4. BÖLÜM/ TANIDIK BİRİ

555 23 9
                                    

Okuldan sonraydı. Peter, Nick ve Holly parke taşlarının kırık çıkık olduğu sessiz sokaktan ilerliyordu. 

"Vay canına... Gerçekten kuş cıvıltısından başka hiç ses yok." Dedi Holly, yanındaki bahçenin içinde bulunan uzun ağaçlara bakıyordu.

"Sanırım şu ilerideki satıcıdan telsizlerimizi alabiliriz!" Diye söze girdi Peter ve devam etti;

"Hadi, paralarınızı verine markete girip telsizleri alayım."

Holly ve Nick ellerindeki paraları Peter'a verdi ardından Peter'ı market kapısının önünde beklemeye başladılar.

Peter, telsizleri almak için markete girdi. İçeride ağır bir koku hakimdi. Kasiyere doğru bakan Peter, ona üç oyuncak telsiz almak istediğini söyledi. Kasiyer kafasını sallayıp oturduğu sandalyesinden kalktı ve ileride duran kahverengi rafa gitti. Geri geldiğinde elinde üç telsiz bulunuyordu. Peter parayı verdi telsizleri alıp marketten ayrıldı...

                                                            *                        *                           *

"Evet çocuklar plan nedir?" Dedi Holly. Az önce Peterların evine gelmişlerdi ve çantalarını çıkarıp Peter'a ayrılan odaya girmişlerdi.

"Plan..."

Demişti ki Peter, annesi odaya girdi. Yüzü gülümseyen Bayan Bush çocuklara bir iyi haber verecek gibi duruyordu;

"Hey çocuklar bugün akşam yemeğimizi bir pizzacıda yemeye ne dersiniz?" Diye sordu Bayan Bush.

"Bu harika bir fikir anne!" dedi Peter ve kuzenlerine baktı. Onlarda yemeği pizzacıda yemeyi kabul etmişlerdi.

Bayan Bush, Holly ve Nick'in ailesini arayıp onlara akşam gelemeyeceklerini çünkü yemeğe gittiklerini söyledi. Ailesi kabul etmişti.

    Yarım saat sonra pizzacıya gitmek için Bayan Bush'ın arabasına binmişlerdi. Peter araba giderken dışarıyı izlemeyi çok seviyordu. Geceyi az da olsa aydınlatan sokak lambası ve let lambaların yanından geçerken gördükleri manzara Peter ve diğerlerinin gözünü parlatıyordu. 

"İşte!" Dedi Bayan Bush, "Bu pizzacıda yemeğimizi yiyebiliriz..."

"Evet iyi olur. Gerçekten büyük bir pizzacı!" Diye cevapladı Nick.

Arabadan indiklerinde kol saatine bakan Peter saatin altı buçuğa yaklaştığını gördü. Seri adımlarla pizzacıya doğru yürüyen çocuklar bir masaya oturdu. O sırada Bayan Bush, garsona siparişleri veriyordu.

"Umarım bu yerin pizzaları güzeldir." Dedi Holly, "Çünkü en son bir pizzacıda pizza yediğimde kusacağımı sanmıştım!"

Holly'nin bu sözlerinden sonra çocuklar bir kahkaha attı. O sırada Bayan Bush, siparişleri vermiş ve masaya oturuyordu.

"Çocuklar siparişleri verdim, hepimiz kola içiyoruz di mi?" Dedi Bayan Bush, sonra koluna taktığı çantasını boynundan çıkarıp içindeki telefonunu aldı;

"Gülümseyin çocuklar!"

Bayan Bush, çocukların fotoğraflarını çekmişti fakat o sırada Nick'i bir gülme tuttu.

"Nick? Neden gülüyorsun?" diye sordu Peter.

"Çünkü, çünkü ablama fotoğraf çekilirken elimle kulak yaptım! HA HA" Diye bastı kahkahayı Nick.

Holly bu sözü duyunca Nick'e kızdı ve işte, o sırada garson siparişler ile gelmişti. Tüm pizza ve kolaları masaya koyup gitti.

                                                          *                             *                            *

    Saat yediydi. Herkes yemeklerini yemişti.

"Şey... Ben bir lavaboya gidiyorum." Dedi Holly ve masadan kalktı. Pizza lokantasının o parlak ve yansıyan zeminlerinde yürüyordu Holly. Tam solundaki tabelaya doğru baktı ve tuvaletlerin  nerede olduğunu öğrendi. Tuvalete girdi ve aynada saçını düzeltip gözlüğünü temizledi.

    Yaklaşık bir buçuk dakikadan sonra tuvaletten çıkan Holly lokantanın çıkış kapısının yakınlarındaki masayı fark etti. Masada oturan düz, dolgun sarı saçlı ve küçük boylu bir adamdı. Üzerinde takım elbisesiyle birini bekliyor gibi görünüyordu. Holly'nin gördüğü bu adam, Peter'ın, gördüğü yabancı adam olabilir miydi peki?

Holly hiç beklemeden koşmaya başladı, Peter'ın yanına gidiyordu;

"Hey Peter! Bunu görmen lazım!"

"Dur Holly. Ne oldu? Acele etme."

"Peter, senin Bay Norman'ın evinde gördüğün yabancı adam var ya!"

"evet..."

"İşte, bak! Şu masadaki adam o olabilir mi?

Holly telaşla Peter'a masayı gösterdi. Masadaki adama bakan Peter, başını salladı;

"Evet, bu o adam!" dedi Peter. Sonra devam etti;

"Peki şimdi ne yapacağız?"

"Bayan Bush şu anda lavaboda o gelesiye kadar adamı yakalayabiliriz!"

"Bu iyi fikir!" Dedi Peter. 

Holly ve Peter ne yapacaklarına karar verirken Nick, ablası Holly'yi dürtükledi ve konuştu;

"Hey abla! Şuna bakın! Sizin bahsettiğiniz o adam... O masada YOK!"

"Ne dedin Nick?" dedi Holly.

Başlarını sağa çeviren Macera Kulübü üyeleri sarı saçlı adamın masada olmadığını görmüştü. Şaşkınlıktan gözleri açılmıştı! Tek bir kelime edemediler...

                                                                 *                             *                                *

OKULDAKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin