#1

0 0 0
                                    

Hayat ne kadar tuhaftı değil mi? Bizi neyle karşılaştıracağı veya ne yaşayacağını bilmeyerek yaşamak.

Artık başlamam gerekti biliyorum insanların içine karışmak en az benim de hakkımdı. Dolabın üstünden bavulu alarak eşyaları yerleştirmeye başladım. Her şeyden uzaklaştırmışlardı arkadaşlarımdan okulumdan herkesten. 5 yıl sonra aralarına karışmak ne kadar da tuhaf olurdu onlar için de benim için de.

Telefonumu elime alarak belki de aylardır konuşmadığım abimi  aradım. O değil miydi zaten sürgünün sahibi. Onun bitmeyen öfkesi benim inadım ne kadar da güzel değil mi?

"ne var?" diyerek açtı ne bekliyorum ki canım kardeşim günaydın mı?

"Sana da günaydın"

"Mayıs kısa kes de ne istediğini söyle işim var senle uğramam"

Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım "istanbula geri geliyorum"

"Ne demek geri geliyorum bu izni sana kim verdi Mayıs delirtme beni sen olduğun yerde kalıyorsun"

"Hayır kalmıyorum daha fazla kalamam okulum da var hem burda bu köyde mi okuyacak bir Soydan hı?

Derin bir of çekti "o gün ne ara geldi  Mayıs ne ara büyüdün"

"geliyorum yani değil mi?"

"gel Mayıs şimdi şuan yanıma gel" ardından telefonu  kapattı.

Herşeye başlamanın verdiği mutluluk belki de eskisi gibi olmayacakdı arkadaşlarım. Belki de daha  mutlu olucaktım.












Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin