-Mesaj gönderimini iptal etsende bildirimde kalan kısmı okuyabiliyorum.
Şuan mesaj atmasına mı sevinsem yoksa rezilliğime mi üzülsem karar verememiştim.
Saat 12.30 civarıydı karşımda oturmuş uyuyordu. Ve ben kendime engel olamıycağımı bir kere daha farkettim. O cidden çok farklıydı. Ah tanrım ben cidden ondan hoşlanıyorum. Hemde fazlasıyla.
Yarım saat civarı daha oturmuştuk. Kalkarken Kooku dürttüm ama tepki vermedi. Zorla kaldırdım derken geri uyudu. Ah cidden hadi artık. En sonunda dayanamayıp kucağıma aldım ve eve kadar taşıdım.
Odasına götürüp yatırdım. Tanrım çok masum bi şekilde uyuyodu. Bi süre onu izledim. En son yanına uzandım. Ve hala izliyordum o kadar masumdu ki kendime engel olamıyordum. Sonunda fazlasıyla uykum gelmişti. Ve yer değiştiricek kadar enerjim yoktu, ne tepki vericeğini umursamadan yatmaya devam ettim ve uykuya yenik düştüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kooktan devam~~
Gözlerimi zorla açtığımda güneş ışığına lanet ederek geri kapadım. Boynum çok ağrımıştı. Gözlerimi geri açtım ve oturur pozisyona geçtim. Ah bi dakika bu Tae ve ben onun bacağında yatıyorum. Tanrım şimdi sabah sabah bide bunun kavgasını edicektik. Artık Taenin ters hareketleri sayesinde sevinemez olmuştum.
Kahvaltı masasında herkes sessizce oturuyordu. Sessizliği bozdum ve konuşmaya başladım. "Sen bağırmalarına başlamadan söyliyim Tae, bilerek orda uyumadım. Bu sabah hiç bağırışma çekemem." baya iyi söylemiştim bence. İçten içe gururlandım şimdi. Taenin konuşmasıyla ona döndüm. Bi yandanda ağzıma patates kızartmalarını tıkıyordum. "Biliyorum ve ben zaten farkında olarak 'bilerek' orda yattım." dediği şeyle ağzımdaki patatesler sağolsun öksürmeye başladım. Taeyse ordan gülüyordu. Ben burda ölüyorum o orda gülüyo. Hah.
Tüm gün bunun mutluluğunu yaşıyabilrdim cidden.. Ah neden öyle söylediki.? Benden hoşlanmış olabilir mi.? Saçmalama Kook o kızlardan hoşlanıyor. Ve öyle olsa utanırdı söylerken. Herneyse unut bunları.
Markete gitmiş ve alabildiğimiz kadar abur cubur almıştık. Erkek gecesi yapmayı planlıyoduk. Hani şu kızların yaptığından ama tek fark FIFA/PES oynıycak olmamızdı.
Ev çok sıcaktı duşa almak iyi gelebilirdi. Aşşağıdakiler maça devam ederken 10 dakikada girip çıkardım. Hızlıca üstümdekileri çıkardım ve suyun altına girdim.
Belimdeki havluyu bi kenara atıp Dolaptan bi boxer aldım. Erkek erkeğeydik, bunla gezinsem sorun olmazdı heralde. Yoongiden zaten utanmazdım. Jimin desen bakıcağını dahi düşünmüyorum ama sanırım azcık Taeden utanabilirdim. Aşşağıdan çağırmalarıyla yanlarına gittim. Yoongi alışıkcasına kafasını çevirdi. Jiminde Yoongiye baktı ve önemli olmadığını anlayıp döndü önüne. Çekici vucüduma dayanamıycaklarını bildiklerini için böyleler zaten.. Yerime oturmak için arkamı döndüğümde kızarmış bir Tae beklemiyordum açıkcaksı. Ama cidden kıpkırmızı olmuştu. Onu utandırmak ne kadarda hoşmuş böyle diye geçirdim içimden.
Yarım saattir mutfakta dolapla bakışıyodum. Ah hadi ama abur cubur alırsınız ama içicek almadan ne keyfi çıkardı bunun. Yoongiye seslendim. "İnsan içicek birşeyler alırdı Yoongi hadi ama ciddimisiniz." diye dolap kapağını nazikçe(!) kapattım. "Almadığımızı kim söyledi.?" gelen sesle arkama döndüm. Jimin elinde bira şişeleriyle kapıda dikiliyodu. İçmeyeli baya olmuştu aslında güzel olabilirdi.
İçtim içtim içtim ve bidaha içtim. Ama hala şarhoş değildim. Etrafa baktım ve iyki olmamışım diye geçirdim içimden. Ah cidden tek ayık kişi ben olursam ne keyfi çıkar bunun. Yoonginin koluna girdim ve odasına çıkardım. Ve tabiki Jiminide onun yanına götürdüm. Bişey yapıcak halleri yoktur heralde. Yani halsizdirler evet evet sanmam.
Ne kadar oldu bilmiyorum ama bayağıdır bi karşımda oturan Taenin eski sevgililerini dinliyodum ve artık bunalmıştım. Ayağa kalkmaya yeltendiğimde duyduğum şeyle resmen donakaldım.
" Ama bu seferki kişi diğerlerinden çok farklı hissettiriyor.. Ah koookiee~ sanırım senden hoşlanmaya başlıyorumm."
