Dean büyük bir tatile çıkmıştı.Kendine hedef koyup gitmek istediği ülkelere gidecek ve tatil yapacaktı.Yani bir tatil turu diyebiliriz. Bu turda Kanada,Kolombiya,Almanya,Slovakya,Polonya,Fransa ve Güney Kore'ye gitmişti.Şu anda Uruguay'daydı.Bu turda gitmek istediği son şehirdi.Bundan sonra tekrardan İngiltereye dönecekti.Dean'in kuzeni Uruguay'da yaşıyordu.Adı Jay.Dean kuzeni ile Uruguay'ı geziyordu.Dean kendine bir motor alıp gezmeye başladı.Uruguay gerçekten muazzam bir ülkeydi.Dean 30 dakika sonra yolunu kaybettiğini anladı.Telefonunu açtı ama çekmiyordu.Geldiği yoldan geri gitti.Yolu hatırladığından bu şekilde tekrar meydana dönebilirdi.Dean kanyon gibi fakat kanyon olmayan yolun yanında uçurum olan bir yerden gidiyordu.Dean ilerlerken önüne bir araba çıktı ve Dean arabaya çok hızlı bir şekilde çarptı ve anın hızıyla Dean uçuruma fırladı.Arabanın sahibi yaralanmıştı.Suçlunun kendisi olduğundan arabadan çıkıp geri kaçmaya başladı.Dean uçurumdan düşerken geniş bir oda büyüklüğünde bir kayalık alanın üstüne düşmüştü.Hala yaşıyordu ama baygındı.Dean yavaş yavaş uyanmaya başladı. Uyandığında ellerinin ve kollarının hep kan olduğunu bacaklarının kesildiğini fark etti.Ayrıca kaşı patlamış burnu kanamıştı. Üstü başı kan içindeydi.Kaburga kemikleri kırılmıstı.Zar zor ayağa kalktı yukarı baktı.Olanları hatırladı.Yardım isteyemezdi.Karşışında mağara vardı. Gizemli bir mağaraya giren Dean el feneri ile mağaranın derinliklerine doğru gitti.Gizemli bir ses ve gizemli bir kapı vardı.Dean cesurca içeri girdi ve karşılaştığı şey dehşet vericiydi.Bu bir tapınak.Tapınağın ortasında büyük görkemli bir koltuk vardı.Bu koltukta bedeni çürümüş ve iskelet parçalarıyla kalmış bir ceset vardı.İskeletin üstünde kapşonlu uzun bir ceket vardı.Cesedin boynunda bir tılsım vardı.Dean bu tılsımı açtı ve içinde bir akik taşı buldu.Taşın üstünde şu yazıyla karşılaştı: Çıkmaz geceler her an gelebilir.Ay büyücüsü Madora. Dean bu tılsımı boynuna taktı.Ardından kendini bir garip hissetti.Ardından vücuduna baktı ve yavaş yavaş bütün kanların yok olduğunu gördü.Dean'in bütün yaraları iyileşiyordu.Kendini eskisi gibi dinamik hissediyorsu.Artık canı yanmıyordu.Dean kafasından
°herhalde bu tılsım bir çeşit büyü yaptı sanırım°
Diye geçirdi.Ardından : " Pekala Dean şu aptal yaralara çağre buldun ama şimdi yukarı çıkmam lazım." dedi ve ardından yavaş yavaş havalandı.Dean havada resmen çırpınıyordu.Dean uçarak yukarı çıkmıştı. Heyecanla : " Bu bu bir büyü.Tılsımdan olmalı.Peki ben bunları nasıl kullanıcam? " dedi. Sonra tılsımın ne isterse yaptığını hatırlayarak : " Pekala büyü yapmayı öğrenmek için Madoranın kitaplarını istiyorum " dedi ve ardından havadan 5 tane kitap geldi.Dean eliyle motoruna dokunup motorun ilk halini düşündü ve ardından motor eski haline geldi.Motorun arkasına kitapları koyduktan sonra motoru sürüp meydana geldi.Kuzeni Jay'in evine gidip misafir odasına girip odayı kitledi.Ardından kitapları aldı.Baktığında hiç bir şey anlamadı.Bu çok farklı bir dildi.Fakat sonra bu dili daha önce görmemesine rağmen okumaya başladı.Çeşitli büyüler vardı kimi çok kolay kimj çok zor.Yaklaşık 3 günde boyut büyüsünü öğrendi ve kuzenine : " Jay ben İngiltere'ye dönüyorum kendine iyi bak " dedi.Jay : " Fakat sen buraları pek bilmezsin ki " Dean kararlılıkla : " Merak etme ben buraları öğrendim" dedi ve evden çıktı.Tekrar motor kazası yapdıktan sonra önüne düştügü mağaraya geldi ve boyut büyüsüne başladı.Önce ellerini birleştirdi sonra orta parmaklarını silah şeklinde tuttu ve elini o şekilde döndürmeye başladı.
Bir süre sonra yeşil bir boyut açıldı.Dean bu büyüyü yaparken İngiltere'yi düşünmüştü.Boyuttan geçti ve kendini İngiltere'de ki evinin kapısının önünde buldu.Evine girdi ve rahatça oturup tv izledi.Dean hergün kitaplardan yeni büyüler öğreniyordu. Kitapları tılsımın verdiği tüm dilleri anlama ve konuşma gücüyle okuyordu.Artık Dean tam anlamıyla bir büyücüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madora'nın Tapınağı
FantasyGizemli bir mağaraya giren Dean el feneri ile mağaranın derinliklerine doğru gitti.Gizemli bir ses ve gizemli bir kapı vardı.Dean cesurca içeri girdi ve karşılaştığı şey dehşet vericiydi.Bu bir tapınak.Tapınağın ortasında büyük görkemli bir koltuk v...