daisygirl : Papatyalarımın fotoğraflarını çekmesen artık?
Senin yüzünden sulayamıyorum.
handsomeboy : Ben naptım?
Fotoğraf alt üstü.
daisygirl : Boş versene sen.
Bir daha fotoğraflarını çekersen polise söyleyeceğim.
handsomeboy : Yemedik çiçeğini ya...
Seok Jin montunu ve telefonunu bir hışımda kapıp, kapıya ayakkabılarını giymek için yöneldi. Soo Ri'nin başına bir şey gelsin istemiyordu. Neden sizce zaman onu sevgiye yöneltmişti. Garip bir şekilde düşünceleri ve kalbi onun yönetimi altından çıkmıştı. Artık Soo Ri'de onun için değerliydi.
Cha Lim umrunda bile değildi. Şirket ortaklığı için babası onu bir yıl dayanmaya ikna etmişti. Ama Cha Lim her şeyi çok abartıyor. Şirket için olduğunu bilmesine rağmen çok fazla yakınlaşıyordu Seok Jin'e. Seok Jin de bugün de şirket için olduğunu söylediğinden dolayı gene abartmış ve şuan ki duruma düşürmüştü.
Seok Jin arabayla parka geldiği sırada arabanın içinden gördüğü Soo Ri'nin Cha Lim'in bileğinden akan kanları bir kumaş parçasıyla durdurmayı çalıştığıydı. Cha Lim'in gözleri dahi kızarmamış tek damla yaş bile akmamıştı. Seok Jin arabanın içinden Soo Ri'yi izlemeyi tercih etti. Kız kafasındaki bandanay8 çıkarmış Cha Lim'in kanını durdurmak için uğraşıyordu. Ve üzerinde sadece bir askılı vardı. Seok Jin kızın fazlasıyla güzel olduğunu düşündü.
Bir süre sonra Seok Jin gene arabadan çıkmamayı tercih etti. Soo Ri akan kanı durdurmuş Cha Lim'i bir elini omuzuna, diğer elini koluna koyarak kaldırmıştı. Seok Jin artık arabadan inip kızların yanına gitmeye karar verdi. Arabadan indiği sırada Soo Ri onu fark etti ve elini 'gel' anlamında salladı. Seok Jin koşarak elini Soo Ri'nin omzuna koydu.
"Sen iyi misin?"
Soo Ri onaylar biçimde mırıltılar çıkardıktan sonra Seok Jin, Cha Lim'in sırtına elini koydu ve arabaya doğru yürümeye başladı. Soo Ri'nin gelmediğini farkedince
"Sende gel."
diye seslendi. Soo Ri'de yavaş adımlarla arabaya yönelirken Cha Lim Seok Jin'in beline kollarını sardı. Soo Ri karşılaştığı tablonun oldukça sevimli olduğunu düşünüp gülümsedi. Seok Jin memnun olmuş olmayacak ki kızı kollarından itip eski pozisyonuna getirdi. Cha Lim ardından arkadan gelen kıza memnuniyetsiz bir şekilde baktı.
"O da mı bizimle gelecek?"
"Evet onu da evine bırakacağım."
Cha Lim tekrardan kıza bakarak pek masum olmayan bir gülüş yolladı.
"Ama bizim bu gece için farklı planlarımız vardı. Eve gerek yok arabada-"
"Kes şunu."
Soo Ri gözlerini sonuna kadar açmış. Gidip gitmemek arasında karar vermeye çalışıyordu. Karar verdiğinde Seok Jin'in sağ tarafına geçti.
"Ben tek başıma gidebilirim aslında. Tek geldim zaten."
"Yok olmaz. Saat biri geçti. Seni bırakamam."
Soo Ri daha fazla konuşmadan arabaya doğru yürümeye devam etti.
Seok Jin arabanın arka tarafını açarak Cha Lim'in içeri girmesini bekledi. Kız ilk Seok Jin'den yardım etmesini beklemiş olacak ki bir süre durdu. Sonrasında anlayıp arabanın arka tarafına oturdu. Seok Jin ardından ön taraftaki kapıyı açarak Soo Ri'nin girmesi için bekledi. Soo Ri arabaya girip oturduğunda arkadaki kızın ölümcül bakışlarında maruz kaldı. Seok Jin ise Cha Lim'in yüzsüz davranışı karşısında göz devirip arabaya binip arabayı çalıştırdı.
Yol boyunca Cha Lim hep Seok Jin'e saçma saçma şeyler söylüyordu. Sanki bir şeyler kanıtlamak istercesine. Seok Jin ise sinirleniyordu. Soo Ri'de anlamıştı. Tek anlamayan Cha Lim idi. Sonunda Cha Lim'in evine vardıklarında Seok Jin arabayı durdurdu.
"İn hadi."
Seok Jin'in onu başından savurmak istediği her hareketinden belliydi. Cha Lim başlattığı savaşından vazgeçerek arabadan indi. Eve doğru yürürken arabanın hareket sesinden arabanın çabucak gittiğini anlamıştı. "Belki de buna katlanmak zorunda değilimdir." diye içinden geçirdi. Daha fazla düşünmeyi bırakıp eve girdi.
***
"Bugün için özür dilerim." "…"
Seok Jin kafasını sağ taraftaki kıza çevirdiğinde ellerini göğsünde birleştirmiş kızın uyuya kaldığını gördü. Kafası Seok Jin'e doğruydu. Seok Jin bir kez daha kızın çok güzel olduğunu düşündü. Seokjin'i o rüya gibi andan alıkoyan şey uzuncana basılan korna oldu. Karşıdan gelen kamyonu sonradan fark eden Seok Jin bir anda direksiyonu sağa kırdı ve durumu kurtardı. Soo Ri kafasını cama vurarak uyanmıştı. Soo Ri kafasını acıdan ovuşturdu. Seok Jin kan ter içinde tekrardan kıza döndü.
"Sen iyi misin kafan mı acıdı?" "Önemli değil."
Seok Jin'in endişeli davranışları Soo Ri'nin gülümsemesi neden olmuştu. Arabayı sağa çekerek bir kenara park etti. Ardından kızı yanağından nazikçe sağa doğru kafasını çevirdi. Kızın kafasını çarptığı yere baktı. Biraz kızarmış olmasına mutlu olurken canının yanmasından kendini sorumlu tutuyordu. Sağ taraftaki torpidodan bir krem alıp kızın alnının sağ tarafına nazikçe sürmeye başladı. Soo Ri gözlerini Seok Jin'den alamıyordu. O... Çok yakışıklı gelmişti diğer zamanlardan farklı olarak.
O gece Soo Ri kalbini yönetmekte çok zorluk çekti.
*** Diğer bölümler yazmamıştımözlediniz mi 😘😘 Nasıl hikaye? Sevdiniz mi lo Hehehe ÇOCUKLUK AŞKI FALAN ÇIKARDIM O BÖLÜMÜ O NE ÖYLE KLİŞE KLİŞE IYYY MUAH MUAH Cha Lim'e selam deyin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
