"ÜMMETİMİN HELAL VE HARAMI EN İYİ BİLENİ MUAZ BİN CEBEL DİR ."
HZ . MUHAMMEDYesripli olan Muaz bin Cebel olgun , zeki , hazır cevap, güzel konuşan ve gayreti ile akranbalarında farklıydı. Ayrıca gözleri sürmeli , saçları kıvır kıvır, dişleri bem beyaz , bakanların gözlerini dolduran ve gönül çalan yakışıklı bir gençti.
İşte tam gençliğinin baharında iken Medine nin mualiminin getirdiği dinle tanıştı. Onunla İslam nurunu ve huzurunu fark edip müslüman oldu.Böylelikle Akabede bulunup Resulullah ın elini tutup ona biat etme şerefine nail olan ve tarihe parlak bir sayfa yazdırmak üzere Mekkeye giden o 72 kişinin içinde olmuştur.
₩₩₩₩
Bir adam düşünün ki , iman ve bağlılıkta zirve ..... Hiç bir yerde veya savaşta Resulullahtan geri kalmamış...... İşte bu adam Muaz bin cebel dir.
O akıl üstenlüğü ve cesaretiyle Ömer bin Hattaba benziyordu.
Yezid bin kuteybe anlatıyor :
" Humus camiine girdim. Cemaat kıvırcık saçlı bir gencin etrafında toplanmıştı. Konuştuğu zaman sanki ağzından nur ve inci saçıyordu. "
-" kim bu? " diye sordum.
-" Muâz binCebel" diye cevap verdiler.₩₩₩₩
Bumda hiçbir gariplik yoktur. Muaz bin cebel küçük yaştan beri Resulullah (sav) in yanında medresesinde eğitilmiş. Onun elinden yetişmişti. İlmi Onun bitip tükenmez kaynaklarından doya doya içmişiti.
Böylece en hayırlı öğretmenin en hayırlı öğrencisi olmuştu . Onun için Resulullah (sav) in şu sözü Muâz a delil olarak yeter:
" Ümmetimin helal ve haram ı en iyi bileni Muâz bin Cebel dir.!!! "
Bu sebeple Resulullah(sav)nin ashabı aralarında Muâz bin Cebel varken konuştuklarında saygılarından dolayı ona bakarlardı
₩₩₩₩
Zaman geçtikçe İslam yayılmaya başladı.Bununla beraber islamı öğrenmek isteyen hükümetler Resulullah(sav)e elçiler gönderip kendilerine islamı anlatacak muallimler göndermesini istemeye başladılar. Resulullah(sav) bu önemli vazifeyi ashabından davet görevi yapanlara verdi ve başlarına da Muâz bin Cebel i başkan tain etmişti.Resulullah(sav) bu hidayet ve nur heyetini uğurlamaya çıkmıştı. Muâz bineğin üstünde Resulullah(sav) ise yaya olarak bir süre yürümeye devam ettiler. Bir süre sonra Resulullah(sav) ona şöyle dedi :
-" Muâz ! Belki sen beni bu yıldan sonra göreyeceksin, belkide benim mescidime kabrime geleceksin ..."
Muâz Peygamberi ve dostundan ayrılacağını anladı ve ağlamaya başladı onunla beraber bütün müslümanlar ağladılar.
Resulullah(sav)in dediği doğru çıktı ve Muâz ın gözleri o günden sonra Resulullah(sav)i birdaha görmedi.Hiç şüphesiz dönünde Yesribi sevgilisi Resulullah(sav)den mahrum kaldığını görünce ağladı.
₩₩₩₩
Hz. Ömer'in halifelik zamanında suriyedeki valisi Yezid bin Ebi Sufyan şöyle bir haber gönderdi :
-" Ey Müminlerin emiri ! Suriyenin nufusu arttı ve onlara kuran ve ilim öğretecek kimselere ihtiyaç var . Bana kuran ve ilim öğretecek kimseler gönder."
Hz. Ömer bunun için Resulullah zamanında kuranı ezberleyen beş kişiyi çağırdı. Bunlar:
MUAZ bin CEBEL, UBADE bin es-SABİT, EBU EYYUP el - ENSARİ,UBEY bin KAB ve EBUD-DERDA idi .
onlara şoyle dedi:
-" Siriyeli kardeşler benden kuran öğretecek kimseleri onlara gömdermemi istiyor sizin aranızda isterseniz kur'a yapalım, yada aranizdan 3 kişiyi ben seçim "
onlarda:
-"kur'a çekmeye ne luzum var? Çünkü Ebu Eyyûp yaşlıdır Ubeyy de hastadır"dediler.
Hz.Ömer:
-"Önce Humus tan başlayın oranın durumunu beywnirseniz biriniz orda kalsın. Bir diğeriniz Şama gitsin ve üçüncünüz de Filistine gitsin " dedi.Resulullah(sav)in sahabeleri Humusta Hz. Ömerin emrini yerine getirdiler ve orada Ubade es-Sabit kaldı.Ebud'd-Derda Şam'a gitti Muaz bin Cebel de Filistine gitti.
₩₩₩₩
Muaz bu göreve atanmadan önce bağış ve sadakaları dağıtması için Kilab oğullarına gönderdi. Muaz verilen emri yerine getirdi. Giderken yanına aldığı hayvan çulunu boynuna doladı hanımının yanına döndü.
Hanımı ona şöyle dedi:
-"Görevli olarak gitiğin yerden getirdiklerin hani?"
-"Yanımda beni konturol eden çok iyi devamlı bir gözcü vardı"
-"Sen Resullah ve Ebi bekir yaninda güvenilir bir kimse idin .Ömer halife olunca seni devamlı konturol eden bir gözcümü gönderdi?"Bunu Hz. Ömerin hanımları arasında yaydı. Hz .Ömer bunu duyunca Muâz ı çağırıp şöyle dedi:
-"Ben senin yanında seni konturol eden gözcümü gönderdim?"
-"Hayır, Emîrul-mü'minin!Fakat başka bahane bulamadım..."
Hz.Ömer güldü ve ona bir şey verip
-"Bununla hanımının gönlünü al....."₩₩₩₩
Muâz bin Cebel gittiği Filistinde veba hastalığına . Ölmeden önce kıbleye dönüp şu şiiri okudu :
-"Merhaba ölüm merhaba...
Ortadan kaybolduktan sonra bir ziyaretçi geldi...
Ve bir sevgili özlemle geldi. "
Daha sonra semaya bakıp şöyle dedi :
-"Allahım ben dünyayı ve dünyada çok kalmayı ağaç dikmek ve nehir kenarlarında keyif sürmek için istemedim. Ancak benim bu isteğim sıcak günlerin sıkıntılarına ve zor anlara katlanmak ve zikir meclislerinde Alimlerle dizdize oturmak içindi.Allahım! Mü'min bir komse için kabul ettiğini benim içinde kabul et."
Daha sonra aile ve akrabalarından uzakta Allaha dua ede ede ve onun yolunda muhacir olarak temiz ruhunu teslim etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONLAR ÖNCÜLER
Short StoryONLAR SENİN BENİM KADARKEN İSLAMLA TANIŞTI . ANINDA İMAN ETTİLET VE BU DAVA UĞRUNA CANLARINDAN MALLARINDAN ÇOCUKLARINDAN VE DAHA BİR ÇOL ŞEYLERİNDEN VAZ GEÇTİLER. ONLARDAN SONRA SENİN BENİM DEDELERİMIZ BU DAVAYI SIRTLANDI VE ARTIK SIRA BENDE VE SEN...