🍏 Torun vakası 🍏

22 0 0
                                    

Multi ; Neşe 🍃

"Neşe , nereye gidiyorsun he ? Off bak yoruldum bekle. " 

Ayça'ya aldırış etmeden yürümeye devam ettim.

Hedefimiz ; Şükrü amcanın elma ağacı. İleri !

"Bak bir soluklan. Vallahi solunum organlarım iflas et- Ne hayır ! Düşündüğüm şeyi yapmıyorsun değil mi ?"

Elma ağacının önünde durup arkamı döndüm ve soluklanan Ayça'ya çarpık bir gülüş attım.

"Tam da düşündüğün şeyi yapıyorum bebek. "

Tam ayağımı ağacın girintisine atacaktım ki ; Ayça'nın söylediği sözler beni durdurdu.

"Şükrü Amca'nın gazabını hatırla. Geçen gün bir tane elma kopardın diye , balkonunda ki soğanı kafana fırlattı. Tam da doksana takmıştı , hatırlatırım. "

Ayağım havada kalmış bir şekilde Ayça'ya döndüğümde 'ben bilmem' dercesine omuz silkti.

✅ Şuan o ağaca tırmanıp sulu sulu elmalardan iştahla yiyebilirim.

Ama şöyle birşey daha var. Eğer Şükrü amcaya yakalanırsam kafama elveda...

"Kararını ver artık. Zaman daralıyor. Her an Şükrü amca çıkıp soğanla kafanı deşebilir. "

Lan aq , kendimi kim milyoner olmak ister de zannettim bi an.

Evet , bence bir elma için kafamı deşmelerine maruz kalabilirim. Evet bunu yapabilirim , yapmalıyım. Elmagillere ihanet edemem.

He bu arada ayağımın hala havada olduğu gerçeğini de unutmayalım ;-)

"Tamam kararımı verdim. Sanırım , kafamda büyük bir delik açmalarına maruz kalabilirim. Buna dayanabilirim."

Ayça , tek kaşını kaldırıp "Son kararın mı ?" diye sordu.

Mat sınavında bile bu kadar gerilmedim mq

"Son kararım Acun bey. "

"Eh iyi o zaman. Ben pansuman malzemelerini hazırlıyorum. Sonra şaparız biz. Hadi görüşmek üzere. "

Arkasını dönüp koşarcasına yürüyen Ayça'ya yalvarma içerikli bağırışlarımdan yolladım. Ama nafile... Nuh diyor , peygamber demiyor.

"Ayça bak lütfen bekle. Ayça bak bekle ya. Lan Ayça beklesene. Vicdansızın kızı bekle demiyor muyum lan bekleğğğ. "

Tüm yakarışlarıma rağmen apartmana girdi ve kapıyı da kalçasıyla pat diye kapattı.

Son çare olarak ağaca buruk bir tebessüm gönderdim ve ayağımı girintilere soktum. Girintilere basa basa en tepeye gelmiştim. Kırılmaması umuduyla orta kalınlıkta ki dala oturdum.

Şuan yeşil yeşil elmalar dört tarafımı da sarmıştı. 'Hadi yi beniğğ , yi beniğ ' diye haykırıyorlardı resmen.

En küçük olan elma 'en sulu benim' diye bağrınıyordu. Ve olaya bodozlama dalan orta büyüklükte ki elma 'hayır en sulu benim' diye haykırdı. Ve tam o sırada en büyük elma 'hayır benim' diye anırdı.

Ve ayten kızımız büyük bir kararsızlıkla en büyük elmayı seçiyor. İyi mi ediyor ? Valla ben bilmem ayten kızımız bilir ehuehuehe

"Bekle beni yeşil elma. Rahat birşeyler giyip geliyorum. "

Ve Ayten kızımız daha elmayı yemeden kafayı buluyor.

Büyük bir naziklik ile elmayı yerinden kopardım.

"Hazır mısın bebek ?"

Ve elma kızımız 'hazırım bebeğim hadi ye beniğğğ , parçala beni dişlerinle. Sende ağzının tadını biliyorsun seni hınzır' diye çığırıyor.

Ve o büyük kavuşma maalesef gerçekleşemiyor. Hadi Müge Anlı bey , bu kavuşmayı da gerçekleştir. Ah !

Aşağıdan gelen elmamsı erkek sesiyle elmam dişlerimin arasında kaldı. Isıramadım bile insafsız.

"Daha önce kendi kendine konuşanı duymuştum da , elmayla konuşanı duymamıştım. "

Duymamazlıktan gelip elmayı ısırıyordum ki tekrar o elmamsı ses devreye geçti.

"Valla yeni nesil çığır aştı. "

Bu ses , bana tanıdık geliyor ama. Neyse şimdi çıkaramadım , sonra çıkarırım ben onu. Amaaan nerede kalmıştık bebek ?

Tam elmamla büyük kavuşmayı gerçekleştirecektim ki , o ses yine engel oldu.

"Dışarıdan deli gibi göründüğünün farkında mısın ?"

Ve artık ayten kızımız dayanamayıp olaya el atıyor.

"Sanane benim elmamdan sana- Aaa Şükrü amcanın torunu bey. "

Lan bu bizim sümüklü Emir. Ahahaha valla daşş gibi olmuş. Vışşş aney o ne gız ?

"Pardon , Şükrü amcanın torunu bey derken ? Siz beni nereden tanıyorsunuz ?"

"Kız sen bizim sümüklü Emir değil misin ? "

"Sümüklü ?" dedi sorarcasına.

"Boğaz köprüsü niye yapıldı zannediyorsun. Senin sümüklerin geçsin de denizle birleşmesin diye yapıldı. "

Sabır dilenircesine başını yukarıya kaldırdı.

"Allah yukarıda değil her yerde. " diye lafı yapıştırdım ve üstüne de "olmo ostor moson ?" diye sordum.

Neşece de 'olmo ostor moson' elma ister misin anlamına geliyor. Sevgiler saygılar , sağlıcakla kalın.

"Birincisi İsmim Emir değil Demir. İkincisi sümüklü diye bir lakabım olduğunu hatırlamıyorum. Üçüncüsü seni hatırlıyorum ve şuan dedeme gidip seni ispiyonluyorum. "

Wtf ?

Yine mi bir torun vakası ?

"Elmalar aşkına. Nolirsin Şükrü amcaya söyleme. Nolirrr. "

"Bir şartla söylemem. "

"No şorto. " dedim elmamı yerken. "Ne şartı ?" diye düzelttim elmamı yutunca.

"Bizim eski arkadaşları hatırlıyor musun ? "

Ehehehe hatırlamaz olur muyum ?

"Aaa hatırlıyorum. Şey ımm. İrem , Merve , Sinan ve birdeğğğ. "

"Demir. " diye tamamladı cümlemi ve göz devirdi.

"Eee. " dedim elmamdan bir ısırık alırken.

"Sinan kostüm partisi düzenliyor. Eğer o partiye maymun kost-"

Gözlerimi dehşetle açtım.

"Hayır , hayır. Düşündüğüm şey değil dimi Emirciciğ- ay Demirciciğim. "

Çarpık bir gülüş atıp "Tam da aklından geçen şey. Neyse Sinan sana konumu atar. He bu arada dal kırıldı kırılacak. " dedi ve Şükrü amcanın evine doğru ilerledi.

Dehşetle ağaca baktığımda 'çıt' diye bir ses çıktı.

A a sen hiç zahmet etme ağaçcım. Sen yeşer elmalarını çıkar , ben inerim.

Tekrar girintilere basa basa ağaçtan indim ve üstümü silkeledim.

Eğer partiye gitmezsem kafama elveda. Ama eğer gidersem karizmama elveda. Yani bizimde bir karizmamız var.

Off , benim bu Şükrü amcanın torunlarından çektiğim ney ? Valla Şükrü amcanın çocuklarıda futbol takımı kurar gibi torun yapmışlar. E şimdi buradan çıkardığımız sonuç ; partiye mecburen gidip , mecburen maymun kostümü giymek.

Ve Ayten kızımız ağlıyor...

-Finished-

Buraya ne yazsam acaba :D
Aklıma bişi gelmedi. Neyse siz okuyun öptüüüüm. *muck*









Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yeşil Elma 🍏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin