Özür dilemeden geçti gitti çocuğa bak. Tuvalete gidip geldikten sonra siparişlerimiz gelmişti. Ben direk yemeklere yumulacaktım ki Zeynep beni dürtmeye başladı. 'Ne var ya açım ben açç.' Zeynep kendini tutamamış gülmüştü. 'Ne konuştunuz o çocukla.' Ben de önemli bir şey sandım. Yemekten daha önemli ne olabilir ki sonuçta.
'Hangi çocuk Zeynep' Yemek demişken formumu korumalıyım. Şaka lan şaka kiloymuş oymuş buymuş hiç umrumda değil. Hayvan gibi yer hayvan gibi uyurum. 'Şu yakışıklı olan.' Buraya geldiğimizden beri etrafıma bakmıyorum bile. Ne konuşması. 'Ya Mina şu çarptığın çocuk.'
O camışdan bahsediyomuş. Yakışıklı olan dedi ya. Aslında kabul yakışıklıydı ama camışdı bir kere. 'Ben ona değil o bana çarptı ayrıca özür bile dilemeden gitti.' Zeynep'in sorgusundan kurtulmuş yemeğe yumulmuştum.
Yemekten sonra sahile gidip gitarla akdeniz akşamlarını çalmadık tabi ki. Hocalara sahile gideceğimizi söyleyip bara gideceğiz. Odaya çıkıp siyah bir elbise giydim. Sırtında dekolte olduğu için saçlarımı yana attım. Hafif bir makyaj yaptım. Kutsanmış arkadaşlarımı bekledikten sonra bara gittik.
Sevgili abiciğim Ozan ve onun yandaşı Alp sayesinde sadece bira içiyorduk. Ozan ile Derin dans ederken Kerem de kızlarla takılıyordu. Yine etrafındakileri gülümsetiyordu. Benim ona baktığım farkedip bana gülümsedi. Alp telefonla konuşmak için dışarı çıktı ki Zeynep ile benim aklıma gelen dahice fikirle kendimizi alkışladık.
10 tekila istedikten sonra şat(Benim deyimimle o şat:D) atmaya başladık. Hemen etkisini göstermesede kötü olacağımı biliyordum. Alp gelmeden masaya geçip oturduk. Biradan yudum alırken Alp geldi. 'Aferin kızlar için sütünüzü.' Ah Alp bir bilsen 5 tekila içip geldik. Sinsice gülümseyip ayağa kalktım. 'Alp vodkadan bir şey olmaz bari onu içiyiiim.'
Uzun uğraşlar sonunda barmenin olduğu bölüme gidip tabureye oturdum. Alp masadan beni izliyordu. Ona baktığım da kaş göz ile eteğimi işaret ediyordu. Düzelttim hemen.
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Sahil de yere oturmuş bizim ayılmamız için uğraşıyorlardı. Zeynep de ben de Derin de gitmiştik. Hepimiz gizlice azıcık ondan azıcık bundan derken kafamız iyi olmuştu. Tabi koruyucu meleklerimiz var bir kere. Alp'in omzumda ki kafamı kaldırıp ona baktım. 'Odaya ne zaman gidicez hem b-ben iyiyim.' Cevap vermedi ciddiye bile almıyor.
Ozan: 'Sabah olsun ben hepinize yapacağımı bilirim.'
Kerem:'Kısıtlamasaydınız olum kızları o zaman daha çok içecekleri tutuyor.'
Ozan:'Sıçarım kısıtlamasına böyle olmalarından korktuğumuz için içirmiyorduk işte.'
Alp:' Gizlice tekila içmiş bunlar barmen de olmasa sadece birayla böyle oldular diye düşünüp dalga geçerdim.'
Derin: 'O-oz-ozan b-ben k-kus-' Lafını bitiremeden kustu bile. Bunu gören ben dayanır mıyım? Hayır tabi ki. Ben de kusmaya başladım.
Alp:'Kalkın da odaya götürelim şunları.'
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
Kafamdaki matkapı biri susturabilir mi? Gözümü hafifçe açınca şok üstüne şok yaşadım. Birincisi neden Alp'e sarılarak uyuyorum. İkincisi üstümü kim değiştirdi. Alp'in kollarından sıyrılıp etrafa baktım. Zeynep ile Kerem ayrı ayrı yatıyor. Derin ile Ozan etrafta yok. Yüzümü yıkadıktan sonra Kerem'in uyandığını gördüm.
'Günaydın piremses.' Bu çocuk gün geçtikçe daha mı krolaşıyor ne. 'Kerem gece benim üstümü kim değiştirdi bir de neden Alple uyuduk.' Kerem kahkaha atmaya başlayınca gidip elimle ağzını kapattım. 'Gerçekten hatırlamıyor musun Mina?' Salak mısın Kereaağm 'Hatırlasam sorar mıyım zeki şey seni.' Kerem biraz daha güldükten sonra sinirlendiğimi anlayınca anlatmaya başladı.
'Bak şimdi sizi odaya çıkarttık sonra sen mızmızlanmaya başladın ben Alp ile uyumak istiyorum diye. Derin biraz kendine gelmişti,Zeynep zaten sızdı hemen sen mızmızlanınca Derin önce banyoda üstünü değiştirdi sonra seni yatıracaktı Alp gelmezse uyumam diyince Alp de mecburen seninle yattı.'
Duyduklarımın şokunu atlatmaya çalışırken Alp uyanmış etafına bakıyordum. Gerçekten utanıyordum. Ben nasıl olurda öyle şeyler söylerim. Kalkıp tuvalette gittim ve kapıyı kilitledim. Ne kadar orada durdum bilmiyorum ama kapıda söylenen bir Alp vardı.
'Kızım çıksana altıma işiycem şimdi kaç saattir napıyosun' Kapıyı açıp Alp'in yüzüne bakmadan kenardan geçtim. Kendine tuvalete zor attı. Kıyafetlerimi alıp bu sefer de ben Alp'in tuvaletten çıkmasını bekledim. Üstümü giyinip hemen kendimi dışarı atmak istiyordum. Alp çıkınca bakmamaya çalışarak tuvalete yöneldim.
'Mina iyi misin?' Sence dünden sonra nasıl iyi olabilirim? 'Evet iyiyim.' Tuvalete girip üstümü değiştirdim. Saçıma şekil verdikten sonra dışarı çıktım. Sahil de biraz dolaşmak istemiştim sadece ama üstüme düşen bir top dondurmayla deliye döndüm.
Yine mi o çocuk? Bilerek mi yapıyor? 'Dikkatli olmayı denesene sen ya' Biraz daha kaba konuşsana Mina çıkar içindeki çirkefi. 'Kusura bakma sen de bilerek mi çıkıyorsun karşıma.' Kafamı kaldırıp çocuğa baktığım da içimde hiç bilmediğim duygularım ayaklanmıştı.
'E-Emir sen misin?'
