''Yeni oda arkadaşına merhaba de.''
Sehun sızlandı. Yeni bir oda arkadaşı. Sehun en başında bu odayı sadece kendi için istemişti. Junmyeon ona dik dik bakmış, gülümseyerek emir vermişti. Fakat Sehun buna aldırmadı. Junmyeon'un yanındaki gence baktı. Hafif bronzlaşmış ten, büyük dudaklar...Benim tarzım değil.
''Merhaba, adım Kim Jongin.'' Dedi ve eğilerek, onları selamladı.
Fakat Sehun karşılık vermedi, selamlamadı ve odadan ayrıldı. Yurttan fırlamadan önce terliklerini giydi ve Junmyeon'un oda arkadaşı Yifan'a çarpıp çıktı. Kendisine de, odasına da üzüldü. İnsanlar girdi, insanlar çıktı ama sadece Sehun kaldı.
Sehun beş yıldır o yurtta öğrenciydi ve şimdi 24 yaşındaydı. SM Akademisi'ndeki en büyük öğrencilerden biriydi. Üç farklı oda arkadaşıyla yaşamıştı ve şimdi dördüncü olarak Jongin eklenmişti. Geldikten bir yıl sonra Choi Minho ayrılmıştı. Sonra Lee Taemin gelmişti. Ve son olarak, eski erkek arkadaşı Luhan.
''Hey.'' Bir öğrenci ona bağırdı.
Afacan çocuk ona doğru geliyordu, gözlerini devirdi ve arkadaşıyla buluşmak için hızlı adımlarla okulun kafeteryasına ilerledi. Özel bubble tea sipariş etti ve kıçını mutfaktan kaldırmayan, kafede çalışan arkadaşıyla konuşmak için mutfağa ilerledi.
''Ee...Hayat nasıl gidiyor?'' Minseok sordu, depresif adamın önüne bir kupa yerleştirmişti.
Minseok ilkokuldan beri Sehun'un arkadaşıydı. O Sehun'a karşı çok sadık bir arkadaştı, yavaş öğrendiğini duyunca, ona üzülmüştü ve yurtdışında çalışmaya devam edecek olan Sehun'a eşlik etmek için okulun kafeteryasında çalışmaya başlamıştı.
''Harika.'' Sehun gözlerini devirdi.
''Yine mi, yeni oda arkadaşı?''
''Evet ve o bir çocuğa benziyor!'' Diye şikayet etti Sehun, elini saçlarına daldırdı.
''O kadar da kötü olamaz...''
''Bilmiyorum ama o hayatımda gördüğüm ikinci Taemin!''
Şikayet ve sızlanma dolu bir yarım saatten sonra, Sehun küsmüş bir halde yurda geri döndü. Gözleri Jongin'i aradı ama oturma odasında kimse yoktu. Mutfağı kontrol etti. Yoktu.
''Oda arkadaşını mı arıyorsun?'' Junmyeon sordu, mutfak tezgahına belini yaslamış bir şekilde duruyordu.
Sehun cevap vermedi.
''Duş alıyor.''
İlgilenmedi, odasına -şimdi daha çok onların odasıydı- doğru yürüdü. Kapı aralıktı, Sehun bundan hoşlanmazdı. O her zaman kapısını kapatırdı. Kapıyı açtığı an nefesi kesilmişti. Oda temizdi, yatağı düzeltilmişti, kitapları düzgünce dizilmişti ve bütün kablolar güzelce bağlanmıştı. Banyo kapısından bir ses geldi ve açıldı. Oh! Hadi be, diye düşündü Sehun.
''Ah, üzgünüm.'' Sehun ağzının içinde gevelemiş, odadan çıkmak için hazırlanıyordu.
Isı hızla yanaklarına ve boğazına hücum etti, bunu sebebini tam olarak bilmeden hissetmişti. Kafasında bir şeyler dönüp duruyordu. Kim Jongin'in yarı çıplak görüntüsü. Islak saçlarını boynuna yapıştığında, bu gencin ne kadar seksi göründüğünü anlamamıştı. Karın kaslarından bahsetmiyordu bile.
''Bunun için üzgünüm. İçeride olduğunu bilmiyordum.'' Dedi Sehun, o sırada Jongin, giyinik bir şekilde çıktı.
''Önemli değil, hyung. Ayrıca, oda arkadaşını duştan sonra yarı çıplak bir şekilde görmenin uygun olduğunu düşünüyorum.'' Jongin omuz silkti.
Genç olan, koridorda Sehun'u yalnız bıraktı. Parmaklarını şakaklarına götürdü ve ovdu. Şimdi değil, şimdi değil, şimdi değil. Bunun olmasından nefret ediyordu. Kirlilik dolu düşünceler yine üşüşmüştü aklına. Bunu tekrar yapmayacağına yemin etmişti, en kötüsü ise bu Luhan'da da olmuştu.
''Oh. Se. Hun. KENDİNE. GEL!'' Kendini azarladı.
Sehun sızlandı, özenle yapılmış yatağının üzerine attı kendini. Kirli Kim Jongin Düşünceleri aklında volta atıyordu, üyesi gerçekten zorlanıyordu. Bunun listesini yapabilirdi. İsmini onun dudaklarından inilti olarak duymak istiyordu, kendini onun içine itmek-YETER!
- ninislover.
![](https://img.wattpad.com/cover/116834894-288-k31393.jpg)
YOU ARE READING
'Just' Roommates || Sekai (Çeviri)
FanfictionKim Jongin, Oh Sehun ile aynı yurtta yaşıyordu. Kim Jongin, Oh Sehun ile aynı odada kalıyordu ve onlar sadece oda arkadaşıydı. Yazar: aeriXkai Çeviri: ninislover Yazardan izin alınmıştır.