp evden çıktı alışveriş mi ne yapacakmış.

Hava kararmaya başladı ve biz az önce pes oynamayı bitirdik ve Niall yendi.Ama ben 2 gol attım onuda sayalım lütfen ;) 

Biraz hava almak istedim.Üzerime siyah paltomu geçirdim.Üzerime başka bişey giymedim çükü zaten üzerimde pantolonum ve kazağım vardı.Yaza gelmek üzereyiz ama işte tipik Londra.Akşamları soğuk oluyor.

Evden çıktım,ve kapıyı kapattım.Araba sesi duydum.

Evin hemen önünde son model bir araba duruyordu.Ama tek sorun içinde Madison ve adını bilmediğim en az benim kadar yakışıklı bir çocuk vardı.Ve evet kendimi yakışıklı buluyorum.;)

Onları daha çok incelemeye başladım.Madison çocuğa daha çok yaklaşıp dudağının yakınlarına bir öpücük kondurdu.Bu çok sinirime dokundu.Niye bende bilmiyorum ama içi bir kıskançlık duygusu sardı.

Arabaya doğru ilerlerken Madison ve o piç ( küfür için sorry ) arabadan çıkmışlardı.Çocuk bagazı açıp içinden sanırım Madison'un olan poşetleri çıkartıyordu.

Madisonda çıkarttıklarını koluna takıyordu.En sonda durdum, şuan tam evin çıkış kapısındaydım.Hani sihay kocaman kapılar olurya onlar işte.

Madison çocuğa bir daha sarıldı.Ve bende bu sefer kendimi tutamayıp koştum.Tam yanlarına geldim.

Birden çocuğa saldırma isteğiyle yanıp tutuştum ve çocuğa ani bi şekilde burnuna yumruk attım.Çocuk yere düşerken tek duyduğum ses Madison'un çığlığıydı.