Su' dan
Çocuğun verdiği formaları aldık ve kabinlere girdik. Etekler biraz kısaydı Eylülle aynı anda tatbikide çıkmamıştık o çok çok sonra çıkmıştı. Çocuğa ne kadar olduklarını sorduk ve 86 lira olduğunu söyleyince bir şey demedik ve tamam biz bi aramızda konuşabilir miyiz dedik kibarca o da anlayışla karşıladı. Biz aramızda konuşurken içeriye tam dört tane yakışıklı çocuk girdi. Eylül bana göz kırptı ve ortadaki benim dedi. Ben de ona uzaylıymış gibi baktım.
Ateş' ten
İçeri girdik ve içerde iki tane kız vardı. Allah var fizikleri iyiydi fakat banane pek de umrumda değil. İçerde kahverengi saçlı kız siyah saçlı olan kıza Emre'yi işaret ederek diğer kıza bir şey dedi ve güldü fakat benim şu anda ilgimi çeken diğer kızın pek ilgilenmeyişi oldu. Bizim oldunuz tarafa bir kere bakmış fakat bir daha bakmamıştı. Emre her zamanki unutsamazlığıyla kıza baktı ve haince gülüp göz kırptı. Gerzek çocuk her zaman aynı boku yiyordu da neyse. Kız güldü Emre yanına adım atıcakken kulağına eğilip
"Sevda duyarsa seni öldürür ve daha önemli olan bir sürü işlerimiz var şuradan formaları alıp bir an önce çıkalım."
Dedim. O da kafasını sallayıp satıcıya doğru yürümeye koyuldu. Kızlar kıyafetlerini değiştirmişlerdi bu arada formaları bizim okulun formasının aynısıydı. Siyah saçlı olan kız çok tatlıydı ela gözleri parıl parıldı tıpkı bir çocuk gibiydi,masumdu. İkisi de hoş giyinmişlerdi ama azıcık açık giymişlerdi,gerçi bizim kızların yanında kapalı bile kalıyorlardı. Ben normal yürürken asla yönünü değiştiren bir insan değildim gerçi pek ihtiyacım da olmuyordu. Tatlı dediğim kız as önce bana omuz vurmuştu ya da çalışmıştı kolunu tuttum ve yavaş gel güzelim. Diye yavaşça tatlı bir dille uyardım. Kız da sen kimsin be sana mı sorucam yavaş yürüyüp yürümeyeceğimi ayrıca da ben senin nerden güzelin oluyorum diye kızgın kızgın konuştu. Ben de bak canını yakmak istemiyorum bir daha olmasın şimdi gidebilirsin dedim sakince. O da sanane be ruh hastası sanki babasının yeri. Diye söylendi de söylendi fakat susmadı. Ben insanları sakinliğim ile deli edebiliyordum ve bu kız çıldırmaya başlamıştı.
Su' dan
O gözüme kestirdiğim ağır çocuğa bakmak istiyordum fakat bakmamak için sürekli önüme bakmaya başladım ve sonunda dükkandan çıkarken çarparım fakat o da ben geçerken bir milim bile yerinden kıpırdamamıştı. Deli olmuştum bir de sakin sakin neler yapmam gerektiğini söylüyordu. O kimdi de bana katılabiliyordu. Bir dakika bir dakika bana güzelim deme hakkını ona kim veriyordu. Deli oldum ya neyse kolumu çekip mağazadan çıktık.
