1.Bölüm

13 1 0
                                    

  Bu saate telefonumun çalması hiçte iyi bir durum olmadığını gösteriyor. "Alo..." Ben daha bir şey söyleyemeden "Acil hastaneye gelmen lazım çok fazla yaralı var " dendi ve telefonun kapandığına dair ses geldi. Kimdi bu şimdi ismini bile söylemeden kapattı. Ah kahretsin gözlerimi bile açamıyorum ki ben. Off yüzümü yıkayıp kendime gelmeliyim ama daha yeni hastane de nöbetim bitmişti sadece bir saat uyumak yetmezdi ki! Çok yaralı var dedi telefondaki kişi o zaman ya büyük bir kaza oldu ya da savaş çıktı. Hadi ama savaş bu kadar erken çıkamaz . Tüm müttefiklerimiz barıştan yana kesin saçma sapan bir şey için aradılar beni. Kafamı tam tekrar yastığa gömmüştüm ki odam bir anda kırmız ışıklı alarmlarla doldu. Acil durum ışıkları yanıp sönüyordu. Yatağımdan hızla fırlayıp siyah tişört ve pantolon giydim üstüme beyaz önlüğümu giyip odamin anahtarını dağınık olan masamdan bulup aldım. Dışarıya adımımı attığımda bütün şifacılar ve savaşçılar yurt kapısından çıkıp hastaneye yoneliyordu. Zaman kaybetmeden hızlı adımlarla hastaneye ulaşmaliyim. Yurt kapısından çıktığımda sanki kal gelmiş gibi durdum. Neler oluyordu burda. Ben uyurken ne yaşanmıştı. Her yerde kanlı kadın ve erkek vardı. Hastaneye sığmamış  yurt  bahçesine kadar ilk yardım çadırları açılmıştı. Kolumdan Adrian tutunca kendime geldim. "Ella bende seni arıyordum profesör bizi bekliyor hadi çabuk olalım" kendimde olsaydım bir tepki verebilirim ama bu manzara karşısında yürüyemedim bile. Adrian benim yürümediğimi görünce koluna girip sürükledi beni. Beni nereye götürdüğünü bilmiyordum ama bu yaralı olan insanlar bizim insanlarımız değildi ve müttefik toprakların insanları olduğunu tahmin ediyorum. Hastanenin arka tarafından girmiştik bu yolu bizim kulkanmamiz yasaktı bu yol profesörlere aitti nasıl  olurda buradan geçebilirdik. Ah kahretsin Adrian umarım ceza alıcağımız şeyler yaptırmazsın bize. Hastanenin her yerinde bir yaralı vardı koridorlara kadar sedyeler taşmıştı. Bir anda bir kapının önünde durduk . Burası ameliyathaneydi. Buraya gelme iznimizde yoktu . Adrianin elinden kurtarıp ona sen ne yaptığını sanıyorsun bakışı attım. "Ella biliyorum iznimiz yok ama profesör ameliyata girmeden yetişmeliyiz hadi zorluk çıkarma" bana arkasını dönüp ameliyathane şifresini girip kapıyı açtı. Bana son bir bakış atıp içeri girdi. Bir saniyelik düşünmenin sonucunda kapı kapanmadan arkasından koşturdum. Profesörun imza masasına varmadan önce Adriana yetiştim. Profesörun yanında son sınıflardan olduğunu bildiğim iki öğrenci vardı. Profesör önce onlara döndü." Siz ikiniz artık mezun olucaksiniz ve bugün bana bunu kanıtlayın. Ameliyata girecek doktorlarimizin sayısı çok az o yüzden kendi ekibinizi ayarlayın istediğiniz arkadaşınızı seçebilirsiniz. 5 ve 6 numaralı ameliyat odasını aranizda paylaşın. Tüm sorumluluk sizin ve gidip ameliyatlara başlayın hemen şimdi! " Öğrenciler önce şaşırdı sonra hemen işe koyulmak için kafalarını sallayıp koşar adım  uzaklaştılar. Profesör bize dönünce gözlerindeki yorgunluğu gördüm . Sanki zorla ayakta duruyor gibiydi. Önce bana sonra Adriana baktı. " Adrian triaj ekibini kur ve bahçedeki tüm hastaları ayır kırmızı olanları acile gönder sarı ve yeşillerin bakımı bahçe de sürdürün. Acil de en acil olanlar olucak böylelikle daha kolay bakım uygulanicak git ekibini kur hemen ! " Adrian kafasını tamam anlamında sallayıp hızlı  şekilde oradan ayrıldı. Profesör gözlerime bakıp "Ella ameliyata giricektim ama bugün gözlerim pek iyi değil seninle beraber servislere inicez ve hastaları kontrol edicez her hastayı tek tek kontrol etmeliyiz bana asistanlık yapicaksın. Buradaki insanlar bizim insanlarımız değil onların anatomileri çok farklı. Bir çok tür var aramızda. Yapılı ve savaşçı gibi duranların çoğu kurt insanlar , kollarında farklı renkte dövmeleri olanlar elementerist insanlar. Mavi su, kırmızı ateş, kahverengi toprak , beyaz havayı temsil ediyor. Şimdi masadaki dosyaları al ve yan taraftaki tabletimi alıp beni takip et." Profesörün söylediklerine şaşırmıştım en gözde öğrencilerinden biri olabilirdim ama ona asistanlık edicek kadar iyi değildim neden son sınıf öğrencilerinden biri yerine bu görevi bana vermişti ki. Ayrıca her hasta derken ciddimiydi bu adam.hastanede toplam 590 yatak vardı ve şuan bütün yataklar dolmuştu ayrıca bahçede de görebildiğim ve tahminimce 200 kişi vardı. ah hadi ama bu kadar hastaya tek başımıza ilgilenemeyiz öyle değil mi. profesör yürümeye başlamıştı bile . Masadan her şeyi alıp önce en alt kattaki acile indik. Adrian biz gelene kadar acili düzene sokmuştu. Bu çocuk ileride çok iyi yönetici olucaktı. Bu kadar kısa bir sürede bunca insana sözünü dinletmesi hayret vericiydi doğrusu. Profesör adrianin yanına gitti arkasından ben gittim . Adrian acildeki bütün hastaların raporunu profesöre aktardı. Profesör onaylayıp sekreterin deskine yöneldi. " Kurt insanların ve elementeristlerin yöneticilerini ikinci kat servisine gelmelerini söyleyen bir anons yapın " sekreterden cevap gelmeden arkasını dönüp ikinci kata çıkan merdivenlere yöneldi. İkinci kata bir kaç merdiven kala profesör elini kalbine götürdü. Telaşla yanına gidip " profesör iyi misiniz ?" Dememle adamın kalp atışlarındaki sorunu hissetmem bir oldu. Gözlerim kocaman açılmıştı profesör de kalp yetmezliği vardı ve şuan kalp krizi geçiriyordu. Bir an hiç düşünmeden profesörun gömleğini açıp elimi kalbinin üzerine koyup tüm konsantremi toplayıp kalbine şifa büyüsü yolladım. Bu bana bir kaç dakika kazandıracaktı. Bir anda profesöru bırakıp ikinci kata çıktım etrafta boş sedye aradım bir tane buldum ama tek başıma taşiyamazdim sağ tarafta ki merdivenlerden iki tane izbandut gibi herifleri görünce hemen yanlarına gidip sedyeyi ellerine tutuşturdum. İlk başta ne olduğunu anlamadılar sonra kafaları karışmış bir şekilde birbirlerine baktılar. "Hadi yardım edin tek başıma kaldiramam" deyip onlara yalvaran bakışlarımı attım. Sağ tarafta ki oğlan garip bir aksanla tamam deyince arkamı dönüp koştum. arkamdan beni takip ettiklerini sedyenin sesinin gelmesiyle anlayabiliyordum. Merdivenlerin olduğu tarafa dönünce profesörün çoktan bilincini kapandığını görünce Şok oldum. Geç mi kalmıştım kahretsin!!! kahretsin!!!  Koşup nabzını hissetmeye çalıştım ama yoktu ne bir nabız ne de bir solunuma dair belirti yoktu. Arkamdan gelen adamlar hemen sedyeye koydu profesörü merdivenlerden düzlük servis alanına çıkınca sedyenin üstüne çıkıp kalp masajı yapmaya başladım. Bir anda profesöru gören hemşireler le göz göze geldim. Biriniz adrenalin ayarlasin hemen diye emrettim. Bir yandan kalp masajı yaparken diğer yandan şifa büyüsü ile destek sağlıyordum. Bu beni çok zorluyordu sanki mezardaki birini diriltiyormusum gibi geliyordu. Monitöre bağlayan hemşireler damar yolu acıp adrenalin verdi. Bir dakika kadar daha kalp masajı yapınca monitörde kalp atışı gözlemlemeye başlayınca durdum . Sedyeden inip gerekli tahlil ve tetkikleri hemşire hanımlara söyleyip profesörün oksijen değerini ayarladım. Demin bana yardım eden adamlar etrafa boş boş bakıyordu. Etrafta en yetkili benim olduğumun kararını vermişler gibi benim yanıma gelip. " Merhaba biz kurt insanlar topluluğunun sorumlulariyiz bizi profesör çağırmış . Kim olduğunu ve nerede olduğunu biliyor musunuz?" Garip bir aksanla konuşmasi demek bu yüzdendi kurt insanlarin aksanı hep farklı derlerdi . Gerçekten farklı ve kaba bir tonlama ile konuşuyorlardı. Ah şuan bunu niye düşünüyorum ki . Onlara üzgün bir bakış atıp ' şey sizi çağıran profesör şuan burada yatıyor ve gördüğünüz gibi şuan sizinle konuşacak durumda değil ' deyip işime geri döndüm. Demin konuşan adam " o zaman presedure göre profesör şuan sorumlu değilse asistan sorumlu olur bize onun asistanının kim olduğunu söyler misin? Ciddi meseleler var görüşmemiz gerekiyor" adam sözünü bitirince boğazımda yumru oluşmuştu gözlerim kocaman açılmıştı. Kahretsin asistanı bendim ama ben mezun bile olmamistim nasıl yardımcı olabilirdim ki ! Gidip diğer profesörlerle görüşmeleri daha uygundu. Ah kimi kandırıyorum dedikleri doğruydu bütün bu hastaneden sorumlu olan kişi profesör kantt ' ı ama şuan o yatakta yatıyorken bütün sorumluluk bana kalmıştı. Bunla nasıl başa çıkıcaktım ben...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞİFACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin