Gelen pizzacıyla hayallerim suya düştü resmen. Kenarda duran montumun cebinden para çıkardım ve adama verdim. Pizzaları alıp mutfağa koydum. Ben boşuna mı o kadar koştum kapıya kadar. Düşüncelerimle boğuşurken kapı tekrardan çaldı. Ve busefer açmaya koşamazdım. Yoongiye bir bakış attım ve kapıyı açmak için ayaklandı.
Karşımda Tae ve diğer tarafta da Yoongiyle Jimin oturuyordu. Sanırım saatlerce birbirimize boş boş baktık. En son ortaya bi fikir attım. "Korku evine gitmeye ne dersiniz?? Tabi korkarsanız o ayrı yani anlarım"diyip sırıttım.
"Ne korkucaz basit bi evden cidden çocukmuyuz artık." Taenin muazzam sesiyle ona döndüm ve alaycı bi şekilde gülümsedim.
"Evet başlıyabiliriz." Yoongiyi onaylayıp içeri girmeye başladık. Bayağı karanlıktı. Saçmalama tabiki korkmuyorum. İlk odada sayılar bulup bir kasayı açtık. Oda oda gezerken korkudan bayılıcaktım. Ne yani ben kabul etmezler diye teklif etmiştim.
En sona az kalmıştı son bir koridordan geçicektik. Aniden önüme çıkan o yaratık tarzı şeyle yanımdaki kişiye sıkıca sarıldım. Ah bu nasıl bir vücut kokusu.. Tanrım cidden çok güzel. Aklıma gelen şeyle ellerimi bollaştırdım. Tae değildir umarım umarım umarım umarım.
Evde oturup benim korkumla dalga geçiyolardı. Hah ne yani aniden önüme çıktılar. "Kook azcık daha sıksaydın heralde oracıkta patlıycaktım.. Madem korkucaktın neden bu fikri ortaya attın ki" diye kahkaha atıyodu Tae. "Aniden önüme çıktılar, refleks diyorum size." diyip somurttum. Neyse en azından bi kere sarılmış oldum. Güzel bi histi..
Akşam olduğunda Yoongi elinde mısırlarla içeri girdi birini Jiminle kendine alıp diğerini bize uzattı. İkili koltuğa geçip oturduk. Ah ona yakın oturmak çok güzel. Kokusu buraya kadar geliyo çok tatlı bi kokuydu bu. Ne kokusu olduğunu tam çözememiştim.
Kalp atışlarımı umarım duymuyodur. Dikkatimi filme vermeye çalışıp mısırları ağzıma tıkıştırdım. Birden omzumda hissettiğim ağırlıkla hafifçe yana doğru döndüm. Şuan Tae omzuma kafasını koymuş yatıyordu. Evet Tae bana dokunuyordu. Resmen dibimdeydi. Nefes alışımla havalanıp inen omzum beni bile rahatsız etmişti. O an birden nefesimi tuttum. Sanırım heycandandı bu. Tae birden kalkıp bana döndü. Aramızda çok çok az bi mesafe vardı. Kalp atışlarım tüm odada yankılanıyodu resmen. Birden gülümsedi. Ah o nası bi gülümseme al kalbimi senin olsun.. "Nefes alabilirsin yaşaman için nefes almak önemlidir." diyip uzaklaştı. Yine rezil olmuştum. Cidden artık her dakika rezil olmaktan bıktım. Çok utanç verici bişey bu.
TAEDEN~~
Bu çocuk cidden çok tatlı davranıyordu. Ah herneyse o bir erkek ben bir erkeğim saçmalama Tae kes sesini.
Boynum çok ağrımıştı. Heralde omzuna koysam yanlış anlamaz. Aman ne anlıycak sanki.. Dedim ve omzuma doğru yaslandım. Nefes alış verişini hissedebiliyordum. Ve bi süre sonra kesildi. Ah ciddenmi utandımı şimdi bu. Komiğime gitmişti aslında, ne biliyim birini etkilemek. Kız olsa tamam ama erkek olunca insan bir garip hissediyordu. Daha önce olmamıştı sonuçta böyle bişey.
Kafamı yavaşca kaldırdım ve suratına baktım. Çok yakındık ve o dudakları beni fazlasıyla zorluyordu. Gözlerine odaklandım ve gülümsedim. " Nefes alabilirsin yaşaman için nefes almak önemlidir. " diyip uzaklaştım. Hadi ama çok tatlıydı. Böyle giderse sanırım ondan cidden hoşlandığıma inanıcaktım.
---------------------------------------------------------
Daha sıradan bi son oldu bu sefer kxsmxö
Bide uzun oldu azcık..
İyi okumalar..
Oy verirseniz sevinirim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taekook•ΓHE MФSΓ•
Fanfiction-Mesaj gönderimini iptal etsende bildirimde kalan kısmı okuyabiliyorum. Şuan mesaj atmasına mı sevinsem yoksa rezilliğime mi üzülsem karar verememiştim.
