Die Little Boy (Jikook)

Bölüm 23:What do you mean by saying seat while my arms are standing?

Bir anda sorduğum soruyu ilk anlayamasada anlayınca şok ve şaşkınlık karışımı bir bakışla bana baktı.Neden böyle baktığını anlyamamıştım.Anlamaya çalışır bir ifadeyle bakıp sordum.

"Sen benimle birlikte uyumak istemiyor muydun?"

"Hayır şey tabiki istiyordum.Tabiki istiyorum da.Senle ben.Birlikte.Aynı yatakta mı yatacağız?"

"Evet..Sen ne düşünmüştün ki?"

"Hayır koltukta yatarım falan diye düşünmüştüm."

Dediği şeyle hafifçe kaşlarımı çattım.Ne demek koltukta uyuyacağımı düşünmüştüm.Sırıtıp intikam almak için onun yüzüne daha çok yaklaştım.Neden birazcık onu sinirlenirmiyorum ki?Nefesini tuttğunu görebiliyordum ve bunun farkında olmadığını da.

"Benim kollarım dururken,ne demek koltuk Jimin-ah?

Koluma utangaçca gülümseyip hafifçe vurdu.Sanırım bu uyurum anlamına geliyordu hm?Kalp atışlarının sesi buradan bile duyuluyordu.Onda eskisi gibi etki bırakmam iyi hissettirdi.O kadar yıla rağmen beni seviyor olması iyi hissettirdi.Bende onu seviyordum.Hemde çok ama onun benim sevgimin seviyesini bildiğinden emin değildim.Onu yönlendirip birlikte yatağın içine girmemizi sağladım.Yatağa girmemle bana sarılıp göğsüme sokulması bir oldu.Kıkırdadım.Aşırı dozda şeker almış gibi hissediyorum.Park Jimin,kalbime zararlıydı.Battaniyeyi üzerimize çekip şimdiden mayışmış olan çocuğa baktım ve saçlarını koklayıp öpücüklerimi bırakmaya başladım.Nefesleri düzenleşince gülümsedim hiç değişmemişti.Saçlarına dokunuca,oynayınca veya öpünce hemen mayışıp uyuyakalırdı.Jimin'i aynı odada inka etmek için birazcık güç kullanıp onu yatağımayatırmam ve saçlarıyla oynamam yeterliydi.Bir kere komşumuzun küçük kızı da yapmaya çalışmıştı ama Jimin kızın elini ittirmenin kaba olacağını düşünüp eve gitmem gerek diyip koşarak benim yanıma gelmişti.Tabi o zaman onu sevdiğimi bilmiyordu.Çok küçüktü,çok küçüktüm ama bana gelmesi hoşuma gitmişti.Yıllar geçti,dünya değişti ama biz..Biz hiç değişmedik.