Ex/h.s.

3.3

Harry dudaklarını dudaklarımın üzerinde oynatarak benden cevap beklerken göğsünden ittirdim. Gözlerim şok içinde açılmış bir şekilde Harry'e bakıyordum. O ise yarım ağız sırıtarak kafasını yana eğmiş bana bakıyordu.

"Ne yapıyorsun?" Derken kendimi tutamayarak sesimi yükselttim.

"Seni öptüm."

Çığlık atarak kapıyı sertçe kapadım. Harry ben fark etmeden kendini tekli koltuğa atmıştı bile.

"Kalk,"dedim emir vererek. Beni dinlemeyi reddederek eline kumandayı aldı.

Elindeki kumandayı çekiştirerek aldım. Kafasını bana çevirerek gülümsedi. Böyle yapmasını sevmiyordum. Ondan nefret etmeme engel oluyordu. Eskiden olduğu gibi ona tekrardan aşık olmamı sağlıyordu.

"Gülme böyle," dedim kumandayı koltuğa fırlatarak.

"Neden rahatsız mı oldun güzelim?"

Tırnaklarımı avcumun içine batırarak sakin kalmaya çalıştım. Daha sonra Harry'nin gitmeyeceğini anladığım için ben de koltuğa oturdum.

Elimi yumruk yaparak çenemin altına koydum ve Harry'i izlemeye başladım.

"Neden geldin?" Dedim.

"Seni özledim."

"Neden geldin?"diyerek sorumu tekrarladım.

"Dedim ya Katy seni özledim. "

"Harry beni özlemen için bir sebep yok."  Dedim azarlarcasına.

"Sevdiğim birini özlemek için yüzden fazla neden var bebeğim."

"Harry-"derken sözümü böldü.

"Adımı telaffuz ederken dudaklarının aldığı hali , konuşurken kaşlarını çatmanı, saçlarını savuruşunu, sinirlenince gözlerini devirmeni özledim. Daha anlatmamı ister misin?" Dedi.

Gözlerimi devirerek televizyona döndüm. Harry tekli koltuktan kalkarak yanıma oturdu.

"Evinde bira var mı?"

"Harry ben alkol tüketmiyorum." Dedim ona dönerek.

Ama döndüğüm ana kadar bana baktığını fark edememiştim. Yeşil irisleri adeta bir mücevher edasıyla parlarken ve gözlerimin tam içinden ruhumu görmek istermişcesine bakarken ona sinirlenemiyordum.

Boğazımı temizleyerek kafamı çevirdim. Yan gözle ona bakmak ya da bakmamak arasında kararsız bir şekilde düşünürken Harry ellerini çırparak cebinden telefonunu çıkardı.

"Karnım acıktı ne yesek?" Dedi aynı zamanda işaret parmağını yanağının üzerine koyarak düşünüyormuş gibi yaptı.

"Ben aç değilim ve sen de gidip kendi evinde yiyebilirsin." Dişlerimi sıkarak mırıldandım.

"Tek başıma yemek yemeyi sevmediğimi biliyorsun."

"Harry sana Cici ile ayrılmak iyi gelmemiş ona ara ve buradan git."

"Bugün Cici veya Brandon ile ilgili herhangi bir şey duymak istemiyorum." Dedi sakin kalmaya çalışarak.

"Şimdi ben film seçeceğim sen Pizzacı söyleyeceksin." Diyerek telefonunu bana uzattı.

Pes ederek telefonu elinden aldım.

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Pizza çoktan gelmiş ve Harry'nin açtığı sıkıcı filme katlanmak zorundaydım.

Aşk filmlerini sevmediğimi bildiği için korkunç bir film açarak beni germeyi başarmıştı.

"Şu filmi izlemek yerine Harry Potter izleyebilirdik." Dedim aynı zamanda koltuğa daha çok yayılarak.

Harry halinden memnun bir şekilde otururken elindeki pizza diliminden bir ısırık aldı ve yavaşça çiğnemeye başladı. Onun bu yavaşlığı beni sinirlendirmeye yetiyordu.

"Filmini izlediğine ve pizzanı yediğine göre artık evine gidebilirsin Harold." Dedim kollarımı göğüsümde birleştirerek.

"Brandon iki gün boyunca olmayacak ve benim seni korumak için burada kalmam uygun olurdu." Diyerek bana karşı geldi.

"Ben kendime bakabilecek yaştayım Harry teşekkürler."

"Gitmeyeceğim Katy konu kapandı."

Bu hikâyedeki okuyucularım hayaletler gibi ne bir yorum yapıyorsunuz ne düşüncelerinizi belirtiyorsunuz o yüzden hikaye nasıl gidiyor güzel mi kötü mü anlamıyorum YORUM YAPIN ARTIK