3.BÖLÜM

3.9K 285 19
                                    

Ha neul'un giydiği kıyafet ⬆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ha neul'un giydiği kıyafet ⬆

HA NEUL'UN AĞZINDAN;

Haftasonu sonunda geldi ve ben evden çıkmak istemiyordum. Zorla uyanıp elimi yüzümü yıkamaya gittim. Sonra aşağı kata indim. Annem kahvaltı hazırlıyordu gidip ona yardım ettim ve beraber kahvaltı ettik. Sessizliği ilk bozan annem oldu.

"okul nasıl gidiyor" diye sordu. Gülümseyerek iyi dedim çayından bir yudum aldı ve "kızım artık çok yaşlandım senin mutlu olduğunu görmek istiyorum hiç kimseye bakmıyorsun yada konuşmuyorsun seni benim kadar çok seven birini bul ve onunla mutlu ol" dedi.

Ben biraz duraksadım ve öyle biri var dedim neden böyle dedim diye içimden küfür etmeye başladım. Annem birden gözlerini kocaman açtı. Sevindiği her halinden belli oluyordu.
Sevinçle kim kızım bu şanslı çocuk? dedi içimden bende bilmiyorum desemde ağzımdan seni onunla yakında tanıştıracağım anneciğim kelimeleri çıktı.

Masayı toplayıp odama çıktım ve ne yapsam diye düşündüm aklıma hiçbir fikir gelmiyordu. Stresten boğulmaya başladım ve üstüme giyinip hava almaya gitmeye karar verdim.Dolabımdan hemen etek ve gömlek çıkarıp giydim saçımı salık bıraktım, çantamı alıp evden çıktım parka gelmiştim ilerideki banka doğru yürüyerek oraya oturdum çocuklar ne kadar da mutluydu annelerine sarılıyordu. Babalarıda onlara yemek yediriyor birden aklıma eskiden olan annem ve babam geldi. Bana yaptıkları eziyetler gözümün önünden geçiyordu. Bana ucube gibi baktıklarını hiçbir zaman unutmayacağım ve dövüp sokağa attıklarını... Sonra beni kurtaran o kadın aklıma geldi şimdi o benim annemdi. Öz çocuğu olmasam bile hep kendimi öyle hissettirdi ondan ve Mark'tan başka kimsem yoktu. Benim için bunları yapan birinin her istediği yapmalıydım. Birden gözümden yaş akmaya başladı. Ardından yağmur gibi yağan göz yaşları...

JİMİN'İN AĞZINDAN ;

Bugün haftasonuydu. Aklımda sadece Ha neul vardı konuşurken telefon numarasını almıştım ama arasam ne diyecektim ki. Tae ile dışarıya dolaşmaya çıktık parka doğru yürüdük. Kafamı çevirir çevirmez Ha neul'u gördüm ağlıyordu. Onu öyle görünce kalbimin sızladığını hissettim. Tae'de üzülerek ona bakıyordu Tae hadi onun yanına gidelim dedim. Oda kafasını salladı. Tae onun hayranıydı. Her ne kadar hoşuma gitmesede şimdi bunları düşünemezdim. Tae ile koşar adımlarla Ha neul'un yanına gittik ve yanına oturduk bizi görür görmez gözlerini sildi çok ağladığı hemen anlaşılıyordu Tae ona "iyimisin?" Diye sordu oda hayır anlamında kafasını sağa sola salladı. Ben neden bu kadar üzgünsün dedim oda bir sey demedi. Tae ona cebinden çikolatalı süt çıkarıp verdi. Benim ağzım açık kalmıştı tae ilk defa biriyle sütünü paylaşıyor. Şaşkınca ikisine baktım Oda teşekkür etti. Sesi titreyerek çıkmıştı. Artık dayanamayıp kolundan tuttum ve yüzüme bakmasını sağladım. Eğer her şeyi anlatmassan senin gitmene izin vermem dedim sadece yüzüme bakıyordu her ne kadar çok utansamda umurumda değildi sadece o umrumdaydı benim. Peki anlatacağım dedi. Kolunu bırakıp anlatmasını bekledim 12 yaşındayken diye söze başladı .

Her şeyi anlatmıştı.Tae ile benim gözlerimden yaşlar akmıştı ve donup kalmıştık "artık gidebilir miyim?" Dedi bende sadece kafamı salladım hızlıca yanımızdan uzaklaştı.

HA NEUL'UN AĞZINDAN;

Kafamı kaldırdığımda jimin ve onun yaşlarında bir çocuk vardı. Jimin ona Tae diye seslendiği için adının Tae olduğunu öğrenmiştim.Bana "iyimisin?"diye sordu ben hayır anlamında kafamı salladım. Tae cebinden çikolatalı süt çıkarıp bana verdi. Bende teşekkür ettim sesim neredeyse çıkmıyordu. Sonra sessizlik oldu ve jimin kolumdan tutup eğer her şeyi anlatmassan senin gitmeme izin vermem dedi. Aramızda 5 cm bile yoktu neredeyse burnumuz birbirine deyecekti yüzünü incelemeye başladım kusursuz denebilcek kadar güzel bir yüzü vardı. Ona baktığımı anlayınca "peki her şeyi anlatacağım" dedim ve anlattım anlattığımda ikiside ağlamıştı ve şok olmuştular. jimin'e "şimdi gidebilir miyim?" diye sordum oda kafasını salladı hızlıca oradan uzaklaştım. Eve gider gitmez kendimi yatağa attım ve nedense aklımda sadece Jimin vardı ve o anı düşünmeden edemiyordum yüzü aklımdan çıkmıyor gözleri, dudakları, kirpikleri her şeyi neden bu kadar güzeldi. İlk defa böyle hissediyordum bu duyguyu hiç bilmiyorum ona aşık Felan değildim tabikide sadece beğeniyorum diye düşündüm.

Sabah alarmın sesiyle uyandım ve okula gitmek için hazırladım ve okula gittim derse girmedim bahçede oturdum ve kitap okumaya başladım kitap okumam bittiğinde dersin bittiğini anladım herkes bahçedeydi. Etrafı izlemeye başladım ve yanıma bir çocuk geldi sanırım bu çocuğu tanıyorum ama nerden? "Yanına oturabilir miyim?" Diye sordu kafamı evet anlamında salladım.

"Merhaba umarım beni hatırlamıssındır o gün yemekhanede beni kurtarmıştın sana teşekkür etme fırsatını bulamadım her şey için teşekkür ederim." Bende "önemli değil" dedim sırıtarak bu arada ben" ji soo sende Ha neul olmalısın?" dedi bende "evet"dedim çok iyi birine benziyordu. Birlikle yemekhaneye gittik ve bir şeyler yedik ders saati gelince birbirimize veda edip sınıfa girdik Etrafa bakındım ama Jimin'i göremedim üzülmeye başladım. Telefonumun çalmasıyla irkildim telefona baktım jimin arıyordu şaşkınlıkla telefonu açtım.
"Merhaba Ha neul" dedi "merhaba" dedim "annene söylediğin yalan için sana yardım edebilirim" dedi. Bende "nasıl?" dedim.Oda "oyun oynayacağız" dedi. Bende kafamı salladım sanki o görüyormuş gibi. anladığım kadarıyla bir süre sevgili rolü yapıp sonra ayrılacaktık."Peki senin için sorun olur mu" diye sordum. oda kekeleyerek "h h hayır ne sorunu?" dedi. "Bende teşekkür ederim jimin sen olmasan ne yapardım" dedim oda gülerek "teşekkür etmene gerek yok" dedi. Bahçede buluşuruz diyip telefonu kapattım bu fikir nerden aklına gelmişti diye düşünmeye başladım...

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin