BÖLÜM:1/ Bir Kahve?

38 4 13
                                    


Dün akşam ki mesajdan sonra pek gözüme uyku girmedi. Mesaj yine gözümün önüne geldi;

''Seni daha yakından tanımak isterim. Bir kahve?''

Anlamıştım. Yani aslında tüm olasılıkları gözden geçirdikten sonra karar vermiştim o olduğuna. Aslında biraz kopya çekmiş olabilirim Whatsapp'dan . Kızı isimsiz diye kaydettikten sonra profiline girdim ve onu gördüm. Aslı Özler. Anlamıyorum yani bir maç yaptık ve bitti. Zaten bu kız bu yıl gelmiş o okula. Pek de arkadaşı yokmuş duyduğum kadarıyla. Sadece birisiyle çok yakınmış. Aras Pekgöz. Eskiden çok iyi arkadaştık hatta nerdeyse her gün görüşürdük. Sonra bi kavga oldu. Çok şiddetli bir kavga. Sanırım benden hoşlanıyordu. Tabii ben bi panikle çocukla arkadaşlığımı felan kestim. En son olan sevgililik vakam yüzünden artık pek sıcak bakmıyorum
sevgililiğe. 

Sonra bende cevap olarak;

 ''Bir an şaşırdım aslında yazmana. Ama tabiiki. Bir kahvenin kırk yıl hatrı varmış:) '' yazdım ve yolladım. Sonrasında cevap gecikmedi;

''Tabii 40 yıllık hatır... O zaman yarın saat 2 de kadıköyde buluşalım.Ah tabiiki dar sokakta..'' 

Cevap yazmadım. Bilmiyorum dar sokağa gider miyim? Pek tekin değil oralar. En son Sinan'ın başı o sokakta belaya girmişti. Sırf o sokakta bi olay yaşandı diye değil. Sokakta pek hayırlı tipler dolaşmıyor aslında. Uyuşturucu, sigara ne bok ararsan vardı orda. Bu yüzden pek emin değilim..

(Bir gün aradığı aşkın dar sokakta bir uyuşturucu bağımlısında bulacağını bilmeden uykuya daldı..)

Gidecektim. Her ne olursa olsun gidecek ve derdi neymiş onu öğrenecektim...

 Kahvaltıdan sonra güzelce bir duş aldım. Yavaş yavaş odama çıkarken az kalsın düşücektim. Bu yerler ne kadar da kaygan yahu! Yavaş adımlarla odama girdim. Dolabımı açtım. ''Ya giyecek bir şeyim yok! Ne giyicem '' yine sinirlenmiştim. Aslında yüz kişiye yetecek kadar kıyafetim vardı ama yoktu. Çok can sıkıcı olmaya başladı bu durum. Siyah bluzumla mavi kotumu çıkardım. Altına da siyah konverslerimi giycektim. Saçımı da atkuyruğu yapıp rimel ve highlighter kullanıcaktım. Bu işlemler yaklaşık 15 dakikamı aldıktan sonra ağır adımlarla aşağıya doğru indim. Babamın gözleri üzerimdeydi yine;

''Hayırdır Ceren, randevun mu var ?'' yine başladık.

 

''Aslında evet baba. Bir arkadaşımla buluşcam.Tabii izin verirsen.'' Hafifçe kaşlarını çatarak;


''Hangi arkadaş?'' Allahım sana geliyorum!!!

 ''Aslı baba. Tanıyor musun?''

 ''Nerde buluşuyosunuz?''

''Kadıda baba. Dar sokakta.'' Bir ara sinirlenir gibi oldu ama sonradan;

 ''İyi dikkat et oralar pek tekin değil ve telefonunu açık tut!'' Gözlerimi devirerek;

''Tamam baba.Görüşürüz! Annnne hadi ben çıkıyoruuum!!''

''Tamam kızım dikkat et ve geç kalmaa!'' Tam o sırada kapıyı kapatmıştım yoksa bir saat nasihat dinleyecektim. Annem işte her zamanki gibi merak edicek ve saat başı arıycak. Ama saat başı aramasına gerek kalacağını sanmıyorum ben. En fazla yarım saat o kızla aynı ortamda bulunurum ben. Fazla kalacağımı sanmıyorum. Metroya doğru ilerlerken kulaklığı çıkardım ve kulaklarıma taktım. Ve Bebe Rexha - The way ı are şarkısını dinlemeye başladım. Bayılıyorum bu şarkıya. Her neyse metroya yaklaşmıştım. Adımlarımı hızlandırdım ve metronun girişine geldiğimde küçük bir kız çocuğu gördüm girişte. Mendil satıyordu ve kimse görmüyordu onu. Acıma değildi benim şu an hissettiğim. İnsanların bencilliğiydi. O kız en fazla 6 - 7 yaşlarındaydı ve hayatın gerçekleriyle çok erken yüzleşmişti. Yanına doğru yaklaştım ve ''Bir mendil istiyorum canım. Ne kadar?'' dedim içten bir gülümsemeyle;

''1 lira abla'' dedi içten bir gülümsemeyle. Cebimden 5 lira çıkardım ve çocuğa verdim. Tam para üstü çıkaracaktı ki elini tuttum;

''Sen onun fazlasını hak ediyorsun güzelim. Kalsın sende. Dikkat et kendine. Kolay gelsin..'' içten bir gülümseme sunarak oradan ayrıldım.

Metroya bindim ve boş yerlerden birini kaptım hemen. Benim de tek kusurum büyüklere yer vermemek sanırım. Ama oldum olası yer vermem kimseye. Çünkü kimsede bana yer vermez. Ne demişler'' Ne ekersen, onu biçersin.'' 

10 dakika sonra metrodan indiğimde yavaş yavaş dar sokağa kadar yürüdüm. Yürüdüm, yürüdüm. Dar sokağa yakın olan burger king'e doğru yolumu değiştirdim. Aslı'yada mesaj attım;

''Burger King'e gelsene bir şeyler de yeriz'' anında ''Tamam canım.'' mesajı geldi.

Ve Burger kinge doğru ağır adımlarla ilerledim...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

YORUM YAPMAYI VE OYLAMAYI UNUTMAYIIIN!!!
 SİZİ SEVİYORUUUUMM<3333

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BÜYÜK RAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin