2 yıl Önce

35 3 1
                                    

- Bu kadehi yeni ekibine ve onun yeni amirlerine kaldırıyorum.
- Cengiz amirim siz bir şey demeyecek misiniz?
O gün çok heyecanlıydım. Yeni ekibimin başına geçmiştim. Artık bu ekibi ben düzene sokacaktım. Her davada her çatışmada onları ben yönetecektim. Ben artık sıradan bir polis değil bir amir olmuştum.
İlk gün hepimiz dışarı çıkıp eğlenmeye gitmiştik. Komiserimde bize eşlik edecekti. Sonuçta bendeki mücevheri fark eden oydu.
- Sizin amiriniz olarak size yol göstereciğime söz veriyorum.
Ekibimiz tam altı kişiden oluşmaktaydı. Tolga, Fırat, Burcu, Altan, Gizem ve ben. Biz her zaman iş yerinde değil her daim birlikteydik. Bir aileye dönüşmüştük. Sırlarımızı anılarımızı her daim paylaşan bir aileydik. Ancak Burcu daha yeni geldiği için o her zaman fazla konuşmazdı. Bu yüzden o gün biraz utangaçtı. Ama o da en kısa sürede bu sıcaklığa alışacaktı. Ve o gün ilk defa Burcu  bizimle sohbet etmişti. Biz artık iyi bir ekiptik.
Karanlık iyice çökmüştü. İlk gitmek isteyen Tolga oldu. "Ben artık yavaş yavaş kalkıyım. Malum evde karım bekler." Tam kalkmakta olan Tolga nın gözü Burcu ya takıldı. " Burcu istersen seni arabayla bırakıyım. Saat çok geç oldu." Gizem hemen neşeyle Burcu nun kolunu kavrayarak sırıtmaya başladı." Biz Burcu ile kız kıza gideriz. Sen hemen karının yanına git. Bekletme." Burcu Gizem'in bu aniden kolunu tutmasından biraz rahatsız olmuştu. Ama yine de bu ekipteki herkesi seviyordu.

Tolga sorusunun cevabını aldığında direk arabaya koştu. Koşarken taşa takılıp düştüğünde arkadan bir kahkaha patlaması gerçekleşti. Herkes gülerken Tolga taşa küfürler yağdırıyordu. Onun bu durumunu görenler daha çok gülmeye başladı. Cengiz ise bu olaya gülmek için gereğinden fazla yorgundu. Sadece olayın gerçekleştiği yere bakıp sırıtmakla yetiniyordu.

Bu komik olaydan sonra kendilerine geldiklerinde Gizem neşeyle Burcu'nun kolundan tutup neşeli bir edayla onu kaldırmaya çalıştı. Burcu ise durumu hemen anlayıp direk gibi ayağa kalktı. Ayağa kalkınca bacaklarının çok feci bir şekilde ağrıdığını fark etti. Gerçekten gereğinden fazla oturmuştu. Gizem ise ona aldırmıyor aceleyle kolundan çekiştiriyordu. O kadar aceleci davrandı ki arkalarında kalan ve hala masada oturan Fırat'ı ve Cengiz'i unuttu. Kabalık olmasın diye el kaldırmakla yetindi. Sonra aceleyle Gizem'le arabaya bindi.

Fırat kızların gittiğini görünce hemen Cengiz'e bir bakış attı. Sinsice Cengiz'in kolunu dürttü. " Şşşş. Cengiz herkes gittiğine göre seninle erkek erkeğe sohbet edelim mi? " Cengiz Fırat'ın ne demek istediğini anlamıştı. Tuhaf gözlerle sadece bakıyordu.

Fırat o boş bakışları görünce direk konuya giriş yaptı." Anla be abi. Kızlardan bahsediyorum. Sence de Burcu çok güzel kız değil mi?" Cengiz sinirli bir bakış attı. " Ben asla ona o gözle bakmadım. Aslada da bakmam. Biz bir aileyiz sonuçta." Fırat bu konuşmadan sıkıldığını anlatmak ister gibi üfleyip püflemeye başladı. Cengiz Fırat'ın bu halini görünce hemen kalktı. Biraz daha konuşmaya devam etseydi Fırat'ın bir çocuk gibi sızlanacağını biliyordu. Cengiz gidince Fırat adeta rahatlamıştı. Konuşma uzasaydı ne halde olacağını bir türlü kestiremiyordu. Herhalde sıkıntıdan patlardı.

Cengiz yavaş adımlarla arabaya gidiyordu. Bir yandan da endişeliydi. Fazla içmemişti ama bu kadar alkol başının dönmesine hemen yetiyordu. Arabaya binince kafasını dayadı ve biraz kendini toparlamaya çalıştı. Nedense aklından bir sürü şey geçiyordu. Fırat'ın dedikleriden sonra biraz bocalamıştı. Çünkü hala bekardı. Aslında genç sayılırdı. Daha 25 yaşındaydı. Önünde upuzun bir ömür vardı. Ama hala onu huzursuz eden bir şey vardı. Daha önce hiç aşkı tatmamıştı. Eskiden içine kapanık ve çirkindi. Sınıfın dalga konusuydu. Şimdi ise yakışıklı ve yapılıydı. Her an birisini bulup evlenebilirdi. Ama kimseye güvenemiyordu. Taş kalbi onu soğuk ve kötü birisine dönüştürüyordu. Artık gerçekten kaygılıydı. Onu bu haliyle sevebilecek birisini, güvenilir birisini bulup gerçek aşkı tadabilecek miydi?

VAKA 1= Katilin DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin