Jungkook'tan
Taehyung hyungun ısrarları üzerine buluşmaya Taehyung hyung, Jimin hyung, Yoongi hyung ve ben 4'ümüz gidecektik.
Biz çoktan gelmiş Jimin ve Yoongi hyungu bekliyorduk.
Geldiklerinde gülümsedim ve ayağa kalktım. Yoongi hyung bana sarıldığında sarılışına karşılık verdim.
"Hoşgeldin hyung~"
"Hoşbuldum."
Gülümseyerek konuştuğumda aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdi.
Sonunda herkes yerleştiğinde ortama sessizlik hakimdi. Çok geçmeden gelen garsonla herkes kahve sipariş etti.
Taehyung hyung ve Jimin hyungun birbirlerine attığı ölümcül bakışlar beni ürkütüyordu...
"Özür dilerim."
"Özür dilerim."
İkiside aynı anda konuştuğunda derin bir nefes aldım. İkiside hatalıydı ve hatalarının farkındalardı en azından.
"Jungkook. Fotoğraftakilerden daha şirinsin."
Yoongi hyungun iltifatına karşı gülümsedim.
"Sen de çok şirinsin hyung."
Kaşlarını çattığında Jimin hyung gülümsedi. Yanlış bir şey mi demiştim?
"Ben şirin değil swagim."
Burukça gülümsedim.
"Ne güzel... Hoşlandığın çocukla birbirinizi tamamlıyorsunuz hyung. Biriniz havalı biriniz masum ve şirin..."
İstemsizce suratım düşmüştü. Neden suratım düşmüştü ki? Bir anlam veremiyordum... Hem bence benimle daha çok yakışırdı o...
Derin bir iç çektiğimde gülümsedi.
"Haklısın. Çok yakışırım hoşlandığım çocukla."
"Hiçbir şey Jimin'in poposu ve ben kadar yakışamaz."
Taehyung hyungun mırıldandığı şeyi tüm masa duymuştu. Herkes ona baktığında o da bize baktı.
"Siktir... Sesli mi söyledim?!"
Yine küfür ediyordu işte!
"B-benim popom mu?"
Jimin hyung şaşkınca sorduğunda Taehyung hyung hızlıca konuşmaya başladı.
"Jimin'in poposu demedim ki ben! Kiminin logosu dedim. Yanlış anlamayın yani. Dilim sürtüştü."
Jimin ve Yoongi hyung inanamazca baktığında inandırmak adına ben konuştum.
"O haklı. Sürekli dili sürtüşüyor. Her gece izlediği Pororo'ya her seferinde porno diyor. Bir öğrenemedi gitti."
Gülmeye başladığımda kimsenin gülmeyip bana dehşetle baktıklarını farkettim. Yanlış bir şey mi demiştim?
"Ahahaha. Taehyung neden Jungkook'un yanında öyle şeyler diyorsun hahaha"
Yoongi hyung da bana ayak uydurup güldüğünde gülümsedim.
"Yoongi? Taehyung? Sizi görmek ne güzel~"
Diğer tarafa döndüğümde uzun boylu bir çocuğun Yoongi hyunga sırıtarak baktığını gördüm.
Tavşana benziyordu...
Bir saniye... Bu Taehyung hyungun eski sevgilisi! Ve masum sayılabilecek kadar da şirin biri...
Yoksa... Olamazdı değil mi? Yoongi hyung bu çocuktan mı hoşlanıyordu yani?!
"Selam Jaesun. Görüşmeyeli epey yakışıklı olmuşsun."
Yoongi hyung gülümseyerek Jaesun denilen Çaki'ye sarıldığında gözlerimi kısarak onlara baktım. Kıskançlık tüm vücudumu ele geçiriyordu...
Taehyung hyunga da aynı şekilde sarıldığında beni de farketti.
"Merhaba Jungkook."
Ufak bir baş selamıyla karşılık verdiğimde Jimin yaklaşmamı işaret etti. Yaklaştığımda kulağıma fısıldadı.
"Bu hödük kim ve Taehyung'u nereden tanıyor?"
Kıkırdadım. Taehyung hyungu kıskanmıştı...
"O Taehyung hyungun eski sevgilisi Jaesun hyung."
Şaşkın bakışları eşliğinde geriye yaslandığında bende uzaklaştım.
Jaesun hyung, Yoongi hyung ve Taehyung hyungun arasına oturduğunda sinirle ona baktım.
"Ee Jungkook? Hala çizgi filme devam mı?"
Jaesun hyung kıkırdayarak sorduğunda dudağımı büzdüm. Bunda dalga geçilecek ne vardı?
"Ah Yoongi... Bu çocuğu tanımalısın. Acayip bir şey. Hala çizgi film izlemeye devam ediyor."
Bu çocuk benimle dalga mı geçmişti? Ah, evet. Resmen benimle dalga geçmişti!
"Neden ki? Bence bu çok şirin."
Yoongi hyung bakışları üzerimdeyken gülümseyerek konuştuğunda bende gülümsedim.
Kalbim dayanmıyordu!
Garson kahvelerimizi getirirken Jaesun hyung dudak büzdü.
"Bensiz kahve mi sipariş ettiniz? Yakıştıramadım..."
"Sorun değil. Benimkini iç Jaesun."
Taehyung hyung fedakarca konuştuğunda Jimin hyungun kolumu sıktığını farkedip acı bir inleme sundum. Bunun üzerine kuru bir özür mırıldanarak elini çekti ve bakışlarıyla Jaesun hyungu öldürmeye başladı.
Feci kıskanmıştı...
Garson yaklaşıp herkesin kahvesini önüne koymaya başladı. Tam Jaesun hyunga geldiğinde Jimin hyung ayağa kalktı ve bilerek olduğu bariz bir şekilde garsona çarptı. Haliyle sıcak kahve Jaesun hyungun üzerine döküldü.
Kahve dökülür dökülmez Jaesun hyung bağırarak ayağa kalktı.
"Ahh!! Yandım!! Ne yaptığını sanıyorsun sen?! Dikkat etsene!"
Jimin hyunga bağırdığında Jimin hyung daha da sinirlendi. Tutmayın hyungumu!
"Pardon ya. Bilerek oldu!"
Ardından kendi önündeki kahveyi de Jaesun hyungun üstüne döktüğünde Jaesun hyung bir çığlık daha attı.
"Jimin! Ne yapıyorsun?"
Yoongi hyung dehşetle sorduğunda bu sefer sinirlenen ben olmuştum. O çocuğu savunmasını istemiyordum...
Ani bir hareketle kendi kahve bardağımı da Jimin hyungun eline tutuşturdum.
"Bunu da dök hyung."
"Sen hiç merak et---"
"YETER!"
Taehyung hyung bağırdığında kafedeki herkesin bakışları bizi buldu.
Sonuç ne mi?
Artık hiç bir mekandan kovulmadım da demeyeceğim. İnsanları rahatsız ettiğimiz için yaka paça dışarı atıldık...
Hep o Jaesun denilen Çaki yüzünden!!
- - - - -
Boş yere Jaesun'dan nefret eden Jungkook dnxjdjsnxndhd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ingenuous | YoonKook & VMin
FanfictionJeonBaby : Ah... Taehyung hyung! Ne zaman geleceksin? Benimle Caillou izleme sözün vardı... xxSWAGxx : Ne? Ebeveynler 5-6 yaşındaki çocukların eline telefon vermemeli... JeonBaby : Hey! Ben 20 yaşındayım!! _ _ _ _ _ By;WolfianHeeYeon