Ilk yaşamaya gittiğimiz ülke Beyazrusya idi. O zamanlar daha 10 yaşındaydık, Türkiyeden ayrılırken okadarda üzülmemiştik, üzüldüğümüz şey arkadaşlarımızdan ayrılmamızdı.
Antalyadaki son günümüzde baya erken kalktık ve havaalanına yöneldik evden çıkarken kedimiz Murkanın yüzünde bir hüzün belirmişti, ama bu bizim ilk ondan ayrılışımız değildi, hep biz giderken okadarda umursamazdı, o gün gözlerinden yaş akıyordu... Havaalanına ulaştığımızda baya heyecanlıydık nede olsa babamızın yanına gidiyorduk.O zamanlar uçaktan az da olsa korkardık neden bilmiyorum, yolculuk aktarma ile 5-6 saat sürmüştü, geldiğimizde çok yorulmuştuk.
Babamı gördüğümde kendimi rüyanın içinde sandım. Ne yalan söyleyeyim beyazrusyanın havaalanını okadar çirkin beklemiyordum, görende 'burası neresi la kasabaya mı geldik' der. Neyse uçaktan çıktık herkesin ama herkesin suratı beş karış, dedim, dövüyorlar mı sizi ne?Vize işlemlerini yaptık, aşağı indik çıktık babam dışarıda bizi bekliyordu ona deliler gibi koşup sarılmıştık. Arabaya bindik ve eve geleneye kadar bi 2 saat olmuştur.
Eve geldiğimizde saat akşam 3tü ama dışarısı karanlıktı. Ev karanlıktı ama gördüğüme göre ev ķüçüktü, ışıkları açmadan markete gitmek için çıktık.
Marketten geldik yemek yedik ve galiba uyumaya gittik, hatırlamıyorum çok yorulmuştuk.:)