Çok sıradan bir şey hayal ederdim; erkek arkadaşımla aynı üniversiteye gitmeyi ve çılgın partiler ve alışverişle dolu en iyi yaz tatilini geçirmeyi, ancak hepsi bir ay içinde değişti. Acaba hiç bir şey yapmamalı mıyım?
Hevesmin kaybolması için savaşıyorum ve hiç kimsenin kolay kolay yaşayamayacağı bir maceraya başlıyorum... Bu gün hayatımın değişeceği gün ama bu konu hakkında kendim karar veremem.
Sen farklı davranırmıydın?
Keşfetmek için sabırsızlanıyorum...
Her şey böyle başladı;
Hafta sonu ve kendi kendime biraz daha uyumaya karar verdim ama birinin beni yarı uyanık çağırdığını duydum. Bu annem...
-Reyna!
-Uyanığım! Geliyorum!
-Buraya gel, Arya seni bekliyor!
-Geliyoruum.
Beni acele ettirmek zorundalar mı? Bugün hafta sonu, yoksa değil mi?! Bir bakalım... Ne giyeceğim? Rahat giysiler her zaman en iyi seçimdir ama eminim ki annem kıyafetlerime eleştiride bulunacak tıpkı her zaman olduğu gibi! Neredeyse bitti geriye sadece saçımı yapmak kalıyor bence saçlarım özgür kalmalı onlarla uğraşamayacağım. Harika!
~~~~~~~ ~~~~~~~Telefonum gece modundaydı ve ekran yanıp sönüyordu. Bir yeni mesaj, gönderen; Uraz
-Hey prenses! Günaydın! Umarım dün akşam ki yürüyüşten sonra iyi uyumuşundur. Uyandığında beni ara , seni görmek için sabırsızlanıyorum.
Ona sonra da ulaşabilirim, muhtemelen Arya sabırsızlanıyordur.
Odamdan çıkıp mutfağa doğru mehter marşı eşliğinde ilerledim. Ugh lanet olsun çok açım! Saat öğleni geçmişti ve hiç bir şey yememiştim yani acıkmam doğaldı, obur bir kız değilim.(!) Umarım annem en sevdiğim kahvaltıyı hazırlamıştır yani seçme şansım olsa tostu seçerdim. Annem ve Arya'yı umursamadan yanlarından geçip masaya bakındım yumurta vardı! Biraz daha aç durabilirdim sanırım. Ağzıma bir kaç zeytin peynir attım ve annemlere döndüm;
-Haydi Arya bir kaç bir şey al.
-İnanın hiç aç değilim.
Oda benim gibi yumurtayı sevmezdi başka bir şey olsa tok olsa bile yerdi. Bu arada Arya benim en yakın arkadaşım.
-Günaydın millet!
-Oh, sonunda farkıma varabildi...
-Arkadaşını bu şekilde bekletmen hiç doğru bir davranış değil Reyna.
-Ugh!
-İlginç kıyafetler... dışarı böyle mi çıkacaksın?
-Evet, anne!
-Reyna bu geç kalışını son affedişim. Biliyorsun, bu hafta sonu alışveriş yapacağımız hakkında konuşmuştuk.
-Biliyorum, Arya unutmadım sadece alarmı yanlış kurmuşum...(!)
Beyaz yalanlardan zarar gelmez insanın başına aksine hayat kurtarırlar...
-Peki, şimdi ne yapıyoruz?
Çok açtım fakat şimdi yumurtaya laf etsem bir ton çene dinleyecektim o yüzden hemen çıkmayı teklif ettim böylece dışarda kahvaltı edebilirdik..
Annem televizyonun sesini açtığında kapıdaydık, gittiğimizi düşündüğünden eminim. Televizyonda ki haber bir cinayet hakkındaydı. Barış ve huzur dolu kasabamızda duyduğum ilk cinayetti. Ya da daha dine kadar barış ve huzur doluydu...
-Arya duydun mu,?
-Evet, bu ürkütücü...
Arya yönümün alışveriş merkezi olmadığını farkedince sordu;
-Hey! Nereye?
-Açım, kafeye gidiyoruz.
-Açsan evde yeseydin ya kadın hazırlamıştı.
-Yumurta sevmediğimi biliyorsun.Arya ile konuşa konuşa yürürken aklıma Uraz gelmişti, onuda kafeye çağırabilirdim hem görüşmüş olurduk. Uraz benim 2 yıllık sevgilim bu arada.
-Uraz'ın da kahvaltıda bize katılması senin için sorun olmaz değil mi?
-Eee-eh tabii ki de sorun olmaz.Uraz'ı arayıp haber vermiştim ve bizde kafeye ulaşmıştık. Biz siparişlerimizi verirken Uraz'da gelebilmişti..
-Hey, kızlar!
-Hey, Uraz!
-Selam!
Uraz'a sarılmak için sağladığım da gözlerimi Arya'nın bakışlarından alamadım, gözlerinde ki kıskançlığı görebiliyordum. Uraz hakkında söylediklerini hiçbir zaman ciddiye almadım ama her şakanın altında bir gerçek yatar...
-Beni çok özlediğini görebiliyorum Reyna.
-Özledim ama arkadaşlarıma da vakit ayırmalıyım.
-Mağaza gezinizi çok erken bitirmişsiniz, ne oldu?
-Ah hayır! Daha başlamadık önce yemek yemek istedik..
-Bir daha ki sefere alışverişi atla ve bana gel.
-Hey ikiniz! Buradayım ve hala sizi duyabiliyorum!
Arya'nın sözlerine ikimizde kıkırdamıştık fakat Arya gayet sinirli bakıyordu.
Uraz'da farketmiş olmalı ki cevap verme gereğinde bulundu;
-Kötü bir şey söylemedim ki...
- Uraz, Reyna buraya taşınan kuzenimi ziyaret etmek istedi.
Yolda gelirken kuzeninin geldiğinden bahsetmişti ben de tanışmak isterim demiştim ama bunu patavatsızca Uraz'a söylemesi.. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız?
-Evet bunu sana söylemeyi düşünüyordum.. Şimdi Arya söylediğine göre neden birlikte gitmiyoruz?
-Arya bahsetseydi bensiz gideceğini mi söylemeye çalışıyorsun?
-Endişelenme Uraz, kuzenim yaşlıdır, yani bizden yaşlıdır.
-Sorun değil. Reyna'nın beni sevdiğini biliyorum.
-Gördün mü? İşte benim erkeğim!
Göz kırpıp öpücük atmıştı.
-Oh! Bu çok tatlı, neden bir selfie çekinmiyoruz?
-Güzel kızlara nasıl hayır diyebilirim...
-Çok çekilişin sevgilim bu yüzden sen önde dur ve selfieyi çek.
Bu espiriden sonra her ikisininde midesinin kalktığına emindim.. Hey neyse güzel çıkmıştım.
Uraz bana bir öpücük daha gönderirken Arya'yı yine Uraz'a bakarken yakaladım, bu can sıkıcı bir durum almaya başlamıştı artık. Uraz'a bakıyordu! En iyi arkadaşıma güvenmeli miyim? Paranoyak oluyorum...
-Fotoğraf güzel çıkmış yayınlayacağım.
-Evet, neden olmasın? Bir şey online değilse hiç olmamıştır.
-Aynen bizi etiketlemeyi unutma!
-Tamamdır!
-Hey! Nereye gitmek istersin?
-Hiç bir fikrim yok, Uraz sen ne düşünüyorsun?
-Bensiz istediğiniz yere gidebilirsiniz kızlar, arkadaşlarımla spora gideceğime dair söz verdim..
-Ama sadece bir kaç dakikadır burdasın...
Evet sanırım bunu benim demem gerekirdi fakat Arya demişti ve bana da sadece ağzım açık bakmak kalmıştı.
-Biraz daha kalamaz mısın? eminim Arya'nın bize kuzeni hakkında ankaralı bir şeyler vardır.
-Kalamam sevgilim söz verdim, sonra konuşuruz.
Bir anlığına görüşürüz bile demeyeceğini düşündüm ama bana döndü ve dudağıma yumuşak bir öpücük kondurdu.. Bu öpücük aklımı uçurdu! Sonra Arya'ya dönüp göz kırptı. Giderken ikimizinde bir süre ağzı açılmadı çünkü ikimizde biliyorduk; İkimizde Uraz'a aşıktık! Sessizlik çok garipti, şüphemi Arya ile paylaşmalı mıyım diye düşündüm.
-Arya bana dürüst bir cevap vermeni istiyorum.
-Denerim. Ne bilmek istiyorsun?
-Uraz'a aşık mısın?
-Ne? Tabii ki hayır!
-Ona nasıl baktığını gördüm...
-Aslında... Dürüst olmak gerekirse ona aşık değilim ama itiraf ediyorum oldukça çekici.
-Peki.. Dürüst olmana sevindim.
-Kızmadın mı?
-Ne? Hayır deli misin? O zamana okulda ki her kıza kızmam gerekirdi.
-Haklısın, bunu duymak beni rahatlattı.
-Arya cinayet hakkında online haberlere bakalım.
-Evet bunu unutmuştum, umarım kurban tanıdığımız biri değildir.
-Bakalım... Kurban erkek... Daha kim olduğu bilinmiyor... Ölüm nedeni- Kan kaybı.
-Gerçekten mi? Belki cinayet değil kazaydı?
-Bakalım... Olay araştırılıyor... Tanık yok... Silah yarası yok.
-Hımm, bu kadar yeter.
-Haklısın, daha fazlasını okulda öğreniriz.
Bir süre daha oturup erkeklerden, özgürlükten ve bir sene sonra kazanacağınız haklardan konuştuk sonrasında hesabı ödeyip AVM'nin yolunu tuttuk.Alışveriş merkezi- kasabadaki kızların favori mekanı. Bunun nedeni kasabada gidilebilecek pek fazla yerin bulunmuyor olmasından dolayı, Park, bir kaç kafe, okul bahçesi... Hepsi bu.
Okul arkadaşlarımın çoğu lise bittikten sonra kasabayı terkediyor, bazıları iş için bazıları her şey daha iyi olacak umuduyla. Benimde planım bu.
-Tanrım, bu ne kalabalık!
-Oh! Hayır iyi kıyafetler ve boş soyunma kabinleri bulmak zor olacak.
-Olmayacak Reyna, alışveriş için gerekli herşeyimiz yanımızda var; iyi ruh hali, para ve rahat ayakkabılar.
-Özel bir şey mi arıyorsun?
-Hayır, en sevdiğin renk neydi belki ilginç bir şey görürüm.
-Siyahı severim.
Mağazalardan birine girdik, giysileri karıştırmakla meşgulken ve birden Arya'nın orada olmadığını farkettim, mağazanın içinden gezindim ve onu bulmaya çalıştım.
-Onu arayacağım, oh! Telefonuna cevap vermiyor, muhtemelen bu kalabalıkta telefonunu duyamıyordur.
Arkadaşımı ararken girişte bir erkek farkettim, çok uzun boylu, siyah saçlı ve yakışıklıydı, bana bakıyordu.
Onu tanıyıp tanımadığına emin değilim.
Bakalım... Evet... Artık tamamen bana baktığına eminim, korkuyorum ama belli etmemeye çalışacağım. Arya'nın sesini mi duyuyorum?
-Reyna, işte buradasın!
-Neredeydin?
-Kuzenimi gördüm ve ona merhaba demeye gittim biliyor musun? Bizim yanımızdaki eve taşındı.
-Yanınızda ki büyük konağın sonunda satıldığını mı söylüyorsun?!
-Aynen.
-Harika! Onunla tanışmayı şimdi daha çok istiyorum, bu ev hakkında bir çok hikaye duydum ve evin içinin neye benzediğini merak ediyorum.
-Bilmiyorum, pek konuşmaz ama sorabiliriz. Derin bu kasabada kendi işini kurmayı planlıyor, bu kulağa nasıl geliyor?
-Bu harika! Bu kasabanın yeni bir şeylere ihtiyacı var.
-Bir antika yada kitapçı dükkanı düşünüyordu daha karar vermedi her neyse O bir yolunu bulacaktır. Sen bir şey alacak mısın?
-Birden alışveriş hevesim yok oldu. Uraz'ı'yi aramalıyım.
-Oh evet Uraz! Seni kıskanıyorum..
-Buna inanamıyorum Arya! Sanki hiç erkek arkadaşın olmadı.
-Okulda ki en yakışıklı çocuğu kaptın.
-Dürüst olmak gerekirse o benim peşimden koştu.
-Bu arada Uraz'dan bahsetmişken o hala arkadaşlarıyla mı?
-Bilmiyorum, bana saat başı rapor vermiyor.
-Hımm! Güven diye buna derim.
Alışveriş merkezindeki kalabalık ve korkunç adamın beni takip eden gözleri alışveriş hecesini kaçırmıştı.
Vakit hızlı geçmişti ve hava yavaş yavaş soğuyordu, eve gitme zamanıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REYNA
Teen FictionÇok sıradan bir şey hayal ederdim; erkek arkadaşımla aynı üniversiteye gitmeyi ve çılgın partiler ve alışverişle dolu en iyi yaz tatilini geçirmeyi, ancak hepsi bir ay içinde değişti. Acaba hiç bir şey yapmamalı mıyım? Hevesinin kaybolması için sav...