Tanıştıktan sonra hepimize tekrar görünmezlik büyüsü yaptım. Güçerimi tam kullanamadığım için burnumdan kan geldi. Aras denen çocuk koşarak yanıma geldi. Elindeki peçeteyi burnuma koyup çenemden tutup kafamı kaldırdı. Peçeteyi nereden buldu inanın bir fikrim yok D. Aras'ı elini kolumla tutup çektim peçeteye gerek yoktu. Çıkarıp kafamı eski haline getirdim. Yine kanamaya başladı. Aras sinirlenip arkaya geçti. N'oldu lan çok mu kaba davrandım ? Aman gece sende 'gerek yok' dedin zaten abartıyorsa kendi sorunu. Kendi kendime hak verdim. Elimi burnuma götürdüm .avcumun içine ucu gelecek şekilde ayarlayıp ,şifa gücümü kullandım. Kan direk durdu. Mira'nın çığırmasıyla kendime geldim.
Mira: bakın ! Bakın girilmez yazıyor burası mı ki ?dedi. İlayda vampir gözlerini çıkardı kapıya baktı. Gülümseyip bize döndü.
İlayda: burası . Fakat iyi tuzaklamışlar. Müdür'ün olduğu tarafa bir sürü boyut dışı hayvan getirmişler. Yani Gece o hayanları sen bile kontrol edemezsin. Hadi bakalım gazamız mübarek olsun.dedi ben arkamdakilere dönerek
Gece: gelmek istemeyen için hala gitme şansı var. Dedim kimseden ses çıkmayınca
Gece:Ama kalanlar melez yönünüzü çıkarın. Zor olacağa benziyor. 6 kişiyiz 3 gruba ayrılıcaz. Tabiri caizse göt göte vericez. Sakın gülmeyin. Silahlarınızı da çıkarın. Hazır olsun. Ben-Aras, Mira-Ege , İlayda-Arda olacak tamam ? Diye sordum hepsi kafasını salladı. Dediğim gibi herkes melez halinde , belirlenen gruplar göt göte verdiler. Silahlarda hazır. İlk ben ve Aras girdik arkamızdan mira'lar onların arkasından zaten ilayda'lar geldi. Yavaş ve temkinli adımlarla yürüdük.40 dk sonra
Müdür'ün olduğu yere gelmiştik. Direk o kadar canavar'ın içine girmemiz salaklık olurdu. Bu yüzden yerden büyük bir taş aldım ve fırlattım. İnsan yürüme sesine benzedi, tamda tahmin ettiğim gibi. En büyük canavar kendisinden 9,10 cm küçük 3 canavara işaret verdi. Onlar tam bizim olduğumuz yere gelince hiç onlara şans vermeden onları bayılttım artık 5,6 saat uyanmazlardı. Aras kafes yapabiliyormuş ondan demirleri ateşden bir kafes istedim oda kafasını salladı. Birden elindeki küçük şeyi yere fırlattı ve içine 400 tane canavar sığabilecek bir kafes'e dönüştürdü. Elini kaldırdı ve kafesi ateş'le kaplamaya başladı. Bende yanına gittim. Yardım ettim. Artık o kadar ısıttık ki kırmızı ateş mora dönüşmüştü. O kafesin kapısını açtı bende içerisinin havasını temizledim ve ateş'in zehirli kokusu içeri girmesin diye görünmez bir pervane yaptım. Tabi kii insan pervanesi değildi. Saçmalamayın. Dışarı çıkıp bayılan canavarları içine koydum ve çıktım. Aras'da kilidi taktı bende kilidi asla erimeyen demir'e çevirdim. Eski pozisyonumuzu alıp beklemeye başladïk.
20 dk sonra
300 canavarda Sadece en büyüklerden 15 kişi kalmıştı birden bir ses duyduk
+: hemen arkadaşlarımızı serbest bırakın etrafınız sarıldı. Burdan sağ çıkamazsınız. Dedi hepimiz birbirimize bakıp yutkunduk. Zor olacağa benziyordu. İlayda'nın dediği gibi kazamız mübarek olsun...
.....
Uzun zamandır bölüm atmıyordum. Bunun için özür dilerim. Yeni bir kitap yazıyorum. Adı " BAMBAŞKA " okumanızı öneririm. Emin olun pişman olmazsınız zaten 2 bölüm yayımladım. Beğenmezseniz okumazsınız ama beğenirseniz vote atmayı unutmayınn. Bay bayyy
Kelime : 450