*-*İKİZ YABANCI*-*

İKİZ YABANCI*-*TANITIM

...

"Arabadaydı." Dedi adam yorgun bir sesle. Beş saattir gördüğü işkence yaramaya başlamıştı. "Çantayı bagaja koyduğunu görmüştüm."

"Hangi araba lanet olası! Koca şehirde milyonlarca araba var!" adamın bacağına nişan alıp ateşledi silahı. "Sinirleniyorum ama!"

Adamın acı dolu çığlığı depoyu inletiyordu. "Kızın arabasında!" dedi feryat ederek. "Serdar Bayraktar'ın kızı!"

"Serdar Bayraktar mı?" Kaşları çatıldı. "Bayraktar Holding'in sahibi Serdar Bayraktar mı?" Adamın yaralı bacağına baskı yaptı. "O mu?" Eğer oysa Ankara'ya doğru uzun bir yol görünüyordu.

"E-evet!" kelimeleri çığlığında boğuluyordu. "Mısra Bayraktar!"

"Karı gibi bağırmayı kes be!" silahla kafasını dürttü tekrar. "Sorduğumda söyleseydin bu kadar canın yanmayacaktı." Silahını kemerinde takılı kılıfına yerleştirdi. Terli ellerini kot pantolonuna sildi. Aldığı bilgilerin keyfiyle kıkırdamadan edemedi. "Yağız amcadan azarı işiteceğim yine. Ama olsun. Ben alacağımı aldım."

...

*-*-*-*-*-*

...

"Mısra Hanım. Bize yardımcı olmalısınız. Hayatta olan tek tanık sizsiniz. Saldırganları tesbit etmelisiniz." Daha gözlerini açmasından yarım saat bile geçmeden bu iki polis memuru gelmişti yanına. Yangının nasıl çıktığını, ailesinin nasıl öldüğünü soruyorlardı ona! Anlatsa ne değişecekti?! Ailesi geri gelecek miydi?! "Mısra Hanım-" elinde not defteri tutan memura keskin bir bakış attı. Genç memur bu bakışın etkisiyle susmak zorunda kaldı. Bu sefer sözü diğer memur devraldı. "Yangına sebep olan şeyi biliyor musunuz?"

Tek bir cümle. "Yangını ben çıkardım." Dedi kısık bir sesle. 

...