-FiNaL'e SoN 1-

16 1 0
                                    

Kumsal Aydoğan'ın ağzından;
Savaş ve yağmur artık yoktu,
ölmüşlerdi. Beni bırakıp gitmişlerdi. Ama çok değil yakında bende gidecektim yanlarına. Dayanamıyordum artık kimsesizliğe,sevilmemişliğime,
yalnızlığıma,sevdiğim adamın gidişine, bir de üstüne savaş ve yağmurun ölümü..mahvetmişti beni. Aldığım her nefeste boğuluyordum git gide hiç oluyordum. İliklerime kadar yorgundum. Yorgunluktan değilde ölmekten yorulmuştum. Sevdiğim adam öylesine nedensiz gitti ki benden,duru da aşkının peşinden gitti savaş ve yağmur bu dünyaya dayanamadı ve öbür dünyaya gitti kim bilir belki orda düğünleri vardır eee kambersiz düğün olur mu? Hayır. Olmaz. Gitmem gerek. Ölmem gerek.
Yağız Aslan'ın ağzından;
Artık ne yapmam gerek bilmiyorum. Sevdiğim kızın iyiliği için ondan ayrılmıştım. Babam sena ile evlenmemi istiyor. Kabul etmeyeceğimi bildiği için kumsalın babası olacak şerefsizle işbirliği yapmış. Eğer ondan ayrılmazsam kumsalı yanına alacakmış ve hayatı ona zindan edecekmiş. Hayat yine gerçek yüzünü göstermişti bize. Ali Babası duruya zarar verir diye korktu ve ondan ayrılıp bu şehri terk etti. Duru da onun peşinden gitmiş. Kumsal, savaş ve yağmurun ölümünden sonra evinden dışarı çıkmıyor. Her an ondan haber alıyorum.  savaş ve yağmurun cenazesinde görmüştüm sevdiğim kadını en son o kadar çökmüş,o kadar yanlız,o kadar bitikti ki. O an gidip sarılmayı çok istesem de yapmadım yapamadım. Babam sena ile evlenemezsem kumsalı öldürecekti bunu yapardı o yüzden kumsalın benden nefret etmesi için elimden geleni yaptım. o söylediğim şeyler için kendime ne kadar lanet okusam da sevdiğim kadının bir gün başkası ile  mutlu olacağını bilmek bir nebze de olsa rahatlatıyordu beni. Hayat ne garip kendi kadınımı ellerimle başkasına sunuyorum.Allah kahretsin.Kumsal'dan uzak duralı tam 1 ay oldu belki daha fazla bilmiyorum  bana sorarsanız bir Asır oldu ama neyse bu süre içerisinde kumsal ilk savaş ve yağmur sayesinde toparlanmaya başlamıştı ama onlar ölünce evinden çıkmadı. Yemek yemedi. Sigaraya başladı. Sigara markasına kadar biliyorum aynı marka içiyoruz 'acımız aynı en azından' . Sevdiğim kadın mutsuzdu benim de ondan kalır yanım yok. Gitmeliyim sevdiğim kadına Gitmeliyim hem ne demiş üstad 'seviyorsan ölümüne seveceksin öleceğini bilsen de elini bırakmadan, kadınından bıkmadan seveceksin, Öleceksen bile onunla öleceğin için şükür edeceksin' tamam belki üstad değil de ben söyledim ama olsun doğru bir söz. Öleceksemde onunla ölürüm ben onunla her şeye varım da onsuzluğa yokum. Bu çok boktan. Geliyorum güzelim dayan. Bitti Artık bu hasret son bulacak.
---şarkıyı açabilirsiniz---

Yazar'dan :
Genç adam en güzel kıyafetlerini giydi saçlarını taradı kadınına sımsıkı sarılacaktı Parfüm sıkmayı sevmesede kadını beğenir diye sıktı.Araba anahtarını alıp çıktı .Yolda çiçekçinin önünde durdu Papatyaları çok severdi hatunu bir demet papatya aldı kadınına.sevdigi kadının evine doğru sürdü arabasını eve yaklaştıkça kalp atışları hızlandı,elleri terledi zor güç arabayı park etmeyi başardı çiçekleri aldı ve sevdiği kadının evine gitti.
Kapısının önündeydi şu an eli gitmiyordu zile ne diyecekti ki nasıl anlatacaktı olanları peki ya dinler miydi hatunu? Çok üzmüş çok acıtmıştı canını. En çok ihtiyacı olduğu zaman yalnız bırakmıştı. Ama artık yanlız bırakmayacaktı ölene kadar onu mutlu edecekti dünya bu iki gence arkasını dönmüş olsa da bu iki yanlız birbirlerine sarılacaktı, birbirlerinin yarasına merhem olacaklardı. Genç adam bütün  cesaretini toplayıp bastı zile bekledi biraz açılmadı kapı içerdeydi kadını çıksaydı onu korumak için peşine taktığı adamları söylerdi . açmamıştı kapıyı duymamış olma ihtimali olmadığını bildiği halde öyle farzetti belki duymamıştır dedi ve tekrar bastı zile bu sırada kapıcıyı gördü kapıcı genç adama baktı bir süre ardından
-beyim bende sizi bekliyordum az biraz bekleyin hele . Dedi ve gitti genç adam hiç bir şey anlamamıştı. ne  oluyordu anlamaya çalışırken kapıcı elinde anahtarla geldi ve elindeki anahtarı verdi. Yağız gayet şaşkındı
-bu ne ?
+anahtar evladım görmüyor musun?
-görüyorum da nerenin anahtarı?
+durmadan zili ne bastığın dairenin anahtarı
-bana neden veriyorsunuz?
+bu dairede kalan kız elinde papatya ile bi erkek bu kapıyı çalacak ne zaman gelir bilmiyorum ama gelecek rica etsem o geldiği zaman ona verir misiniz? Dedi bende tamam Dedim. al hadi evlat.
-n.ne ne zaman verdi bunu size?
+2 gün oluyo evlat
-tamam Teşekkürler . Dedi ve titreyen elleriyle açtı kapıyı
----şarkıyı açabilirsiniz---

Mutlu Olmam İçin illa Aşık Mı Olmam Gerek ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin