BENİMSİN

5.9K 133 7
                                    

Merdan ağa,Urfa'nın ağasıydı 3 erkek ,2 kızı vardı. En büyük oğlu Mehmet,ortanca Baran , en küçük oğlu Fahat ; büyük kızı Hanife, küçüğü ise Gaye. Ağanın evinin ana direği hayatını adadığı kadın Zişan Hanım.Merdan ağanın 2 torunu vardı.Mehmet ve Haticenin oğulları;Ziya ve Uras fakat onlarda bir yıl önce gitmişlerdi Urfadan. O  yıl Baranda evlenmişti  ilk başlarda herkes onların evliliğine karşı çıkmıştı çünkü gelin Balıkesirliydi. Merdan ağa her evladını kendi memleketinden biriyle baş göz etmeyi düşünmüştü ,her ne kadar düşünsede Baranın önünde duramamışlardı. Gülşen eve geldiğinde herkes anlamıştı Baranın neden onu sevdiğini kusursuz bir kadındı Gülşen, her sabah kahvaltının hazırlanmasına yardım eder, kahvaltıdan sonra kayınbabasına ve kayınvalidesine kahvelerini götürürdü, iş yapmayı seven ,kocasına çok düşkün kimseye saygısızca davranmayan bir kadındı. Büyük kızları Antepe gelin gitmişti Hanifenin bu evden gitmesi herkese zor gelmişti özelliklede Gülşene,en yakın ahbabıydı Hanife, Gülşenin.  

Merdan ağa bunları aklından geçirirken büyük bir nefes verdi bu kadın bunu hakketmiyordu dedi kendi kendine. Merdan ağa  her şeyi anlatacaktı  bu gün bu yüzden salonda oturmuş oğlu ve gelinin gelmesini bekliyordu. Son kez geçirdi aklından kuracağı cümleleri  ve içini gene bir bulut kaplamıştı,nasıl diyecekti oğluna bunu nasıl kıyacaktı kendi kızlarından ayırmadığı gelinine.Anlayacaklar dedi Merdan ağa bir gün anlayacaklar. Zişan Hanım odaya girmişti elinde koca bir bardak suyla. Anlıyordu kocası neden mutsuzdu neden böyle derin nefesler verip alıyordu, ama konuşmadı suyu kocasına uzattı hemen yanına oturdu ve sırtını sıvazladı. Zişan Hanım da çok üzgündü,gelinin yerinde olmak çok zor bir şeydi, ezilip kakılacaktı, kocasını özleyecekti  ama alışacaktı alışmaktan başka çaresi yoktu. Eğer Mehmet ve Hanife gitmeselerdi konaktan Mehmet eline  alsaydı ağalığı Baran'ın canı yanmayacaktı.Zişan Hanımın  gözünden bir  damla yaş aktı hızlıca sildi yaşını Zişan Hanım kocası görürse üzülürdü çünkü.
-Hanım biz ne yapacağız?
Bunu o anki kederiyle söylemişti Merdan ağa karısının sırtındaki  eli onu rahatlatsada o hala sıkıntılıydı.
-Yapacak bir şey yok bey Baranda,Gülşende bizde alışacağız gerçeğe.
Merdan ağa kolunu kaldırdı ve karısını  kolunun altına alıp iyice çekti kokusunu içine bu kadın onun huzuruydu her şeyiydi

Baran ve Gülşen her şeyden habersiz yine büyük bir hayal kırıklığıyla eve dönüyorlardı. Gülşen gene ağlıyordu hıçkıra hıçkıra. Olmuyordu işte Allah onlara bu mutluluğu yaşatmıyordu. Ne günah işlemişti Gülşen de Allah ona böyle bir acı vermişti. Baran  bir yandan arabayı kullanıyor diğer yandan göz ucuyla karısına bakıyordu Baran çok ümitliydi bu sefer oldu demişti kesin oldu hissettiğini sanmıştı. Baran karısının ağlamalarına daha fazla dayanamadı ve arabayı kenara çekip indi arabadan. Gülşen ise kocasının ne yaptığını anlamamıştı şu an tek yaptığı ağlamak ve isyan etmekti. Kocası onun kapısını açmış ve indirmişti onu arabadan.
-Gülşen güzelim ne olur ağlama artık ben varım ben sana çoçukta olurum, kocada tamam mı ?
Gülşen kocasının bu söylediğine gülmüştü bu adam onun her şeyiydi onu kaybederse ne olurdu hali bilmiyordu Gülşen . Kocası anlından öpmüş ve göğsüne bastırmıştı ömürlük yarini.

Evdeki bekleyiş sürüyordu Merdan ağa karısıyla oturmuş dertleşiyordu. Kapı açılma sesi duyulunca Merdan ağa kendini dikleştirdi ve Zişan Hanıma Baranı yanına yollamasını söyledi. Zişan Hanım sadece başını salladı ve odadan çıktı. Koridorun sonunda Gülşen ve Baranı gördü ,Gülşen gene ağlamış Baranda onu kolunun altına almıştı. Zişan Hanım bu işi uzatmadı.
-Baran oğul baban seninle konuşmak istiyormuş salonda bekler.

Baran kolunu Gülşenin omzundan çekti ve Gülşenin anlından öptü.
-Güzelim sen çık odaya ben gelicem yanına sonra ha sakın ağlayayım falan deme.
Gülşen kocasına başını sallamıştı ve odalarına doğru yönelmişti. Baran derin bir nefes aldı ve salona girdi.
-Buyur baba beni istemişsin.
Merdan ağa oğlunun bu harap olmuş halini görünce anlamıştı zaten test sonucunun nasıl olduğunu ama önce oğluna sormalıydı.
-Otur Baran, doktor ne dedi onu merak ettim oğul.
Baran derin bir nefes verdi. Söylemek zorundaydı babasına daha gözlerine bile bakamazken babasının biliyordu eğer gerçeği söylerse bu evde büyük bir olay olacaktı.
Merdan ağa oğlunun sıkıntısını anladığından zorlamadı pek fazla ve direk konuya girdi.
-Oğul yarın Dilba bu konağa gelecek.
Baran sonunun böyle olucağını biliyordu çünkü o babasına söz vermişti abisi gittiğinde "ben buranın ağası olucam baba asla bırakmayacam seni bayraksız" demişti. Bu fazlaydı karısı Dilba gelirse ne yapardı asıl soru kendi ne yapardı.

-Baba etme eğleme ne olur bana kıyıyorsun bari Gülşene kıyma baba yapma onu buna.

Merdan ağa bu sözleri duyacağını biliyordu, kendide üzgündü ya bir kaç gündür ama o ağaydı gene ciddileşerek konuştu.

- Yapacak bir şey yok oğul karar verildi . Dilbayı istemiyorsun diye sakın onu hor görme oğul. Dilba da senin yarin olucak sakın onları ayırmayı birbirinden onlar senin işaret ve orta parmağın gibi ne zaman karasızlığa düştün o ki parmağına bak onları nasıl ayıramazsan onlarıda ayıramazsın. Seni bilirim Gülşen'e aşıksın ama Dilbayı da sev onu da koru. Şimdi çık yukarı oğul Gülşene her şeyi anlat üzmeden kırmadan ama ciddiyetini asla bozma .

Baran ruh gibi olmuştu yavaşça odadan çıktı. Kapıya dayadı sırtını ve ağlamaya başladı Baran ağlıyordu hemde deli gibi karısına nasıl söyleyecekti böyle bir şeyi, nasıl Dilbayı karısı diye koynuna alacaktı. Baran ayağa kalktı eliyle yüzünü sildi ve odasına doğru yöneldi.

Gülşen kocasını bekliyordu bu kadar uzun ne konuşmuştu Merdan ağayla Baran diye düşünürken odanın kapısı açıldı. Baran bitik bir halde Gülşen'e bakıyordu. Gülşen korkuyordu kocasının bu halinden. Baran yavaşça ağzını açtı , gözlerini yumdu .
-Gülşenim,yarim sana bir şey söyleyeceğim sakın sözümü kesme ve sakın ağlama. Yarın konağa gelin gelecek.
Kocası bunu söylemiş olamazdı değil mi hayal görüyordu Gülşen. Ayağa kalktı tutu kocasının kolundan salladı onu ayakta yaprak gibi bağırıyordu deli gibi yalan söylüyorsun sen yalan diye.

Baran daha fazla dayanamdı ve karısının bu haline çekti kollarından yasladı göğsüne onu o ipek gibi saçlarını okşadı Gülşen git gide rahatlamıştı ama içindeki acı gözyaşları gibi hafiflememişti her geçen saniye daha çok artıyordu, kabarıyordu yüreği.

Evet arkadaşlar herkese burdan merhaba bu benim ikinci kitabım. İlki ise "onun için". Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum her türlü yoruma açığım.❤️❤️

BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin