Aslında anket yapacaktım. Ama farkettim ki bir kaç bölüm öncede ona benzer bir bölüm yapmışım. Bu yüzden One Shot yapıyorum.
Anime= Attack On Titan
Ship= Eremika
---
Yattığı yerde yavaşça kıpırdandı ve kalktı. Sağına baktığında gözleri normalde mükemmel bir yeşile sahip olan Eren, onlar kapalı bir şekilde hareketsizce duruyordu. İlk başta biraz telaşlandı. Fakat neyse ki nefes alıyordu. Canının aşırı derecede acımasını hiçe sayıp, sevdiği adama kollarını sardı. Ayağa kalktığı gibi koştu, amansızca, yüreğinden bir parça kırılıyordu her Eren'in yüzüne baktığında. Sevdiği adam, onu korumak için ölümü hiçe saymıştı. Onun için. Mikasa için yapmıştı bunu. Ciğerlerine olabildiğince büyük bir nefes çekti. Sanki onun içinde nefes alıyormuşçasına. Zaten bir nevi öyleydi de. Eren o zaman Mikasa'nın yanında olmasa neler olurdu? Mikasa belkide bir daha Eren'in o mükemmel gözlerini göremezdi. Ama o buna razıydı. Eğer Eren ölürse, o da yaşayabilir miydi? Belki de en doğru şey orada ölmesiydi. Mikasa emindi. Orada ölürken çekeceği acı, şu an Eren'i kucağında taşıdığı halinden bin kat daha iyiydi. Kalbi, binlerce bıçak deşiyormuşçasına ağrıyordu. Yüzü... Mikasa'nın yüzü ıslaktı. Ağlamış mıydı? Sevindi. Ben ne zaman birisini böyle sevdim?
Birliğin olduğu bölgeye geldi ve olabildiğince sesli bağırdı.
"Eren! Yardım edin!"
Yanına gelen kişiler Eren'i küçük bir odada tedavi etmeye başladılar. Dışarıda bekliyor, kendi yarasını sarmak için gelen görevlileri ittiriyordu. İçeride onun can parçası yatarken, bir kaç tane olan kırık, çizik mi etkileyecekti. Günlerdir Eren'in yanındaydı. Tamı tamına 3 gündür bir damla bile uyumamıştı. Kafasını duvara dayadı ve düşündü. O sırada gözleri daldı...
---
Telaşla uyandı. O rüya da neydi öyle?! Yerinde huzursuzca kıpırdandı. Eren nasıl ölebilirdi? O kazada ölürse, Mikasa yaşayamazdı. Belkide gerçekti. Değil mi? İnsan psikolojisi istemediği bir olayı rüya olarak gösterebilecek kadar değişik ve mükemmel bir yapıya sahipti. Kapıyı tıklattı ve içeri daldı. Eren uyanmıştı. Başında duran yemeğini yiyordu. Mikasa'yı görünce gülümsedi.
"Hoşgeldin Mikasa. Seni uyandırmamalarını ben istedim. 3 gün hiç uyumamışsın. Yemekte yememişsindir. Gel birlikte yiyelim."
Neden ona karşı bu kadar nazikti? Evet her zaman bunu dilemişti ama bir an da böyle bir değişiklik olması zordu. Yanına oturdu. Kenarda olan suyu Eren'e uzattı. Nereden geldiğini bilmediği bir sıvı yüzünü ıslatırken dehşetle gözlerini kıpraştırdı. Oh! Bu da sadece bir rüyaydı. Yüzüne suyu basan ise, Ymir'di. Yanında olan Sasha bir yandan yemek yiyor, bir yandan konuşuyordu.
"Hadi Mikasa. Yemeğe gel. Eren pişirdi. Ah! Bu neden bu kadar güzel. Bunu Conny'nin de öğrenmesi lazım. Çok şanslısın eşin mükemmel yemekler pişiriyor."
Doğru ya! O Eren'le evliydi! Bu sadece saçma, aptal bir rüyaydı. Oturduğu koltuktan kalktı ve koşar adımlarla kocası Eren'in yanına gitti. Sıkıca sarıldı ona. Sanki bir daha bırakmayacakmışçasına. Aşıktı ona. Aşıktı. Çok seviyordu. Kim sevmezdi ki bu adamı? Bu güzelliği kim sevmezdi? Sarıldıktan sonra ayrıldı. Eren şaşırmıştı. Kulağına eğildi ve fısıldadı.
"Seni seviyorum Eren Yeager."
"Bende seni seviyorum Mikasa Yeager."
Rüya rüya ve rüya. Hep böyle bölümlerde nedensizce rüya oluyor. Galiba sonu getirmekten kaçınıyorum ve 'Rüyaaa' diye geçiştiriyorum. Diğer bir konu. One shot yazamıyorum. Ciddi ciddi yani. Kötü oldu ama idare edin.
Bir dahaki bölüm One Shot yapmamı istediğiniz kısa bir anime varsa yazın. İzlemediysem izleyip istediğiniz shipinkini yazayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Mu Şu Animeler
Sonstigesİçinde; anime ile ilgili; öneriler, testler, rastgele saçma şeyler, burçlar olan kısaca her şeyin olduğu bir anime kitabı. Genelde saçma ve daha önce karşılaşmadığınız türde bölümler var XD