2. BÖLÜM: yeni hedef: DÜNYA
***
Şimdi soruyorum size; birden bire kraldan bir mektup alıyorsunuz ve sizi sarayına çağırıyor. Ölmek üzere olan kral ve krallığın devamı için sen ve diğer tanımadığın üç kişiye bir göre veriliyor. Nasıl duygular içerisinde olurdunuz?
Ben şuan tam onu yaşıyorum da. Ben Kayce. Ateş ulusunun muhtemel en yeteneklisi. Yanımda Nerissa, Zena ve Altha ile beraber tahmin edebileceğimiz en tehlikeli göreve atılıyoruz.
Biz atılmıyoruz ha onlar bizi atıyor. Kendimi geliştiren aklıma sıçayım. Karşımda yaşlı kralın teki dır dır dır konuşuyor ve ben bilin bakalım ne yapıyorum? Doğru tahmin! Onu dinlemeyip kaçış planımı ayarlamaya çalışıyorum.
Etrafta gözlerim geziniyor ve gördüğüm şey; hiçbir şey. Bir insan neden salonuna hiç eşya koymaz?
Bunu umursamamaya çalışıp pencereye bakıyorum. Atlasam mı? En fazla ne kadar yüksek olabilir ki? Göz ucuyla aşağı bakıyorum ve en az 10 metrelik yüksekliği görünce kalan son umudum da sönüyor ve omuzlarım çöküyor.
Krala bakıyorum usulca. Hala konuşuyor. Dediklerini binlerce kez tekrarlıyor beynim ancak anlayamıyor, belki de anlamak istemiyor. Derin bir iç çekiyorum ve o an duyduğum cümle beni yerime mıhlıyor.
"Şuan aldığınız nefes son nefesiniz olabilir, oranın havası sizler için tehlikeli. Şimdi sizlerden taşlarınızı istiyorum, bu sayede onları geliştirip sizi hayatta tutabiliriz." duruyorum..
"Taşları çıkarttığımız an ölürüz?" diyor kahve saçlı.
"Evet taktığınız an geri uyanacaksınız."
Zaman akıyor, süre daralıyor.. Kaçmak istiyorum ancak imkansızı oynuyorum. Bu bir satranç tahtası ve ben köşeye sıkıştım. Ve şimdi oyunu bitiren hamle yapılmak üzere.
Şah oynandı sıra mat'da. Geriye bana bırakılan tek seçenek kalıyor; kaçmak.
Beni tutan kalın kaslı kolları ittiriyorum var gücümle. Diğerlerinin de benden farkı yok ya. Beni itiyorlar ve sırtım masaya çarpıyor. Gözlerimde büyük bir öfke belirirken yumruklarımı sıkıyorum. Kolumu da yakıp geçen bir alev ile onlara saldırmaya çalışsam da başaramıyorum.
Birkaç el beni kol ve bacaklarımdan yere sabitliyor. Çırpınıyorum ancak değişen bir şey olmuyor. Kapşonun altından soğuk bir el karnımı açıyor.. Göbeğime değen kola saldırmaya çalışıyorum ancak aniden nefesim kesiliyor, vücut fonksiyonlarım düşüyor.. Bilincimi kaybediyorum..
***
-Geçiş Bölümü Olduğundan Dolayı Kısa-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT
FantasyBizler sadece 4 farklı şehirden gelen 4 basit çocuktuk ancak koca bir krallığın kaderi bizlerin omuzlarına yüklenmişti.