Ceset kanlar halinde yerde yatıyordu. Saçları uzun güzel bir kızdı. Kanlar kızın güzel yüzünü bozmuş ve iğrenç bir duruma gelmişti. Dudakları çatlamış yüzü bembeyaz olmuştu. Ve şu anda katil dışarıda yaşamın keyfini çıkarırken bu zavallı kız o soğuk zeminde ölmüş bedenine hapsolmuştu. Bu kız ne yaptıda ölmeyi haketti ? Vahşice öldürülmek için ne suç işlemişti? Tek bildiğim kimse ölmeyi haketmez. Dünyanın en zalim kişisi bile olsa, herkesin yaşamaya hakkı var. Bu hakka sahip olan yerdeki beden şimdi malesef ölmüştü. Ve ben katili kendi yöntemimle öldürücem. ADALETLE!!!
Soğuk zeminde yavaş adımlarla ilerliyordum. Bastığım tahta döşemelerden gelen gıcırtı, insanı sinir etmeye yetiyordu. Bu da yetmezmiş gibi her adımımda ayağimdan çıkan taklama beni huzursuz ediyordu. Beni etrafında gören insanlar selam vermeye bile çalışmıyordu. Herkes ordan oraya koşuşturuyor, telefonlara cevap veriyorlardı. Belli, bugün yoğun bir iş günüydü.
En son yaşanan olay büroyu karıştırmıştı. İnsanlar huzursuz ve karakolda birbirine girmişti. Bütün ekip bir yol arıyor ama hepsi çöpe gidiyordu. Her gün durum daha kötüye gidiyordu. Her cinayette amirler daha kızgın oluyordu.
Kapının önüne gelmiştim. Büyük bir ciddiyetle kapıyı takladım. İçeriden tok sesle " gir " sesini duydum. Kapı kolunu tutuğum anda biraz ter döktüğümü anladım. İçeri girmeden cebimdeki peçeteyle alnımı sildim.
Kapı kolunu çevirdim. İçeri girdiğimde amirim ayakta camdan dışarı bakmaktaydı. Son günlerde yaşanan olaylar bile onu etkilememişti. Sert ve ciddi bir tavrı vardı. Gözlerini bana yönelttiğinde bende dik duruşumla ona baktım. Amir bu karakolda en çok beni severdi. Azmimi ve kararli yapımla benimle hep gurur duyardı. Bir gün başbaşa konuşurken " Sen benden daha iyi bir yere gelebilirsin unutma. Geleceğin parlak. Sana yardım edicem ki içindeki canavarı çıkarabileyim. Böyle çalışmaya devam et " demişti. O günden beri zor davaları hep bana verdi. Yani ekibime. Bu yüzden onun şu anda neden beni çağırdığını anlıyorum.
Amir hiç pozunu değiştirmeden koltuğu yana çevirip oturdu. Ellerini birbirine kenetledi. Gözlerini bana çevirerek " Son yaşanan olayı biliyorsun değil mi Cengiz? " Gözleri biraz korkuyla bakıyordu. İlk defa bu halini görüyordum. "Evet amirim üst üste aynı sokakta bir sürü cinayet olmuştu. Peki neden bu konuyu açtınız bu dava kapanmadı mı?" Sesim biraz sert çıkmıştı. O katliamı yapan bir türlü bulunamamıştı. " Biraz sakin ol bu konu beni de huzursuz ediyor ama sanırım sinirlerimiz daha da gerilicek." Gözlerim aniden açıldı. Büyük bir şaşkınlıkla hemen söze daldım.
Amir, masayı geri çekerek sözlerine devam etti. " Bügün yine aynı sokaktan bir şikayet aldık. Ev sahibi kirayı ödemediği birinin evine gitmiş. Ama kapı açıkmış. İçerdede bir kız ölü olarak yatıyormuş. Sanırım yakalayamadığımız katil yine ortaya çıktı"
Yerimden sıçrayarak amirime doğru endişeli bir bakış attım. " Emin misiniz amirim? Kanıtlar var mı? Belki başka bir seri katil. " Sakin ol Cengiz. Ama malesef kanıtlar ortada. Raporu ofisinde bulabirsin. Belki cesedin resimlerini gördüğünde fikrin değişir. " Amirime selam verdikten sonra acilen kapıya koştum. Ama arkamdaki ses beni yine durdurdu. " Cengiz, bu davayı senin almanı istiyorum. Son yaşananlar sadece bir kazaydı. Artık kendini göstermen için bir fırsat var." Donuk ama bir o kadar sabırsız sesimle cevabımı verdim. " Bunu kabul etmeyeceğim halde bunu neden soruyorsunuz? Üzgünüm ama boş hayallere kapılmayın."
Son sözlerimi söyledikten sonra yumruğumu sıktım. O adi şerfsizin geri geldiğini duyunca hem eski zamanlar aklıma geliyor hemde ölü cesetleri görüyorum. Raporları incelmem gerek. Belki de o değildir. İçimde hala bir ümidim var. Ama o ümidin sönmesinden korkuyorum.
Şu an odamdayım ve elimde raporları tutuyorum. Ellerim titriyor. Sakince açıyorum sayfaları. Kağıtları açtığım an son ümidim de kayboluyor. Her zaman cesur ve dik durdum ama beni tek korkutan o zamanlardı.
2 yıl önce .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAKA 1= Katilin Dönüşü
Mystery / ThrillerBu korkunç sokakları düzene sokabilecek belkide benimdir.